BARINDIRABİLMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



BARINDIRABİLMEK harflerini içeren 8 harfli 30 kelime bulunuyor. 8 harfli BARINDIRABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BANDIRMA14, BAKIMDAN14, BALDIRAN13, BADEMLİK13, BALDIRAK13, KIRDIRMA13, KALDIRIM13, KILDIRMA13, ARDILMAK12, ANDIRMAK12, AKABİNDE12, ALDIRMAK12, BARINMAK12, DARILMAK12, DIRLANMA12, KANDIRMA12, KARDIRMA12, KABİLDEN12, KALDIRMA12, AKABİLME11, ANABİLME11, DALKIRAN11, İBRANAME11, KALANDIR11, KALDIRAN11, KARDİNAL10, MALKIRAN10, AMERİKAN9, MALİKANE9, ANAERKİL8


ANAERKİL


[sıfat] [toplum bilimi]
  • Anaerki temeline dayanan, maderşahi, matriarkal

AMERİKAN (Kelime Kökeni: Fransızca américain)


[sıfat]
  • Amerikalılara özgü olan

    Çalıştığı Amerikan okulunda öğretmen, ılım ılım bir aşk yaşadığını söyler. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: Amerikan armudu, Amerikan bademi, Amerikan bar, Amerikan bezi, Amerikan elması, Amerikan İngilizcesi, Amerikan salatası, Amerikan üzümü


MALİKÂNE (Kelime Kökeni: Arapça mālik + Farsça -āne)


[isim]
  • Geniş bir alana kurulmuş, büyük ve gösterişli ev

KARDİNAL (Kelime Kökeni: Fransızca cardinal)


[isim] [din bilgisi]
  • Papayı seçen, danışmanlığını yapan başpapazlardan her biri

Birleşik Kelimeler: kardinal kuşu


MALKIRAN


[isim] [halk ağzında]
  • Hayvan vebası

AKABİLME


[isim]
  • Akabilmek işi

ANABİLME


[isim]
  • Anabilmek işi

DALKIRAN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kabuk böcekleri familyasından, fındık ağaçlarında yaşayan kın kanatlı böcek (Anisandrus dispar)
[halk ağzında]
  • Şiddetli esen rüzgâr

İBRANAME (Kelime Kökeni: Arapça ibrāʾ + Farsça nāme)


[isim] [hukuk]
  • Aklama belgesi

KALANDIR


[isim]
  • Dokunmuş kumaş ve bezleri buhar altında veya belli bir ısıda silindir arasından geçirerek ütüleme, parlatma, istenilen boy ve ene göre çektirip germe

Birleşik Kelimeler: kalandır makinesi


KALDIRAN


[isim] [anatomi]
  • Bazı organları yukarıya doğru hareket ettiren kas

ARDILMAK


[-e] [halk ağzında]
  • Birisinin sırtına asılmak
[mecaz]
  • Musallat olmak, asılmak, takılmak

ANDIRMAK


[-i]
  • Benzer yanları bulunmak, çağrıştırmak

    Şiirde gazete havadisini andıran bir mısra da bulunabilir. - Asaf Halet Çelebi


AKABİNDE


[zarf]
  • Arkasından, hemen arkadan, ardından, hemen ardından

    Kulağı iki kesik tırnak kıskacına aldıktan sonra başı şiddetle sağa sola sarsar, akabinde yanaklarda patlayan iki şimşek alevi gözlerden çıkar. - Ahmet Rasim


ALDIRMAK


[nesnesiz]
  • Alma işini yaptırmak

    Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım. - Necati Cumalı

[-e] [-i]
  • Getirtmek

    Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı. - Cahit Uçuk

[-den]
  • Başkasına kaptırmak

    Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet - Emrah

[-e] [-i]
  • Sığdırmak

    Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız.

[-e] [mecaz]
  • Önem vermek, değer vermek

    Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz - Enis Behiç Koryürek