Balık ile Başlayan Kelimeler



BALIK ile başlayan 23 kelime bulunuyor. Başında BALIK olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Balık kelimesinin anlamı nedir? Balık ile biten kelimeler. İçinde balık olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

BALIKÇILGİLLER25, BALIKLANDIRMAK21, BALIKESİRLİLİK18

13 Harfli Kelimeler

BALIKLANDIRMA20

11 Harfli Kelimeler

BALIKNEFESİ21, BALIKÇILLAR18, BALIKETİNDE16, BALIKESİRLİ15

10 Harfli Kelimeler

BALIKÇILIK18, BALIKSIRTI16, BALIKLAMAK14

9 Harfli Kelimeler

BALIKGÖZÜ27, BALIKLAVA18, BALIKHANE16, BALIKLAMA13, BALIKESİR13

8 Harfli Kelimeler

BALIKSIZ16, BALIKÇIL15, BALIKÇIN15, BALIKETİ11

7 Harfli Kelimeler

BALIKÇI14, BALIKLI11

5 Harfli Kelimeler

BALIK8


BALIK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı

    Balıklara yem attık, suyun içi birbirine karıştı. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • balığa çıkmak
  • balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir
  • balık baştan avlanır
  • balık baştan kokar
  • balık kavağa çıkınca

Birleşik Kelimeler: balık adam, balık bilimi, balık çorbası, balıketi, balık eti, balıkgözü, balıkhane, balık istifi, balık kartalı, balıknefesi, balık otu, balık pazarı, balıksırtı, balık sütü, balık tabağı, balık tutkalı, balık unu, balık yağı, balık yemi, balık yumurtası, acı balık, akbalık, alabalık, antenli balık, bıyıklı balık, dikenli balık, kalaybalık, karabalık, sarıbalık, topbaş balık, zırhlı balık, ada balığı, akya balığı, amber balığı, atbalığı, ateş balığı, ay balığı, ayı balığı, balon balığı, berber balığı, cennet balığı, çaça balığı, çarpan balığı, çupra balığı, dil balığı, domuz balığı, dülger balığı, engel balığı, fener balığı, fıçı balığı, flandra balığı, fulya balığı, gölge balığı, gümüş balığı, gün balığı, Güneybalığı, inci balığı, Japon balığı, kadırga balığı, kâğıt balığı, kalkan balığı, kamer balığı, kaya balığı, kayış balığı, kedi balığı, keler balığı, kemane balığı, kılıç balığı, kırlangıç balığı, kiliz balığı, kolan balığı, köpek balığı, kum balığı, kurbağa balığı, kurdele balığı, lodos balığı, marangoz balığı, maymun balığı, mercan balığı, mersin balığı, mürekkep balığı, nisanbalığı, olta balığı, öküz balığı, ördek balığı, pamuk balığı, papaz balığı, pervane balığı, peygamber balığı, pisi balığı, saban balığı, sabun balığı, sandık balığı, somon balığı, şerit balığı, taş balığı, tavuk balığı, testere balığı, ton balığı, torpil balığı, turna balığı, turşu balığı, tütün balığı, uyuşturan balığı, üzgün balığı, yapışkan balığı, yaygı balığı, yayın balığı, yelken balığı, yılan balığı, kemikli balıklar, yassı balıklar, köpek balıkları, mersin balıkları

[isim] [gök bilimi]
  • Zodyak üzerinde Kova ile Koç arasında yer alan takımyıldızın adı

BALIKETİ


[sıfat] [mecaz]
  • Balıketinde

BALIKLI


[sıfat]
  • Balığı olan

    İstanbul balıklı şehirdir, balıkçı şehirdir; bu yüzden kerteriz defterleri yazılmıştır. - Üstün Dökmen


BALIKLAMA


[zarf]
  • Suya dalmada, atlamada balık gibi gergin, düz ve baş aşağı bir biçimde

    Suya, idmancı gençlerin yaptığı gibi balıklama atlamadı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden (girişmek)

    Bu ilginç resimden yola çıkarak yaratacağı öykünün içine gönüllü olarak balıklama daldı. - İnci Aral


BALIKESİR


[isim]
  • Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

BALIKÇI


[isim]
  • Balık tutan veya satan kimse

    Çevredeki balıkçılar görmüşler, bizi kurtardılar. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: balıkçı düğümü, balıkçı kahvesi, balıkçı kazağı, balıkçı köyü, balıkçı yaka


BALIKESİRLİ


[isim]
  • Balıkesir ilinden olan kimse

BALIKÇIL


[isim] [hayvan bilimi]
  • Uzun bacaklılardan, boynu ve gagası uzun, su kıyılarında yaşayan, balık yiyerek beslenen büyük bir kuş (Ardea cinerea)
[sıfat]
  • Balıkla beslenen, balık yiyen

Birleşik Kelimeler: akbalıkçıl, alacabalıkçıl, telli balıkçıl


BALIKÇIN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Perde ayaklılardan, uzunca gagalı, uzun ve çatal kuyruklu, deniz kıyılarında yaşayan bir kuş cinsi, deniz kırlangıcı (Sterna hirundo)

BALIKETİNDE


[sıfat] [mecaz]
  • Kilosu ortalamanın biraz üstünde olan (kadın), balıketi, dolgun

    Bu, balıketinde, kumral ve genç bir hanımdı. - Ömer Seyfettin


BALIKSIRTI


[isim]
  • Balık iskeleti biçiminde birbirine paralel ve çapraz çizgili kumaş deseni
[sıfat]
  • Suların toplanmaması için ortası şişkin bir biçimde yapılan (yol)

    Balıksırtı kumlu bir yol, mermer bir havuza doğru gidiyor. - Ömer Seyfettin

[zarf]
  • Orta bölümü yüksek olup yanlara doğru alçalan bir biçimde

    Beni gömdükten sonra mezarımın toprağını balıksırtı kabartıverin. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu


BALIKHANE (Kelime Kökeni: Türkçe balık + Farsça ḫāne)


[isim]
  • Balıkların toptan satışa çıkarıldığı, soğuk hava deposu olan yer

    Son yıllarda rant uğruna kurban edilen güzelim yerler arasına hem o çarşı hem balıkhane girdi. - Ayla Kutlu


BALIKSIZ


[sıfat]
  • Balığı olmayan

    Burdur'daki Acı Göl balıksızdır.

[zarf]
  • Balık olmadan

    Hiçbir zaman da büsbütün balıksız kalmamıştık. - Azra Erhat


BALIKESİRLİLİK


[isim]
  • Balıkesirli olma durumu

BALIKÇILLAR


[isim] [hayvan bilimi]
  • Çoğunlukla uzun bacaklı, uzun gagalı balıkçıl cinsinden kuşlar alt takımı