BAKINABİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



BAKINABİLMEK harflerini içeren 7 harfli 30 kelime bulunuyor. 7 harfli BAKINABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BABALIK12, BABIALİ12, MBABANE12, BALKIMA11, BAKINMA11, BAKILMA11, AKBALIK10, AMABİLE10, KABALIK10, MAKABİL10, ANMALIK9, ANILMAK9, ALINMAK9, IKLAMAK9, İKEBANA9, KINAMAK9, KINLAMA9, KANIKMA9, KALINMA9, KAKILMA9, KAKMALI9, MANİALI9, ALİMANE8, KAMİLEN8, KALAMİN8, KEMAKAN8, LAMEKAN8, MİNKALE8, MEKANİK8, AKİLANE7


AKİLANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil + Farsça -āne)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıllıca

ÂLİMANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿālim + Farsça -āne)


[sıfat]
  • Âlime yakışan

    Kitaplarının çoğu edebiyat tarihine girmiş olan âlimane eserlerdir. - Haldun Taner

[zarf]
  • Âlime yakışır bir biçimde

KÂMİLEN (Kelime Kökeni: Arapça kāmilen)


[zarf] [eskimiş]
  • Büsbütün, toptan

    Caminin methali, minberi, kâmilen siyah matem bayraklarıyla kaplı. - Attila İlhan


KALAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca calamine)


[isim] [mineraloji]
  • Doğada az bulunan, güç işlenen, hidratlı çinko silikat

KEMAKÂN (Kelime Kökeni: Arapça kemā + kāne)


[zarf] [eskimiş]
  • Önceden olduğu gibi, eskisi gibi

    İstanbul ve diğer vilayetlerimiz kemakân idare edilsin. - Yahya Kemal Beyatlı


LAMEKÂN (Kelime Kökeni: Arapça lāmekān)


[sıfat] [eskimiş]
  • Mekânı olmayan, mekânsız

Birleşik Kelimeler: lamekân takımı


MİNKALE (Kelime Kökeni: Arapça minḳale)


[isim] [eskimiş] [matematik]
  • İletki

MEKANİK (Kelime Kökeni: Fransızca mécanique)


[isim] [fizik]
  • Kuvvetlerin maddeler ve hareketler üzerine etkisini inceleyen fizik dalı
[sıfat]
  • Denge veya hareket kurallarıyla ilgili
[sıfat]
  • Makine ile yapılan
[sıfat] [mecaz]
  • Düşünmeden yapılan

ANMALIK


[isim]
  • Anılmak üzere verilen nesne, hatıra, yadigâr, bergüzar

ANILMAK


[nesnesiz]
  • Anma işine konu olmak, hatırlanmak

    Oğlakçı köyünün Kerem dede diye anılan beyaz sakallı, güzel yüzlü âşık bir şairi varmış. - Halide Edip Adıvar


ALINMAK


[-e] [nesnesiz]
  • Alma işi yapılmak

    Mahalle mektebinden alınmış, rüştiyeye verilmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[-den]
  • Uyarlanmak
[-e] [-den] [mecaz]
  • Bir sözün, bir davranışın kendisine söylediğini veya yapıldığını sanarak incinmek, kırılmak

    Emekli ajan, alınmış gibi maun masanın arkasında oturan kişiyi süzdü. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: açığa alınmak


IKLAMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Yük altında güçlükle solumak

Birleşik Kelimeler: ıklaya sıklaya


İKEBANA (Kelime Kökeni: Japonca)


[isim]
  • Belli kurallara göre yapılan çiçek düzenlemesi

KINAMAK


[-i]
  • Yapılan bir işin kötü olduğunu belirtir bir biçimde söz söylemek, ayıplamak, takbih etmek

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan


KINLAMA


[isim]
  • Kınlamak işi