BAHÇELİEVLER Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BAHÇELİEVLER harflerini içeren 5 harfli 47 kelime bulunuyor. 5 harfli BAHÇELİEVLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

VEÇHE18, ERVAH15, HELVA15, HAVİL15, LEVHA15, BAHÇE14, ÇEVRE14, ÇEVRİ14, REVAÇ14, VEBAL13, ÇEHRE12, EÇHEL12, HALİÇ12, HARİÇ12, İHRAÇ12, LEHÇE12, ALEVİ11, BAHRİ11, BAHİR11, BEHRE11, BEHER11, EBLEH11, HABER11, HARBE11, HARBİ11, İHBAR11, İLAVE11, LİVAR11, VİRAL11, VİLLA11, VARİL11, HELAL9, HİLAL9, HALEL9, HAİLE9, İHALE9, İHLAL9, İLAHE9, RAHLE9, REÇEL8, BİLAR7, BELLİ7, BERİL7, EBELİ7, İBARE7, LİBRE7, RALLİ5


RALLİ (Kelime Kökeni: İngilizce rally)


[isim]
  • Yarışmacıların otomobille belli yolları izleyerek ve özel kurallara uyarak belirli bir yere ulaşmalarına dayanan otomobil yarışı

BİLAR (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Katranlı kıldan yapılan ve kalafat işlerinde kullanılan bir macun türü

BELLİ


[sıfat]
  • Beli olan

    Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: karınca belli

[sıfat]
  • Bilinmedik bir yanı olmayan, malum

    Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belli etmek
  • belli olmak

Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz


BERİL (Kelime Kökeni: Fransızca béryl)


[isim] [mineraloji]
  • Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat

EBELİ


[sıfat]
  • Ebesi olan

İBARE (Kelime Kökeni: Arapça ʿibāre)


[isim]
  • Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz

    Şu ibarelerin neresinde dilimizin şivesine uygunluk var? - Ahmet Rasim


LİBRE (Kelime Kökeni: İtalyanca libbra)


[isim] [eskimiş]
  • Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi

REÇEL (Kelime Kökeni: Farsça rīçāl)


[isim]
  • Meyvelerin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanan tatlı

    Onlar kahve, süt hatta kışın salep içmeyi, zeytin, peynir, reçel ve ekmek yemeyi tercih ederler. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: ayva reçeli, çilek reçeli, erik reçeli, kayısı reçeli, kızılcık reçeli, kiraz reçeli, meyve reçeli, vişne reçeli


HELAL (Kelime Kökeni: Arapça ḥalāl)


[sıfat] [din bilgisi]
  • Dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı
[zarf]
  • Kurallara, geleneklere uygun olarak

    Helal kazanılmış para.

[isim] [mecaz]
  • Nikâhlı eş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • helal etmek
  • helal olmak
  • helal olsun
  • helal süt emmek

Birleşik Kelimeler: helalühoş, helalzade


HİLAL (Kelime Kökeni: Arapça hilāl)


[isim]
  • Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, ayça, yeni ay
[eskimiş]
  • Çocukların okuma öğrenmeye başladıklarında satır ve sözleri şaşırmamak için söz üzerinde gezdirdikleri ucu sivri, uzunca bir gösterme aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hilal gibi


HALEL (Kelime Kökeni: Arapça ḫalel)


[isim] [eskimiş]
  • Bozma, bozukluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halel gelmek
  • halel getirmek
  • halel vermek


HAİLE (Kelime Kökeni: Arapça hāʾile)


[isim] [eskimiş]
  • Çok acıklı olay

    Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile - Faruk Nafiz Çamlıbel

[edebiyat]
  • Manzum biçimde yazılmış trajedi

İHALE (Kelime Kökeni: Arapça iḥāle)


[isim] [ticaret]
  • İş, mal vb.ni birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihale etmek
  • ihaleye çıkarılmak


İHLAL (Kelime Kökeni: Arapça iḫlāl)


[isim]
  • Bozma, zarar verme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihlal etmek

Birleşik Kelimeler: hak , şerit ihlali


İLAHE (Kelime Kökeni: Arapça ilāhe)


[isim]
  • Tanrıça