BADİRELİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



BADİRELİ harflerini içeren 4 harfli 32 kelime bulunuyor. 4 harfli BADİRELİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BADİ8, BADE8, BİDE8, DİBA8, DEBİ8, İBDA8, ADİL6, ADLİ6, ABLİ6, BİRİ6, BİRA6, BARİ6, BALE6, BİLİ6, BİLE6, BERİ6, BELİ6, BELA6, DİRİ6, DAİR6, DERİ6, DİLİ6, DELİ6, İADE6, İDİL6, İDEA6, İBRE6, İBRA6, AİLE4, ERİL4, İARE4, LİRA4


AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)


[isim] [toplum bilimi]
  • Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik

    Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]
  • Eş, karı

Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile


ERİL


[sıfat] [dil bilgisi]
  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)


[isim] [eskimiş]
  • Eğreti, ödünç

    Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa


LİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca lira)


[isim]
  • Yüz kuruş değerinde Türk para birimi, teklik

    Bu pazarlığın yapıldığı zamanda liranın kıymeti vardı. - Refik Halit Karay

[eskimiş]
  • Yedi gram ağırlığında altın sikke, liralık, sarı lira

Birleşik Kelimeler: ata lira, sarı lira


ADİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿādil)


[sıfat]
  • Adaletle iş gören, adaletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adaletli

    Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar. - Falih Rıfkı Atay


ADLİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿadlī)


[sıfat] [hukuk]
  • Adaletle ilgili

Birleşik Kelimeler: adli eczacılık, adli makam, adli merci, adli polis, adli sicil, adli tabip, adli tatil, adli tıp, adli yıl, adli zabıta


ABLİ (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Yatay serenlerin ucuna bağlı bulunan ve bunları sağa, sola veya ortaya çevirmek için yararlanılan halat veya palanga

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abliyi kaçırmak (veya bırakmak veya koyuvermek)


BİRİ


[zamir]
  • Bir tanesi

    Kurşun vınlayarak gidip bahçedeki ağaçlardan birine saplanmıştı. - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • biri eşikte biri beşikte
  • biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar

Birleşik Kelimeler: her biri, herhangi biri, hiçbiri


BİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca birra)


[isim]
  • Arpa ile şerbetçi otunun mayalandırılmasıyla yapılan bir içki, arpa suyu

    Masadakilerin kimi rakı, kimi de bira içiyordu. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: bira bardağı, birahane, bira mayası


BARİ (Kelime Kökeni: Farsça bārī)


[zarf]
  • Hiç olmazsa, hiç değilse, o hâlde, öyleyse

    Hepsini at bir yana / Bari o günlerin bana / Şiirini söyle tatlı su - Mustafa Seyit Sutüven

[ünlem]
  • Keşke

    Bu bari doğru çıksaydı, yazarlığıma geçmişte bir ipucu bulacaktım. - Adalet Ağaoğlu


BALE (Kelime Kökeni: Fransızca ballet)


[isim]
  • Belli hafif figürlere, adım atışlara, çoğunlukla sahne düzenine ve müziğe dayalı gösteri türü

    Nizamlı bir hareketler sisteminin ne olduğunu anlamak için bir baleyi seyretmelisiniz. - Mehmet Kaplan


BİLİ


[isim]
  • Bilgi

BİLE


[bağlaç]
  • Da, de, dahi

    Dayak yemedim, azar bile işitmedim. - Ayla Kutlu

[zarf] [eskimiş]
  • Birlikte

    Yarın olsun, hayır bile gelsin. - Orhan Kemal

[zarf]
  • Üstelik

    Türkü çağırmak şöyle dursun, konuşamıyorduk bile. - Azra Erhat


BERİ


[isim]
  • Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı, öte karşıtı

    Biraz beriye geliniz.

[sıfat]
  • Bu uzaklıkta bulunan

    Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var. - Sait Faik Abasıyanık

[edat]
  • -den bu yana

    Altı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk. - Abidin Dino

Birleşik Kelimeler: enberi, çekberi, deminden beri, gelberi, günberi, öteberi, öteden beri, tez beri, yerberi, öteden beriden, ötesi berisi, öteye beriye


BELİ (Kelime Kökeni: Farsça belī)


[edat] [eskimiş]
  • Evet