BAŞIBOZUKLUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BAŞIBOZUKLUK harflerini içeren 5 harfli 44 kelime bulunuyor. 5 harfli BAŞIBOZUKLUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOZUŞ15, BUZLU12, BUZUL12, BULUŞ12, BOZUK12, BUZLA11, BALOZ11, BAKIŞ11, BAŞLI11, KABIZ11, KOKUŞ10, KOŞUL10, KOŞUK10, KUŞKU10, UZLUK10, AZLIK9, AŞLIK9, ALKIŞ9, AKKUŞ9, BOKLU9, KOLZA9, KIZAK9, KIŞLA9, KUŞAK9, KOZAK9, KAŞIK9, KAŞLI9, KALIŞ9, KAKIŞ9, KAZIK9, KAZIL9, LAKOZ9, ŞAKUL9, BULAK8, BALKI8, BALIK8, KABLO8, KABUK8, KABUL8, OKLUK7, AKLIK6, KULAK6, KUKLA6, KALIK6


AKLIK


[isim]
  • Ak olma durumu

    Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz

Birleşik Kelimeler: yüz aklığı


KULAK


[isim] [anatomi]
  • Başın her iki yanında bulunan işitme organı

    Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum. - Hüseyin Cahit Yalçın

[anatomi]
  • Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü

    Elleriyle kulaklarını tıkayıp yatağının yanında tortop oldu. - Halide Edip Adıvar

[müzik]
  • Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu
[coğrafya]
  • Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri
[mecaz]
  • Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kulağı (bir şeyde) olmak
  • kulağı (veya kulakları) çınlasın
  • kulağı ağır işitmek
  • kulağı dikilmek
  • kulağı duvar olmak
  • kulağına çalınmak
  • kulağına çarpmak
  • kulağına fısıldamak
  • kulağına gelmek
  • kulağına girmemek
  • kulağına gitmek
  • kulağına inanmamak
  • kulağına kar suyu kaçırmak
  • kulağına kar suyu kaçmak
  • kulağına koymak (veya sokmak)
  • kulağına küpe olmak (veya etmek)
  • kulağına söylemek
  • kulağını açmak
  • kulağını bükmek
  • kulağını çekmek
  • kulağını çınlatmak
  • kulağını doldurmak
  • kulağının üzerine yatmak
  • kulağının zarı patlamak
  • kulağını sağır etmek
  • kulağı okşamak
  • kulağı olmamak
  • kulağı ters taraftan göstermek
  • kulak (veya kulağını) tırmalamak
  • kulak (veya kulaklarını) tıkamak
  • kulak arkası (veya ardı) etmek
  • kulak asmak
  • kulak kabartmak
  • kulak kesilmek
  • kulak kıvırmak
  • kulakları dolmak
  • kulaklarına kadar kızarmak
  • kulaklarını dikmek
  • kulaklarının pasını gidermek
  • kulakları paslanmak
  • kulakları patlatmak
  • kulakları uğuldamak
  • kulak tutmak
  • kulak vermek
  • kulak vermek

Birleşik Kelimeler: kulak altı bezi, kulak çivisi, kulakdavulu, kulak demiri, kulak dolgunluğu, kulak erimi, kulak kepçesi, kulak kulağa, kulak memesi, kulak misafiri, kulak sadakası, kulak tıkacı, kulak tırmalayıcı, kulaktozu, kulak zarı, kulağı delik, kulağı kesik, kulağı kirişte, kulağı tetikte, kulağı tıkalı, dış kulak, ekşikulak, iç kulak, kabakulak, kamışkulak, karakulak, kepçe kulak, orta kulak, yelken kulak, aslankulağı, ayıkulağı, baca kulağı, cankulağı, denizkulağı, deniz kulağı, eşekkulağı, farekulağı, filkulağı, kuzukulağı, müzik kulağı, saban kulağı, sıçankulağı, tavşankulağı, eli kulağında, ağzı kulaklarında

[isim] [eskimiş]
  • Varlıklı Rus köylüsü

KUKLA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Hareketli yerleri iplikle sanatçının parmaklarına bağlanarak veya eldiven gibi bir kesiti kullanarak bir perdenin üzerinden oynatılan, bez, karton vb. hafif nesnelerden yapılmış insan ve hayvan figürleri

    Salıncağın üzerindeki kızlar, iki zarif kukla gibi fıldır fıldır dönüyorlardı. - Osman Cemal Kaygılı

[mecaz]
  • Başkasının etkisinde olan, onun isteklerine göre davranan (kimse)

    Onu da kılıbık bir koca gibi kukla yapar oynatırım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kukla gibi
  • kukla gibi oynatmak

Birleşik Kelimeler: kukla hükûmet, kukla oyunu, kukla tiyatrosu


KALIK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kalmış, artmış

OKLUK


[isim] [eskimiş]
  • İçine ok konulan ve sırtta taşınan meşinden yapılmış ok kılıfı, sadak
[sıfat]
  • Ok yapılmaya uygun

    Ağaçların mızraklık, kirişlik ve okluk dalları budandı, çakılarla düzeltildi. - İhsan Oktay Anar


BULAK


[isim] [halk ağzında]
  • Kaynak, pınar

BALKI


[isim]
  • Ağrı, sancı
[sıfat] [halk ağzında]
  • Güzel, süslü, parlak

BALIK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı

    Balıklara yem attık, suyun içi birbirine karıştı. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • balığa çıkmak
  • balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir
  • balık baştan avlanır
  • balık baştan kokar
  • balık kavağa çıkınca

Birleşik Kelimeler: balık adam, balık bilimi, balık çorbası, balıketi, balık eti, balıkgözü, balıkhane, balık istifi, balık kartalı, balıknefesi, balık otu, balık pazarı, balıksırtı, balık sütü, balık tabağı, balık tutkalı, balık unu, balık yağı, balık yemi, balık yumurtası, acı balık, akbalık, alabalık, antenli balık, bıyıklı balık, dikenli balık, kalaybalık, karabalık, sarıbalık, topbaş balık, zırhlı balık, ada balığı, akya balığı, amber balığı, atbalığı, ateş balığı, ay balığı, ayı balığı, balon balığı, berber balığı, cennet balığı, çaça balığı, çarpan balığı, çupra balığı, dil balığı, domuz balığı, dülger balığı, engel balığı, fener balığı, fıçı balığı, flandra balığı, fulya balığı, gölge balığı, gümüş balığı, gün balığı, Güneybalığı, inci balığı, Japon balığı, kadırga balığı, kâğıt balığı, kalkan balığı, kamer balığı, kaya balığı, kayış balığı, kedi balığı, keler balığı, kemane balığı, kılıç balığı, kırlangıç balığı, kiliz balığı, kolan balığı, köpek balığı, kum balığı, kurbağa balığı, kurdele balığı, lodos balığı, marangoz balığı, maymun balığı, mercan balığı, mersin balığı, mürekkep balığı, nisanbalığı, olta balığı, öküz balığı, ördek balığı, pamuk balığı, papaz balığı, pervane balığı, peygamber balığı, pisi balığı, saban balığı, sabun balığı, sandık balığı, somon balığı, şerit balığı, taş balığı, tavuk balığı, testere balığı, ton balığı, torpil balığı, turna balığı, turşu balığı, tütün balığı, uyuşturan balığı, üzgün balığı, yapışkan balığı, yaygı balığı, yayın balığı, yelken balığı, yılan balığı, kemikli balıklar, yassı balıklar, köpek balıkları, mersin balıkları

[isim] [gök bilimi]
  • Zodyak üzerinde Kova ile Koç arasında yer alan takımyıldızın adı

KABLO (Kelime Kökeni: Fransızca câbleau)


[isim]
  • Elektrik akımı iletiminde kullanılan ve yalıtkan bir madde ile sarılı bulunan metal tel

    Konduları elektrik kablolarıyla sarıp sarmalayacağına söz verdi. - Lâtife Tekin

Birleşik Kelimeler: kablo gemisi, anot kablosu


KABUK


[isim]
  • Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır

    Ağaç kabuğu.

    Meyve kabuğu.

    Midye kabuğu.

[gök bilimi]
  • Bir sıvı veya gazı dıştan saran, sert katman

    Yer kabuğu.

[tıp]
  • Deri üzerinde bir yaranın veya sivilcenin kurumasıyla oluşan sertçe bölüm
[hayvan bilimi]
  • Bir hayvanı dıştan örten kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi veya boynuzsu örtü, kavkı

    Herhâlde kabuklu bir deniz hayvanının kabuğu kesmiş olacak. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabuğu dışına çıkmak
  • kabuğuna çekilmek
  • kabuğunu çatlatmak (veya kırmak)
  • kabuk bağlamak (veya tutmak)
  • kabuk gibi

Birleşik Kelimeler: kabuk bilimi, kabuk böcekleri, kabuk değiştirme, kabuk kahvesi, kabuk yönetim, beyin kabuğu, böcekkabuğu, deniz kabuğu, fındıkkabuğu, limon kabuğu, meyve kabuğu, yer kabuğu


KABUL (Kelime Kökeni: Arapça ḳabūl)


[isim]
  • Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma

    Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden - Cahit Sıtkı Tarancı

[ticaret]
  • Akseptans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabul etmek (veya eylemek)
  • kabul görmek

Birleşik Kelimeler: kabul günü, kabul kredisi, kabul odası, kabul resmi, kabul salonu, kabul töreni, kabul yeri, hüsnükabul, kayıt kabul, ön kabul, resmikabul


AZLIK


[isim]
  • Az olma durumu

    Bu hususlardaki vesikaların azlığı maalesef ancak küçük bir ipucu üzerinde yapılan tahminlerden ibaret kalıyor. - Asaf Halet Çelebi


AŞLIK


[isim]
  • Aş yapmak için hazırlanan ve saklanan şeyler

ALKIŞ


[isim]
  • Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını anlatmak için el çırpma, alkışlama, kargış karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alkış almak
  • alkış kopmak
  • alkış toplamak
  • alkış tufanı kopmak
  • alkış tutmak

Birleşik Kelimeler: alkış ağası


AKKUŞ


[isim]
  • Ordu iline bağlı ilçelerden biri
[isim] [hayvan bilimi]
  • Atmaca