BIRAKIŞMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



BIRAKIŞMAK harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli BIRAKIŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAKIŞIM15, BIKIŞMA15, BARIŞMA14, BARIŞIK14, BAŞARIM14, BAKIŞMA14, BIRAKIŞ14, KIRIŞMA13, KABARIŞ13, KARIŞIM13, ŞIMARIK13, AŞIRMAK12, AKIŞMAK12, BIRAKIM12, KAKIŞMA12, KARIŞIK12, KAŞIMAK12, KARIŞMA12, ŞAKIMAK12, BIRAKMA11, KABARIK10, KARIKMA9, KARIMAK9


KARIKMA


[isim]
  • Karıkmak işi

KARIMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Yaşlanmak, kocamak, ihtiyarlamak

KABARIK


[sıfat]
  • Kabarmış olan

    Kabarık göğsündeki parlak kıvılcımlı tüyleri, altından bir zırh gibiydi. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: kabarık deniz


BIRAKMA


[isim]
  • Bırakmak işi

AŞIRMAK


[-i] [-den]
  • Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
[-i] [argo]
  • Çalmak, çalıp götürmek, araklamak

    Borcunu ödeyemeyecek fakat bavulunu oradan nasıl aşırabilecekti? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[-e] [-i]
  • Tehlike içinde bulunan bir şeyi acele kaçırmak

    Yangın büyüyünce eşyayı bostana aşırdılar.

[edebiyat]
  • Başkasının eserinden parçalar alıp kendisininmiş gibi göstermek

AKIŞMAK


[nesnesiz]
  • Karşılıklı akmak
[mecaz]
  • Her yönden gelip gitmek

    Sessiz, hayatın durgun akıştığı bir arka sokak. - Selim İleri


BIRAKIM


[isim]
  • Bırakma işi

Birleşik Kelimeler: iş bırakımı


KAKIŞMA


[isim]
  • Kakışmak işi

    Bir itişme, bir kakışma, bir yanındakine çelme vurup öne geçme yarışıdır gidiyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: ses kakışması


KARIŞIK


[sıfat]
  • Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş

    Karışık salata.

[mecaz]
  • Dolu

    Serin rüzgârlarını deniz kesti keseli /Tıkıyor göğüsleri kum karışık sam yeli - Faruk Nafiz Çamlıbel

[halk ağzında]
  • Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan

Birleşik Kelimeler: karmakarışık


KAŞIMAK


[-i]
  • Vücudun herhangi bir yerindeki kaşıntıyı gidermek için tırnakla veya başka bir şeyle deriyi hafifçe ovmak
[mecaz]
  • Araştırmak, incelemek
[mecaz]
  • Sinirlendirecek söz söylemek

    Bir saat sonra ayrılmak zorundaydık, bu nedenle birbirimizi kaşımamaya çok özen gösteriyorduk. - Ayşe Kulin

[mecaz]
  • Herhangi bir konuyu yeniden gündeme getirmek

KARIŞMA


[isim]
  • Karışmak işi

    Kendi dillerine başka bir dilden en küçük bir şeyin karışmasına göz yumamazlar. - Nermi Uygur


ŞAKIMAK


[nesnesiz]
  • Ötücü kuşlar ezgili ses çıkarmak, ötmek, şakramak, terennüm etmek

    Kalk dilber, gidelim bağ arasına / Şakısın bülbüller, gül incinmesin - Karacaoğlan

[mecaz]
  • Çok konuşmak, çenesi düşmek

    Eskiden hiç lakırtı söylemeyen bu ihtiyar, şimdi şakıyordu. - Ömer Seyfettin

[-i] [mecaz]
  • Güzel şarkı söylemek veya şiir okumak

    Hep aşkı, hep inançları, hep yurt sevgisini şakıyan şairler vardır; ben şair olsaydım ışığın verdiği hazları söyler, hep güneşe övgüler yazardım. - Nurullah Ataç


KIRIŞMA


[isim]
  • Kırışmak işi
[kimya]
  • Genellikle aşırı ölçüde kurutucu kullanılması veya boyanın çok kalın uygulanması sonucunda yüzeyde buruşukluk oluşması

KABARIŞ


[isim]
  • Kabarma işi

KARIŞIM


[isim]
  • Birden çok şeyin karıştırılmasıyla elde edilen veya ortaya çıkan şey, kokteyl

    Melez bir insan ırkının karışımı, bu adama kuvvet vermiş. - Memduh Şevket Esendal

[kimya]
  • İki veya daha çok maddenin kimyasal tepkimeye girmeden bir araya gelmesi, mahlut