BÖLÜMLENDİRİLİŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



BÖLÜMLENDİRİLİŞ harflerini içeren 5 harfli 89 kelime bulunuyor. 5 harfli BÖLÜMLENDİRİLİŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BÖLÜŞ18, DÖNÜŞ18, DÖŞLÜ18, DÖŞEM17, ÖLMÜŞ17, BÖLÜM16, DÖNÜM16, BÖLME14, DÖNME14, DÖNEM14, DÜBEŞ14, MÖBLE14, ŞÖLEN14, BÖLEN13, DÖNER13, DÖNEL13, DÜŞME13, ÖNDER13, MİNÖR12, ÖNLEM12, ÜNDEŞ12, DÜBEL11, MÜŞİR11, MÜNŞİ11, ÖNERİ11, ŞİMDİ11, BİNİŞ10, BİLİŞ10, BEŞLİ10, DİŞLİ10, DÜRME10, DÜMEN10, DİŞİL10, DİLİŞ10, DİNİŞ10, BİNDİ9, BEDİR9, BEDİİ9, DEBİL9, DERBİ9, ERMİŞ9, İŞLEM9, LEDÜN9, MEŞİN9, ŞİLEM9, BİRİM8, BİNME8, BİLME8, BİLİM8, DEMLİ8, DEMİR8, DEMİN8, DENİM8, DİLME8, DİLİM8, DİRİM8, DİNME8, LÜMEN8, MEBNİ8, NEŞİR8, NEDİM8, ŞİLİN8, ŞİRİN8, ÜNLEM8, ÜREMİ8, BİRLİ7, BİNER7, BİLİR7, BELLİ7, BENLİ7, BERİL7, DELİL7, DİLLİ7, DİRİL7, DİREN7, DİNLİ7, DERİN7, DENLİ7, ERBİN7, LİDER7, LİBRE7, ERMİN6, İMREN6, MİLLİ6, MİLEL6, NEMLİ6, RİMEL6, REMİL6, İLERİ5


İLERİ


[isim]
  • Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
[sıfat]
  • Önde bulunan

    İleri karakol. İleri hat.

[sıfat]
  • Doğrusundan daha çok gösteren (saat)

    Saat beş dakika ileridir.

[sıfat] [mecaz]
  • Benzerlerini geride bırakmış

    İleri fikirler.

[zarf]
  • Öne doğru, ileri doğru

    Masayı biraz ileri çekelim.

[ünlem]
  • `Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! - Atatürk

[spor]
  • Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ileri (veya ileriye) gitmek
  • ileri almak
  • ileri atılmak (veya çıkmak)
  • ileri geçmek
  • ileri gelmek
  • ileri götürmek
  • ilerisine gitmek
  • ileri sürmek
  • ileri varmak
  • ileriyi görmek

Birleşik Kelimeler: ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites


ERMİN (Kelime Kökeni: Fransızca hermine)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kakım

İMREN


[isim]
  • Görülen bir şeyi veya benzerini edinme isteği, gıpta

MİLLİ


[sıfat]
  • Mil içeren
[sıfat]
  • Milletle ilgili, millete özgü, ulusal

    İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık. - Orhan Seyfi Orhon

Birleşik Kelimeler: millî değer, millî dil, millî eğitim, millî ekonomi, millî gelir, millî güvenlik, millî hüviyet, millî iktisat, millî irade, millî kimlik, millî marş, Millî Misak, millî mücadele, Millî Mücadele, millî müdafaa, millî park, millî savunma, millî takım, millî varlık, Misakımillî


MİLEL (Kelime Kökeni: Arapça milel)


[isim] [eskimiş]
  • Milletler, uluslar

Birleşik Kelimeler: beynelmilel


NEMLİ


[sıfat]
  • Nemi olan, az ıslak, rutubetli, kuru karşıtı

    Hafif bir rüzgâr dalgası nemli saçlarının arasından geçti. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Yaşlı (göz)

RİMEL (Kelime Kökeni: Fransızca rimmel)


[isim]
  • Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara

    Nihayet kirpiklerine de birer fırça rimel dokundurdu, onları da dikleştirdi. - Peyami Safa


REMİL (Kelime Kökeni: Arapça reml)


[isim] [eskimiş]
  • Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • remil atmak (veya dökmek)


BİRLİ


[sıfat]
  • Bir parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden bir tane bulunan
[isim]
  • As (II)

Birleşik Kelimeler: on birli


BİNER


[sıfat]
  • Bin sayısının üleştirme sayı sıfatı

BİLİR


[sıfat]
  • `Anlar, sayar, yapar` anlamları ile adlarla birleşerek birleşik sıfat kuran bir söz

    İyilikbilir.

Birleşik Kelimeler: bilirkişi, değerbilir, iyilikbilir, kadirbilir, tatbilir


BELLİ


[sıfat]
  • Beli olan

    Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: karınca belli

[sıfat]
  • Bilinmedik bir yanı olmayan, malum

    Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belli etmek
  • belli olmak

Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz


BENLİ


[sıfat]
  • Ben (I) bulunan

    Tılsımı çözmek için kadının sırtı benli olmalı imiş. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: püskürme benli


BERİL (Kelime Kökeni: Fransızca béryl)


[isim] [mineraloji]
  • Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat

DELİL (Kelime Kökeni: Arapça delīl)


[isim]
  • İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare

    Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu. - Peyami Safa

[hukuk] [mantık]
  • Kanıt

    Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık

[eskimiş]
  • (deli:li) Kılavuz, rehber