Aş ile Biten 5 Harfli Kelimeler



AŞ ile biten 5 harfli 29 kelime bulunuyor. Sonu olan 5 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Aş ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Aş olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇUV18, GEV18, UĞR16, YAV16, SAV15, FAR14, LAV14, GUL13, OYD13, ÜÇT13, AYY12, ÇAM12, DAD12, OYN11, ABR10, AKB10, DAL10, DAR10, ERB10, KUM10, SUT10, YAR10, ALM9, SAL9, TIR9, AKT8, TAR8, TAL8, TEL8


AKTAŞ


[isim] [mineraloji]
  • Lüle taşı

TARAŞ


[isim] [halk ağzında]
  • Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar

TALAŞ


[isim]
  • Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar

Birleşik Kelimeler: talaş böreği, talaş kebabı


TELAŞ (Kelime Kökeni: Arapça telāşī)


[isim]
  • Herhangi bir sebeple acelecilik

    Atatürk'ün gelişini göremedik ama koridordaki telaştan meseleyi anladık. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • telaşa düşmek
  • telaşa gelmek
  • telaş almak
  • telaşa vermek
  • telaş etmek
  • telaş göstermek
  • telaşına dalmak


ALMAŞ


[isim]
  • İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe
[mantık]
  • Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem

SALAŞ (Kelime Kökeni: Mar. salaş)


[isim]
  • Sebze, meyve vb. satmak için kurulmuş, eğreti, derme çatma dükkân

    Bizim salaş bütün ömrünce kaç defa süpürülmüş, kaç defa yıkanmış? - Aka Gündüz

[sıfat]
  • Tahtadan yapılmış (baraka)

    Kenar mahalleleri gezerken birtakım salaş barakalar göreceksiniz. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat] [mecaz]
  • Uyumsuz, derme çatma, kötü görünen

    Bir ara karşıdaki salaş birahanenin penceresine göz atıyorum. - Ahmet Ümit


TIRAŞ (Kelime Kökeni: Farsça terāş)


[isim]
  • Saç veya sakalı kesme işi, yülüme

    Tıraştan sonra da bıyık, sakal yerleri belli olurdu. - Memduh Şevket Esendal

[argo]
  • Yalan, asılsız, bıktırıcı, gereksiz söz

    Bırak tıraşı, doğru konuş!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tıraşa tutmak
  • tıraş etmek
  • tıraşı gelmek (veya uzamak)
  • tıraş olmak

Birleşik Kelimeler: tıraş bıçağı, tıraş fırçası, tıraş köpüğü, tıraş kremi, tıraş losyonu, tıraş makinesi, tıraş sabunu, tıraş tası, dikine tıraş, elmastıraş, heykeltıraş, kalemtıraş


ABRAŞ (Kelime Kökeni: Arapça abrāş)


[sıfat]
  • Alaca benekli

    Abraş at.

[halk ağzında]
  • Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse)
[isim] [halk ağzında]
  • Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık
[isim]
  • Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık
[isim]
  • Deseni ve atkısı bozuk halı

AKBAŞ


[isim] [hayvan bilimi]
  • Yazın kutup bölgelerinde yaşayan, kışın ılık kıyılara göçen, kısa ve ince gagalı, siyah bacaklı bir tür yabani kuş, deniz kazı (Bemicla)

DALAŞ


[isim]
  • Kavga, gürültülü bağrışıp çağrışma

Birleşik Kelimeler: ağız dalaşı, dil dalaşı, it dalaşı, söz dalaşı


DARAŞ


[sıfat]
  • Dar, kasvetli (yer)

    O oda hem daraş hem nezaretsiz hem de lodosa karşı. - Sermet Muhtar Alus


ERBAŞ


[isim] [askerlik]
  • İhtiyaçları devletçe karşılanan onbaşı ve çavuş rütbesindeki asker

KUMAŞ (Kelime Kökeni: Arapça ḳumāş)


[isim]
  • Pamuk, yün, ipek vb.nden makinede dokunmuş her türlü dokuma

    Her şey, esvap ve eşya Bursa'da dokunan ipek kumaşlardan yapılmıştır. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Varlığı ve kişiliği oluşturan nitelik veya malzeme

Birleşik Kelimeler: kumaş mengenesi, Hint kumaşı


SUTAŞ (Kelime Kökeni: Fransızca soutache)


[isim]
  • Bazı giysilerin yaka, kol, cep vb. yerlerini süslemekte kullanılan işlemeli şerit, su (II), suyolu

YARAŞ


[sıfat]
  • Girişken (kimse)

    Öbürü ne kadar çekingen ve sessiz ise bu o kadar yaraş ve konuşkan, tam manasıyla bir İstanbul kadını. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu