AĞRIYABİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



AĞRIYABİLMEK harflerini içeren 7 harfli 31 kelime bulunuyor. 7 harfli AĞRIYABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAĞIRMA18, AĞRIMAK16, BAYILMA13, BAYRAMİ12, YALABIK12, AYIRMAK11, AYILMAK11, AYRILMA11, BALKIMA11, BAKILMA11, BIRAKMA11, KAYIRMA11, MAYALIK11, YIRLAMA11, YAMALIK11, YAKILMA11, YARILMA11, AKAMBER10, AMABİLE10, BİRALIK10, KAMELYA10, MİRALAY10, MAKABİL10, ARAKİYE9, KREMALI9, KARILMA9, KALİBRE9, MARKALI9, MERAKLI9, RAKAMLI9, AMERİKA8


AMERİKA


[isim]
  • Dünya üzerinde yer alan bir kıta

Birleşik Kelimeler: Amerika tavşanı, Güney Amerika


ARAKİYE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraḳiyye)


[isim] [eskimiş]
  • Dervişlerin giydikleri, tiftikten yapılmış ince külah

    Kadir Efendi kalemi arakiyesinin arasına soktu. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


KREMALI


[sıfat]
  • Kreması olan

    Kremalı pasta.


KARILMA


[isim]
  • Karılmak işi

KALİBRE (Kelime Kökeni: Fransızca calibre)


[isim]
  • Mermilerde, ateşli silahlarda çap
[mecaz]
  • Kişinin çapı

MARKALI


[sıfat]
  • Markası olan

MERAKLI


[sıfat]
  • Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, araştırıcı, mütecessis

    Başımı kaldırınca Mustafa'nın meraklı gözleriyle karşılaşıyorum. - Ahmet Ümit

[halk ağzında]
  • Kaygılı

    O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... meraklısı (olmak)


RAKAMLI


[sıfat]
  • Rakamı olan, içinde rakam bulunan

    Üç rakamlı sayı.


AKAMBER (Kelime Kökeni: Türkçe ak + Arapça ʿanber)


[isim]
  • Özellikle amber balığının bağırsaklarından çıkarılan, kül renginde, yapışkan, bükülgen ve misk gibi kokusu olan bir taş

AMABİLE (Kelime Kökeni: İtalyanca amabile)


[zarf] [müzik]
  • Sevimli ve cana yakın bir biçimde (çalınmak)

BİRALIK


[sıfat]
  • Bira yapmakta kullanılan

    Biralık arpa.


KAMELYA (Kelime Kökeni: Fransızca camélia)


[isim] [bitki bilimi]
  • Çaygillerden, büyük, beyaz, pembe veya kırmızı renkte çiçekler açan, dayanıklı yapraklı bir bitki, Japon gülü, Çin gülü (Camellia japonica)

MİRALAY (Kelime Kökeni: Farsça mīr + Türkçe alay)


[isim] [eskimiş] [askerlik]
  • Albay

    Heyet ve miralay Galip Bey huzura girdiler. - Necip Fazıl Kısakürek


MAKABİL (Kelime Kökeni: Arapça māḳabl)


[isim] [eskimiş]
  • Bir şeyin öncesi, geçmişi

Birleşik Kelimeler: makabline şamil


AYIRMAK


[-e] [-i]
  • Bölmek

    Elmayı dörde ayırmak.

[-e] [-den]
  • Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak

    Çocuklara pastadan biraz ayırdım.

[-den]
  • Birbirinden uzaklaştırmak
[-i]
  • Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek
[-e] [-den]
  • Seçmek

    Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır. - Falih Rıfkı Atay

[-i] [-den]
  • İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak

    Karıyı kocasından ayırmak.

[-i] [-den]
  • Farklı davranmak, fark gözetmek

    Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım?