AĞAÇKESEN harflerini içeren 4 harfli 29 kelime bulunuyor. 4 harfli AĞAÇKESEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AĞAÇ14,
ÇAĞA14,
SKEÇ8,
ANAÇ7,
AÇAN7,
AKAÇ7,
AKÇA7,
AKÇE7,
ÇENE7,
ÇENK7,
KAÇA7,
KEÇE7,
AKSE5,
ESEN5,
ESNA5,
ENSE5,
KASA5,
KASE5,
KESE5,
SANA5,
SAKE5,
SAKA5,
SENA5,
SENE5,
ANKA4,
AKNE4,
ENEK4,
KANA4,
KENE4
ANKA
(Kelime Kökeni: Arapça ʿanḳā)
[isim]
-
Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, Simurg, Zümrüdüanka
Birleşik Kelimeler: Zümrüdüanka
AKNE
(Kelime Kökeni: Fransızca acné)
[isim] [tıp]
-
Yağ bezlerinin deri üzerinde oluşturduğu iltihaplı sivilce
ENEK
[sıfat] [halk ağzında]
-
Enenmiş, burulmuş, erkekliği giderilmiş
KANA
(Kelime Kökeni: İtalyanca canna)
[isim] [denizcilik]
-
Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler
KENE
[isim] [hayvan bilimi]
-
Koyun, köpek, at vb. hayvanların veya insanların derisinde asalak olarak yaşayan, bulaşıcı hastalıklara neden olan böceklerin genel adı, sakırga
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: kene ağacı, kene göz, kene otu
AKSE
(Kelime Kökeni: Fransızca accès)
[isim] [tıp]
Birleşik Kelimeler: kalp aksesi
ESEN
[sıfat]
-
Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: sağ esen
ESNA
(Kelime Kökeni: Arapça es̱nāʾ)
[isim]
ENSE
[isim] [anatomi]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ense kulak yerinde olmak
- ensesinde boza pişirmek
- ensesine binmek
- ensesine yapışmak
- ense yapmak
- enseyi karartmak
Birleşik Kelimeler: ense çukuru, ense kökü, ensesi kalın, elense
KASA
(Kelime Kökeni: İtalyanca cassa)
[isim]
[mecaz]
-
Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse
[mimarlık]
-
Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve
[spor]
-
Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: kasa defteri, kasa fişi, kasa sayımı, çelik kasa, kiralık kasa, şifreli kasa, yazar kasa
KÂSE
(Kelime Kökeni: Farsça kāse)
[isim]
Birleşik Kelimeler: kâseifağfur
KESE
(Kelime Kökeni: Farsça kīse)
[isim]
[sıfat]
-
Bu küçük torba miktarında olan
Üç kese tütün.
[mecaz]
[anatomi]
-
Organizmanın bazı boşlukları
[bitki bilimi]
-
Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik
[tarih]
-
Beş yüz kuruşluk para birimi
Ata Sözleri ve Deyimler
- keseden yemek
- kesenin ağzını açmak
- kesenin dibi görünmek
- kesenize bereket
- kesesi elvermemek
- kesesine bir şey girmek
- kesesine göre
- kesesine güvenmek
- kesesini doldurmak
- keseye danış, pazarlığa sonra giriş
- keseye davranmak
Birleşik Kelimeler: kese çiçeği, kese kâğıdı, kese yoğurdu, bol keseden, döl kesesi, göz kesesi, hamam kesesi, hava kesesi, idrar kesesi, işitme kesesi, öd kesesi, reçine kesesi, safra kesesi, spor kesesi, su kesesi, yağ kesesi, yüzme kesesi
[sıfat] [halk ağzında]
SANA
[zamir]
-
Sen zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi
Ata Sözleri ve Deyimler
- sana taşla vurana sen aşla (veya ekmekle veya pamukla) var (veya dokun)
- sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt
- sana yalan, bana gerçek
SAKE
(Kelime Kökeni: Fransızca saké)
[isim]
-
Pirinçten yapılan bir tür Japon rakısı
SAKA
(Kelime Kökeni: Arapça saḳḳā)
[isim]
-
Evlere, çeşmeden su taşımayı iş edinmiş olan kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
[isim] [hayvan bilimi]
Birleşik Kelimeler: saka kuşu
[isim] [tıp]
-
Baygınlık, kendinden geçme durumlarına yol açan bir hastalık