Ağ ile Başlayan Kelimeler



AĞ ile başlayan 212 kelime bulunuyor. Başında olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ağ kelimesinin anlamı nedir? Ağ ile biten kelimeler. İçinde ağ olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

DALAŞTIRILMAK30, AÇLANDIRILMAK30, IRLAŞTIRILMAK29

14 Harfli Kelimeler

DALAŞIVERMEK34, AÇLANDIRILIŞ32, AÇLANDIRILMA29, DALAŞABİLMEK29, DALAŞTIRILMA29, IRLAŞABİLMEK28, IRLAŞTIRILMA28, IRLAYABİLMEK27, IRLANABİLMEK25, IRLATABİLMEK25

13 Harfli Kelimeler

DALAŞIVERME33, IRLAŞTIRICI30, DALAŞABİLME28, AÇLANDIRMAK27, DALAŞTIRMAK27, IRLAŞABİLME27, IRLAŞTIRMAK26, IRLAYABİLME26, IRŞAKLANMAK25, IRLANABİLME24, IRLATABİLME24

12 Harfli Kelimeler

AÇLANDIRIŞ29, IZLIKÇILIK29, LAYIVERMEK29, IRBAŞLILIK27, AÇLANDIRMA26, DALAŞTIRMA26, IRCANLILIK25, IRLAŞTIRMA25, RIYABİLMEK25, ILANDIRMAK24, IRŞAKLANMA24, LAYABİLMEK24, RITABİLMEK23, ARTABİLMEK22, IRKANLILIK22, LATABİLMEK22, BENEKLİLİK21

11 Harfli Kelimeler

LAYIVERME28, LAYICILIK26, ARIVERMEK26, RIYABİLME24, ARTICILIK24, LAYABİLME23, ILANDIRMA23, RITABİLME22, LATABİLME21, ARTABİLME21, ARABİLMEK21, IRELLİLİK19

10 Harfli Kelimeler

AÇKÜPESİ27, AÇSIZLIK26, ARIVERME25, IZLAŞMAK25, AÇLAŞMAK24, IRLIKSIZ24, RISIZLIK24, DALAŞMAK23, IRLAŞMAK22, AÇLANMAK21, DALANMAK20, ARABİLME20, IRLANMAK19, ILLANMAK19, ARTILMAK19, IRLATMAK19

9 Harfli Kelimeler

IZLIKÇI25, AÇÇILIK24, IZLAŞMA24, AÇLAŞMA23, DACILIK23, IRLAYIŞ23, IRBAŞLI23, ITÇILIK22, DALAŞMA22, DALANIŞ22, AÇLIKLI21, AÇDELEN21, ARTILIŞ21, IZLAMAK21, IRLAŞMA21, IRLANIŞ21, IRCANLI21, ILAŞMAK21, AÇLANMA20, AÇLAMAK20
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

AÇÖREN24, LAYICI22, ACIMSI22, ZINDAN21, LATICI20, IZLAMA20, ILAŞMA20, ARTICI20, LAŞMAK19, DIRMAK19, AÇLAMA19, IRSAMA18, IRAYAK18, RITMAK17, LAMALI17, ITLAMA17, IRLAMA17, ILANMA17, ILAMAK17, LATMAK16
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

IZSIZ23, AÇSIZ22, IZCIL22, RIYIŞ21, AÇÇIK21, LAYIŞ20, RISIZ20, IZSIL20, IRTOP20, IZDAN20, IZOTU20, NAMCI19, IZLIK19, CILIK19, AÇSIL19, LAŞMA18, LATIŞ18, USTOS18, DIRMA18, IRŞAK18
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

DACI19, AÇSI18, IZLI18, ITÇI18, AÇLI17, ABEY17, IRCA17, DALI16, IMLI16, INMA15, RIMA15, RILI15, ARTI14, ARMA14, ARIK14, ALIK14, NAMA14, LATI14, LAMA14

5 Harfli Kelimeler

CIK16, RAZ15, ILI14, YAR14, MAK13, NAM13, LAK12

4 Harfli Kelimeler

CI15, 15, IZ15, 14, DA13, IM13, SI13, IL12, IN12, IR12, IT12, LI12, MA12, RI12

3 Harfli Kelimeler

I11, A10

2 Harfli Kelimeler

9



[isim]
  • İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü

    Balık ağı. Tenis ağı.

[mecaz]
  • Tuzak

    Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü ne ondurdu. - Samiha Ayverdi

[spor]
  • Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file
[spor]
  • Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağ atmak (veya bırakmak)
  • ağ çekmek
  • ağına düşürmek

Birleşik Kelimeler: ağbenek, ağbeneklilik, ağ iğnesi, ağ ipliği, ağ kayığı, ağ kepçe, ağ kurdu, ağ kurşunu, ağ mantarlar, ağ tabaka, ağ tonoz, ağ torba, ağ yatak, dış ağ, genel ağ, iç ağ, serpme ağ, yerel ağ, alamana ağı, bilgisayar ağı, bilişim ağı, borda ağı, boru ağı, çektirme ağı, çevirme ağı, dalyan ağı, dip ağı, ıstakoz ağı, iletişim ağı, karides ağı, marya ağı, sürtme ağı, voli ağı

[isim]
  • Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık

AĞA


[isim]
  • Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse

    Sonra köy ağası hazretleri bizim de kıçımıza atacak tekmeyi. - Nazım Hikmet

[sıfat] [mecaz]
  • Cömert, eli açık
[halk ağzında]
  • Koca
[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san

    Yeniçeri ağası. Çarşı ağası.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağa borç eder, uşak harç
  • ağanın alnı terlemezse ırgadın burnu kanamaz
  • ağanın eli tutulmaz
  • ağanın gözü ata tımardır
  • ağanın gözü öküzü semiz eder
  • ağanın gözü, yiğidin sözü
  • ağanın malı çıkar, uşağın canı

Birleşik Kelimeler: ağababa, ağabey, ağa kapısı, ağa yamağı, ak ağa, hacıağa, hıyarağa, iç ağa, silahtar ağa, acemi ağası, alkış ağası, çarşı ağası, eyyam ağası, hadım ağası, harem ağası, hıyarağası, kahve ağası, kantar ağası, kapı ağası, kızlar ağası, kolağası, köy ağası, tatar ağası, yalı ağası, yeniçeri ağası


AĞI


[isim]
  • Zehir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağı gibi

Birleşik Kelimeler: ağı ağacı, ağı çiçeği, ağı otu, sarıağı


AĞLAK


[sıfat]
  • Ağlamaklı

    Bana ne, onun sarı, parlak bir kumaşa sarınmış, ağlak suratlı bodur karısından? - Adalet Ağaoğlu


AĞIL


[isim]
  • Evcil küçükbaş hayvanların barındığı çit veya duvarla çevrili yer, arkaç

    Bir keçi kokusu sarmış ağıllarda çobanlarla arkadaş oldum. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağılda oğlak doğsa ovada otu biter

Birleşik Kelimeler: açık ağıl

[isim]
  • Hale
[sinema] [televizyon]
  • Bazı görüntülerdeki çok ışıklı cisimleri çevreleyen ışıklı teker

AĞIN


[isim]
  • Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri

AĞIR


[sıfat]
  • Tartıda çok çeken, hafif karşıtı

    Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır.

[mecaz]
  • Değeri çok olan, gösterişli

    Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan'ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi. - Mithat Cemal Kuntay

[mecaz]
  • Çetin, güç

    Denizcilik tarihinin en ağır sorumluluklarından birini üzerine alıyordu. - Feridun Fazıl Tülbentçi

[mecaz]
  • Ciddi
[mecaz]
  • Sıkıntı veren, bunaltan
[mecaz]
  • Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı

    Kızmıştım, Keziban'a söylenecek şöyle ağır bir söz arıyordum. - Nurullah Ataç

[mecaz]
  • Ağırbaşlı, ciddi

    Bu, on dokuz yaşında ufak tefek bir kızdı fakat otuz yaşındaki bir insandan daha ağırdı. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Keskin, boğucu (koku)

    Bu koku, en hafif rüzgârla burnu kuvvetli bir adama uzaktan kendini hissettirecek kadar ağırdır. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Davranışları yavaş olan
[mecaz]
  • Sindirimi güç (yiyecek)

    Ağır bir yemek.

[isim] [spor]
  • Ağır sıklet

    Yıllarca ağırda güreşti.

[zarf]
  • Yavaş bir biçimde

    Cüneyt Bey sözlerini tartıyormuş gibi ağır söylüyordu. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağır basar, yeğni kalkar
  • ağır basmak
  • ağır basmak
  • ağır çekmek
  • ağırdan almak
  • ağır durmak
  • ağır gelmek
  • ağır git ki yol alasın
  • ağırına gitmek
  • ağır işitmek (veya duymak)
  • ağır kaçmak
  • ağır kazan geç kaynar
  • ağır ol!
  • ağır ol, batman gel
  • ağır otur ki bey (veya molla) desinler
  • ağır oturmak
  • ağır söylemek
  • ağır taş yerinden oynamaz
  • ağır yongayı yel kaldırmaz

Birleşik Kelimeler: ağır ağır, ağır aksak, ağır araç, ağırayak, ağırbaşlı, ağırcanlı, ağır ceza, ağır ceza mahkemesi, ağır çekim, ağırelli, ağır ezgi, ağır hapis cezası, ağır hasta, ağır hava, ağır hidrojen, ağır iş, ağırkanlı, ağır kayıp, ağır kusur, ağır küre, ağır makineli, ağır para cezası, ağır sanayi, ağır sıklet, ağır söz, ağır su, ağır top, ağır uyku, ağır vasıta, ağır yağ, ağır yara, eli ağır, eline ağır, uykusu ağır, yarı ağır sıklet


AĞIT


[isim]
  • Ölenin iyi niteliklerini, ölümünden duyulan acıyı dile getiren söz veya ezgi

    Bir ağıtla mendillerinin, yazmalarının ucuna düğüm attılar. - Lâtife Tekin

[edebiyat]
  • Ölen bir kimsenin gençliğini, güzelliğini, iyiliklerini, değerlerini, arkada bıraktıklarının acılarını, büyük felaketlerin acılı etkilerini dile getiren söz veya okunan ezgi, yazılan yazı, sagu, mersiye

    Rahman'ın sazı susmuş, okuduğu ağıt bitmiştir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağıt yakmak (veya düzmek veya tutturmak)


AĞLI


[sıfat]
  • Ağı bulunan
[isim]
  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

AĞMA


[isim]
  • Ağmak işi
[gök bilimi]
  • Akan yıldız

AĞRI


[isim]
  • Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
[isim]
  • Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı

    Anlaşılan kollarındaki ağrı biraz daha sürecek. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağrılarda göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı
  • ağrısı tutmak

Birleşik Kelimeler: ağrı kesici, ağrı kesimi, ağrı sızı, ağrı yitimi, ince ağrı, başağrısı, baş ağrısı, bel ağrısı, diş ağrısı, eski göz ağrısı, ilk göz ağrısı, kalp ağrısı, karın ağrısı, yarım baş ağrısı, yürek ağrısı


AĞMAK


[-e]
  • Sarkmak, aşağıya inmek

    Hiç konuşmadan güneş batıya ağıncaya dek çalıştılar. - Reşat Nuri Güntekin

[-e]
  • Yükselmek, yukarı doğru çıkmak

    Ay oldum âleme doğdum, bulut oldum göğe ağdım. - Yunus Emre


AĞNAM (Kelime Kökeni: Arapça aġnām)


[isim] [eskimiş]
  • Sayım vergisi

AĞDA (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīde)


[isim]
  • Kaynatılarak çok koyu ve yapışkan bir macun durumuna getirilen pekmez veya limonlu şeker eriyiği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağda yapmak

Birleşik Kelimeler: sir ağda


AĞIM


[isim]
  • Ayağın üstündeki tümsek yer