AÇMACILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



AÇMACILIK harflerini içeren 6 harfli 34 kelime bulunuyor. 6 harfli AÇMACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "açmacılık ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Açmacılık olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇIMACI15, AÇMACI14, AÇKICI14, ALÇICI14, ÇAKICI14, ACIMIK12, AÇILIM12, ALIMCI12, AKIMCI12, ACIMAK11, ACILIK11, ACIKMA11, ACIKLI11, AÇKILI11, AÇILMA11, AMAÇLI11, AKILCI11, ÇAMLIK11, ÇAKILI11, ILICAK11, ILIKÇA11, KAMACI11, KALICI11, LAMACI11, CAMLIK11, ALIKÇA10, ALAÇIK10, ÇALMAK10, LAKACI10, CAKALI10, ILIMAK9, AMALIK8, IKLAMA8, KAMALI8


ÂMÂLIK


[isim]
  • Görme engellilik

IKLAMA


[isim]
  • Iklamak işi

KAMALI


[sıfat]
  • Kaması olan

    Kamalı top.


ILIMAK


[nesnesiz]
  • Ilınmak

ALIKÇA


[sıfat]
  • Alık benzeri

    Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan

[zarf]
  • (alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde

    O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek


ALAÇIK


[isim] [halk ağzında]
  • Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak

    Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal


ÇALMAK


[-e] [-i]
  • Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak

    İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. - Falih Rıfkı Atay

[nesnesiz]
  • Ses çıkarmak, ses vermek

    Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir. - Reşat Nuri Güntekin

[-i]
  • Bozmak, zarar vermek
[-i]
  • Kumaşın bir parçasını kesmek
[-e]
  • Benzemek, andırmak

    Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak
[-i] [halk ağzında]
  • Süpürmek, temizlemek

    Tozu çalmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çalıp çırpmak
  • çalmadan oynamak
  • çalma elin kapısını, çalarlar kapını

Birleşik Kelimeler: diskçalar, kasetçalar, uzunçalar, yürürçalar


LAKACI


[isim]
  • Lakçı

CAKALI


[sıfat]
  • Cakası olan, caka ile yapılan, gösterişli

    Formalarımız cakalı değil, sonra ne de olsa baklava börekle büyümediğimiz için ilk bakışta biraz sıskaca duruyoruz ama. - Nazım Hikmet


ACIMAK


[nesnesiz]
  • Tadı acı duruma gelmek, acılaşmak

    Yağ acıdı.

[nesnesiz]
  • Acılı, ağrılı olmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acıyan uyumuş, acıkan uyumamış

[-e]
  • Merhamet etmek

    Yarını ne olacak dünyamızın / Biz yaşımızı başımızı aldık / Allah çocuklarımıza acısın - Cahit Sıtkı Tarancı


ACILIK


[isim]
  • Acı olma durumu

    Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık

    Henüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu. - Adalet Ağaoğlu


ACIKMA


[isim]
  • Acıkmak işi

ACIKLI


[sıfat]
  • Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun

    Bu âdet bir fabrika sahibinin acıklı hayat hikâyesiyle birlikte kondulara yayıldı. - Lâtife Tekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acıklı başta akıl olmaz

Birleşik Kelimeler: acıklı komedi


AÇKILI


[sıfat]
  • Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı

AÇILMA


[isim]
  • Açılmak işi

    Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış. - Çetin Altan

[sinema] [televizyon]
  • Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama
[spor]
  • Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi