AZGINLAŞMA ile Oluşan Kelimeler (AZGINLAŞMA Kelime Türetme)



AZGINLAŞMA harflerinden oluşan 123 kelime bulunuyor. AZGINLAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Azgınlaşma kelimesinin anlamı nedir? Azgınlaşma ile başlayan kelimeler. İçinde azgınlaşma olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

AZGINLAŞMA22

8 Harfli Kelimeler

GAZLAŞMA19, GAZLANMA16, NAZLAŞMA15, ANILAŞMA13, AŞILANMA13

7 Harfli Kelimeler

AŞINMAZ15, GAZLAMA15, AŞAMALI12, AŞILAMA12, ZAMANLI12, ANLAŞMA11, ZAMANLA11

6 Harfli Kelimeler

AZIŞMA14, MAZGAL14, ŞALGAM14, AZALIŞ13, GAMALI12, ILGAMA12, AŞINMA11, AŞILMA11, ALIŞMA11, ALAŞIM11, GANALI11, MANGAL11, MALAGA11, MAAŞLI11, MAŞALI11, ŞAMALI11, AZALMA10, MAŞALA10, ANILMA8, ALINMA8
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

AZGIN13, GAZLI13, ILGAZ13, GAZAL12, GAMLI11, ALGIN10, LAZIM10, MANGA10, NAZIM10, ZAMLI10, AZMAN9, AŞAMA9, ALMAŞ9, MALAZ9, NAMAZ9, NAZLI9, ŞANLI9, ŞAMAN9, ZANLI9, ZAMAN9
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

AZIŞ11, GAZA11, AŞIM9, ALGI9, GINA9, GAMA9, MAZI9, ANIZ8, AZMA8, AŞMA8, ALIŞ8, GALA8, MAAŞ8, MAŞA8, ŞAMA8, ALAZ7, LAZA7, NAAŞ7, ALIM6, ANAM5
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

GAZ10, ŞAZ9, GAM8, AŞI7, ALG7, AZI7, MAŞ7, ŞAM7, ZAM7, AZA6, LAZ6, NAZ6, ŞAN6, ŞAL6, ZAN6, ANI4, AMA4, LAM4, MAL4, NAM4
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

5, AZ5, AM3, MA3, AN2, AL2, LA2


AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)


[isim]
  • Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika

    Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anı anına uymamak
  • an meselesi

Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı

[isim] [halk ağzında]
  • İki tarla arasındaki sınır
[isim]
  • Zihin

    An bulanıklığı. An yorgunluğu.


AL


[isim]
  • Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Al bayrak. Al çuha.

[sıfat]
  • Bu renkte olan (at)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al elmaya taş atan çok olur
  • al giymedim ki alınayım
  • al gömlek gizlenemez
  • alı alına, moru moruna
  • alı al, moru mor
  • al kanlara boyanmak
  • al kiraz üstüne kar yağmış

Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

[isim] [eskimiş]
  • Aldatma, düzen, tuzak, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

[kimya]
  • Alüminyum elementinin simgesi

LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
[kimya]
  • Lantan elementinin simgesi

AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

ANI


[isim]
  • Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra

    Fakültemizin sütunlu salonu binlerce gencin yoğun duygularının, önemli anılarının mekânıdır. - Ayla Kutlu

[edebiyat]
  • Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü, hatıra

    Halit Ziya Uşaklıgil'in anılarını topladığı 'Kırk Yıl'ın son ciltleri şiire başladığım yıllarda çıkıyordu. - Necati Cumalı


ÂMÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)


[sıfat]
  • Görme engelli
[bağlaç]
  • Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin

    Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ama ne
  • aması maması yok!
  • aması var


LÂM (Kelime Kökeni: Arapça lām)


[isim]
  • Arap alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lâm elif çevirmek (veya çizmek)
  • lâmı cimi yok

[isim]
  • Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası

MAL (Kelime Kökeni: Arapça māl)


[isim]
  • Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü

    Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı. - Ömer Seyfettin

[ticaret]
  • Alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası, emtia
[mecaz]
  • Bayağı, aşağılık, kötü kimse

    Onun ne mal olduğunu bilirim.

[argo]
  • Esrar
[kaba konuşmada]
  • Orospu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mal adama hem dost hem düşmandır
  • mal bulmuş Mağribî gibi
  • mal canı kazanmaz, can malı kazanır
  • mal canın yongasıdır
  • mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan
  • mal edinmek
  • mal etmek
  • malı götürmek
  • malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür
  • malın iyisi boğazdan geçer
  • malı ongun olanın adı angın olur
  • mal kaldırmak
  • mal kapatmak
  • mal meydanda
  • mal olmak
  • mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi
  • mal yapmak

Birleşik Kelimeler: mal beyanı, mal bildirimi, mal birliği, mal canlısı, mal mülk, mal sahibi, mal sandığı, mal varlığı, malın gözü, anamal, ara mal, başmal, beytülmal, fason mal, kabzımal, mirî mal, resülmal, sermaye mal, tapon mal, dünya malı, hırsız malı, işporta malı, ithal malı, mezat malı, orta malı, sıra malı, vakıf malı, yerli malı, ikame mal


NAM (Kelime Kökeni: Farsça nām)


[isim]
  • Ad (I)

    Çemberlitaş'ta bir kahvede sizin namınıza bir mektup varmış. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nam almak
  • namı nişanı kalmamak
  • nam kazanmak
  • nam salmak
  • nam vermek

Birleşik Kelimeler: bednam, namıdiğer


ANAM!


[teklifsiz konuşmada]
  • kadın erkek, büyük küçük herkese karşı kullanılan bir seslenme sözü

    Dur, anam, saçını düzelteyim!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
  • ana bir, baba ayrı
  • anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
  • ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
  • ana ile kız, helva ile koz
  • ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
  • anam avradım olsun
  • anam babam
  • anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
  • anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
  • anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
  • ananın bahtı kızına
  • ananın bastığı yavru incinmez
  • anan yahşi, baban yahşi
  • anası ağlamak
  • anasına avradına sövmek
  • anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
  • anasından doğduğuna bin pişman
  • anasından doğduğuna pişman etmek
  • anasından doğduğuna pişman olmak
  • anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
  • anasından emdiği sütü burnundan getirmek
  • anasını ağlatmak
  • anasını bellemek
  • anasını eşek kovalasın!
  • anasının gözü
  • anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
  • anasının kızı
  • anasının körpe kuzusu
  • anasının nikâhını istemek
  • anasının oğlu
  • anasını sat! (veya satayım!)
  • anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
  • anası yerinde



[isim]
  • Yemek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşını, eşini, işini bil
  • aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
  • aş taşınca kepçeye paha olmaz
  • aş tuz ile, tuz oran ile

Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı


AZ


[sıfat]
  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]
  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş] [kimya]
  • Azot elementinin simgesi

ALIM


[isim]
  • Alma işi
[mecaz]
  • Kurum, çalım, gurur
[mecaz]
  • Çekicilik

    O ne eda, o ne alım, o ne çalım! - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: alım çalım, alım satım, dış alım, ön alım, spot alım, zor alım, destekleme alımı


AZA (Kelime Kökeni: Arapça aʿżā)


[isim]
  • Üye

    Komşu gencine yüz vermemiş, çocuklu bir mahkeme azasıyla evlenmişti. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: murahhas aza


LAZ


[isim]
  • Güney Kafkasyalı bir halk veya bu halktan olan kimse