AYRILABİLME Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



AYRILABİLME harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli AYRILABİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ayrılabilme ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Ayrılabilme olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BALAYI11, BAYRAM11, AYILMA10, AYIRMA10, MAYALI10, YAMALI10, AYARLI9, AMBALE9, ALAYLI9, BARLAM9, BELALI9, LAMBRİ9, MİLYAR9, MALİYE9, MARLEY9, YARALI9, ARMALI8, ELMALI8, İLARYA8, RİYALA8, ALLAME7, AMİRAL7, MAAİLE7


ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)


[sıfat]
  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan


AMİRAL (Kelime Kökeni: Fransızca amiral)


[isim] [askerlik]
  • Rütbesi general ile aynı olan deniz subayı

    Amiralin sözlerine inanmak lazım, boş konuşmaz. - Feridun Fazıl Tülbentçi

Birleşik Kelimeler: büyük amiral, koramiral, oramiral, tuğamiral, tümamiral, visamiral


MAAİLE (Kelime Kökeni: Arapça maʿaʿāʾile)


[zarf] [eskimiş]
  • Ailece, ev halkıyla birlikte

    Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden. - Nazım Hikmet


ARMALI


[sıfat]
  • Arma bulunan

ELMALI


[isim]
  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

İLARYA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Gümüş balığının küçüğü

RİYALA (Kelime Kökeni: İtalyanca reale)


[isim] [tarih]
  • Osmanlı donanmasında tuğamirale eş bir rütbe

AYARLI


[sıfat]
  • Ayarlanmış, doğru çalışması sağlanmış, düzeltilmiş (saat, makine vb.)

Birleşik Kelimeler: ayarlı pense, zaman ayarlı


AMBALE (Kelime Kökeni: Fransızca emballé)


[isim]
  • `Birini düşünemez duruma getirmek, çok yormak, fazla gaz vererek otomobili çalışamaz duruma getirmek` anlamlarındaki ambale etmek ve `çok yorulup iş göremez, düşünemez duruma gelmek` anlamındaki ambale olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

ALAYLI


[isim] [askerlik]
  • Erlikten yetişmiş, askerî okullarda okumadan başarı gösterip rütbe alan ve yükselen subay
[sıfat] [mecaz]
  • Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı
[sıfat]
  • Alay edici, küçümseyici, müstehzi

    Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı. - Mithat Cemal Kuntay

[sıfat]
  • Gösterişli, görkemli, debdebeli

    Düriye'min güğümleri kalaylı / Fistan giymiş, etekleri alaylı - Halk türküsü


BARLAM (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • İnce pullu, sırtı açık kahverengi, yanları ve karnı beyaz, ortalama 30-40 santimetre boyunda, Marmara ve Ege deniziyle Akdeniz'de bol bulunan bir tür balık (Merluccius merluccius)

BELALI


[sıfat]
  • Yoran, üzen, can sıkan

    Bu belalı işin iyi gitmeye başlamasının daha ucundayız. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[isim]
  • Yolsuz kadının zorba dostu

    Belalıları başından taşkın kadınlarla uğraşacak yaşta değiliz. - Refik Halit Karay


LAMBRİ (Kelime Kökeni: Fransızca lambris)


[isim] [mimarlık]
  • Bir yapının iç duvar kaplaması

    Ahşap lambri. Mermer lambri.


MİLYAR (Kelime Kökeni: Fransızca milliard)


[isim]
  • Milyon kere bin, bin milyon, 1.000.000.000

MALİYE (Kelime Kökeni: Arapça māliyye)


[isim]
  • Kamu ile ilgili işlerin yürütülmesi için gerekli gelirleri ve harcanan paraları düzenleyen kuralların bütünü

    Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır. - Anayasa