AVUSTRALYALI Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



AVUSTRALYALI harflerini içeren 6 harfli 26 kelime bulunuyor. 6 harfli AVUSTRALYALI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Avustralyalı ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Avustralyalı olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

YUVALI16, SAYLAV15, AVARYA14, VUSLAT14, VARSIL14, VASITA14, ALATAV12, ASYALI10, ALAYSI10, SAYRIL10, UYARTI10, YASALI10, AYARTI9, AYARLI9, ALAYLI9, YARALI9, YARASA9, YARATI9, SARALI8, TASARI8, TASALI8, ARASTA7, ARASAT7, LATALI7, SALATA7, TARALI7


ARASTA (Kelime Kökeni: Farsça ārāste)


[isim] [eskimiş]
  • Çarşılarda veya alışveriş bölgelerinde aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu bölüm

    Belediye çavuşu yanında jandarma onbaşısı, çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır. - Tarık Buğra


ARASAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraṣāt)


[isim]
  • Müslüman inanışına göre, kıyamet günü bütün ölülerin dirilip toplanacakları yer

LATALI


[sıfat]
  • Latası olan

SALATA (Kelime Kökeni: İtalyanca salata)


[isim]
  • Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek

    İçi çiçekli şimşir kaşıkla salatayı âdeta pilav yer gibi tıkınıyordu. - Osman Cemal Kaygılı

Birleşik Kelimeler: yeşil salata, Amerikan salatası, bastana salatası, çoban salatası, laf salatası, patates salatası, patlıcan salatası, Rus salatası, turp salatası, yayla salatası


TARALI


[sıfat]
  • Taranmış

SARALI


[sıfat]
  • Sara hastalığı olan (kimse)

    Çocuklar beni görünce saldırırlardı: Sıska, deli, saralı sıska ... diye. - Sait Faik Abasıyanık


TASARI


[isim]
  • Olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçim

    Kafamdaki hayaller ve tasarılar epeyce açık saçık şeylerdi. - Halide Edip Adıvar

[hukuk]
  • Hukuki bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul veya organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin, layiha

    Bütçe Kanunu tasarısı üzerine yazdığım bir yazı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: tasarı geometri, kanun tasarısı, yasa tasarısı


TASALI


[sıfat]
  • Tasası olan, kaygılı, endişeli

    Bulutlu, tasalı gözlerle önüne bakıyordu, fazla bir şey söylemiyordu. - Halide Edip Adıvar


AYARTI


[isim]
  • Baştan çıkarma

AYARLI


[sıfat]
  • Ayarlanmış, doğru çalışması sağlanmış, düzeltilmiş (saat, makine vb.)

Birleşik Kelimeler: ayarlı pense, zaman ayarlı


ALAYLI


[isim] [askerlik]
  • Erlikten yetişmiş, askerî okullarda okumadan başarı gösterip rütbe alan ve yükselen subay
[sıfat] [mecaz]
  • Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı
[sıfat]
  • Alay edici, küçümseyici, müstehzi

    Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı. - Mithat Cemal Kuntay

[sıfat]
  • Gösterişli, görkemli, debdebeli

    Düriye'min güğümleri kalaylı / Fistan giymiş, etekleri alaylı - Halk türküsü


YARALI


[sıfat]
  • Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh

    Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Dertli, üzüntülü

    Her şeye layık ama layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yaralı kuşa kurşun sıkılmaz
  • yaralı parmağa işememek

Birleşik Kelimeler: gönlü yaralı, yüreği yaralı


YARASA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Yarasalardan, ön ayakları perdeli kanat biçiminde gelişmiş, vücudu yumuşak sık kıllarla kaplı, iskeletleri hafif yapılı, uçabilen memeli hayvan (Vespertilio)

    Çırpındı üç yarasa kanadı karanlıkta / Gün görmeyen gözleri üçünün de hanlıkta - Faruk Nafiz Çamlıbel


YARATI


[isim]
  • Yaratım

ASYALI


[isim]
  • Asya'da yaşayan kimse
[sıfat]
  • Asya'ya özgü olan, Asya ile ilgili olan