AVUÇLAYIŞ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



AVUÇLAYIŞ harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli AVUÇLAYIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AVUÇ14, YIVA13, YUVA13, AYVA12, AŞÇI11, AVLU11, AÇIŞ11, AVAL10, LAVA10, AYÇA9, AYAŞ9, YAŞA9, ALÇI8, ALIÇ8, ALIŞ8, ÇALI8, ULAÇ8, ULAŞ8, AYLI7, YALI7, AYLA6, AYAL6, ALAY6


AYLA


[isim]
  • Hale

Birleşik Kelimeler: ışık aylası


AYAL (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyāl)


[isim] [eskimiş]
  • Karı, eş

    Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir - Orhan Veli Kanık


ALAY


[isim]
  • Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk

    Düğün alayı. Fener alayı.

[askerlik]
  • Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu

    Topçu alayı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya çıkmak

Birleşik Kelimeler: alay alay, alay beyi, alaybozan, alay malay, bir alay, miralay, bayram alayı, cenaze alayı, düğün alayı, fener alayı, gelin alayı, gidiş alayı, kılıç alayı, mevlit alayı, muhafız alayı, sürre alayı, süvari alayı

[isim]
  • Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya almak
  • alaya bozmak
  • alaya vurmak
  • alay etmek
  • alay geçmek
  • alay gibi gelmek

Birleşik Kelimeler: alay yollu


AYLI


[sıfat]
  • Üzerinde ay biçimi bulunan

    Üzerlerinde kırmızı aylı beyaz bayrakların sallandığı geniş çadırların önünde öteye beriye gidip gelen doktorlar dolaşıyor. - Nazım Hikmet

[halk ağzında]
  • Gebe

YALI (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Sahil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalı kazığı gibi

Birleşik Kelimeler: yalı ağası, yalı boyu, yalı bülbülü, yalıçapkını, yalı uşağı, yalı yar


ALÇI


[isim]
  • Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilerek yapılarda, sanatta, mimarlıkta ve dişçilikte kullanılan madde

    Bir sanatkâr eliyle alçıdan yapılmış, bembeyaz, tertemiz bir kabartma. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alçıya almak (veya koymak)

Birleşik Kelimeler: alçı kalıp, alçı levha, alçıpan, alçı taşı


ALIÇ (Kelime Kökeni: Farsça aluça)


[isim] [bitki bilimi]
  • Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç, gövem eriği, geyik dikeni, akdiken (Crataegus monogyna)

    Sık pırnallıklar, erguvan, defne, alıç kümeleri yer yer yolu boğuyor. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: alıç marmeladı


ALIŞ


[isim]
  • Alma işi

Birleşik Kelimeler: alış fiyatı, alışveriş, efektif alış


ÇALI


[isim] [bitki bilimi]
  • Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki

    Tozlu geçidimde durmuş, iki çalı arasından başımı uzatıyor, pencereden bakıyorum. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çalı gibi

Birleşik Kelimeler: çalı bülbülü, çalı çırpı, çalı dikeni, çalı fasulyesi, çalı horozu, çalı kakıcı, çalı kuşu, çalı süpürgesi, karaçalı, sarıçalı, süpürge çalısı, tespih çalısı


ULAÇ


[isim] [dil bilgisi]
  • Zarf-fiil

Birleşik Kelimeler: durum ulacı, hâl ulacı


ULAŞ


[isim]
  • Sivas iline bağlı ilçelerden biri

AYÇA


[isim]
  • Hilal

AYAŞ


[isim]
  • Ankara iline bağlı ilçelerden biri

YAŞA


[ünlem]
  • Hoşnutluk, sevinç vb. duyguları anlatmak için söylenen bir söz, yaşasın, ole, oley

    Ey vatan, ey mübarek vatan, bin yaşa! - Tevfik Fikret


AVAL (Kelime Kökeni: Fransızca aval)


[isim] [ticaret]
  • Ticari senetlerde, ödemeden sorumlu olanların ödememesi durumunda üçüncü bir kişinin alacaklılara senet bedelini ödeyeceğine ilişkin verdiği güvence
[sıfat] [argo]
  • Saflığı sersemlik derecesine varan (kimse)

    Geçende yanımdan geçti de tanıyamadı aval, o kalabalığın içinde. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: aval aval