ATLAYIVERMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ATLAYIVERMEK harflerini içeren 5 harfli 187 kelime bulunuyor. 5 harfli ATLAYIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "atlayıvermek ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Atlayıvermek olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

MEYVE14, KIVAM13, LEVYE13, YELVE13, YAVER13, AKVAM12, EMVAL12, MEVTA12, MEVLA12, MAVRA12, MAVAL12, TAVLI12, TAVIR12, VERME12, VEREM12, VAKIA12, VARMA12, AVRET11, AVRAT11, AVLAK11, AVARE11, EVRAT11, EVRAK11, EVLEK11, EVLAT11, KRAVL11, KAVAL11, KEVEL11, KAVAT11, LAVTA11, LARVA11, REVAK11, TEVEK11, TAKVA11, TELVE11, TAVLA11, VARAK11, VAKAR11, VELET11, VATKA11, VARTA11, AYRIM9, KIYMA9, KIYAM9, YIKMA9, YILMA9, YAKIM9, YALIM9, YARIM9, YATIM9, AYRIT8, AYRIK8, AYMAK8, AYLIK8, EYLEM8, EYTAM8, EMAYE8, KIRAY8, KAYIR8, KAYIT8, KAYMA8, KAYME8, LAYIK8, MALYA8, MARYA8, YETME8, YELME8, YEMEK8, YERME8, YAMAK8, YAKIT8, YAKMA8, YARIK8, YARMA8, YATIK8, YATIR8, YATMA8, ARTIM7, AYLAK7, ATMIK7, ALKIM7, IRMAK7, IRAMA7, KATIM7, KARYE7, KALYA7, KALAY7, KALIM7, KIRMA7, KILMA7, KAYRA7, KAYAR7, MARTI7, RAKIM7, REAYA7, TEYEL7, TIMAR7, TIKMA7, TARIM7, TAKIM7, YELEK7, YEREL7, YETER7, YETKE7, YEKTA7, YARAK7, YALAK7, YARKA7, YATAK7, ARKIT6, ARTMA6, ARTIK6, ATMAK6, ALMAK6, AMELE6, ALTIK6, ALARM6, ERMEK6, ETMEK6, EKLEM6, ELMEK6, EMARE6, EMLAK6, ITLAK6, ILTAR6, KITAL6, KREMA6, KAMET6, KAMER6, KARLI6, KATLI6, KATMA6, KATIR6, KARMA6, KALEM6, KALIT6, KALMA6, KEREM6, KIRAT6, KEMAL6, KEMER6, KEMRE6, KELAM6, KELEM6, METAL6, METRE6, MARKE6, MARKA6, MARAL6, MALAK6, MAKTA6, MAKET6, MAKAT6, MELEK6, MERET6, MEREK6, MERAK6, MATLA6, RAMAK6, RAKAM6, REMEL6, TIRAK6, TAKMA6, TEMEL6, TEMEK6, TELEM6, TERME6, TEKME6, AKTAR5, EKLER5, KARAT5, KATAR5, KATRE5, KERTE5, KETAL5, KELER5, RAKET5, REKAT5, TRAKE5, TARAK5, TARLA5, TALAK5, TAKLA5, TELEK5, TEREK5, TEKER5, TEKEL5


AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)


[isim]
  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân

EKLER (Kelime Kökeni: Fransızca éclair)


[isim]
  • İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü

KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)


[isim]
  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı


KATRE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭre)


[isim] [eskimiş]
  • Damla

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katresi kalmadı (veya yok)


KERTE


[isim]
  • İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti
[mecaz]
  • Derece, radde

    Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık. - Aydın Boysan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kertesine gelmek
  • kertesine getirmek

Birleşik Kelimeler: son kerte


KETAL


[isim]
  • Çirişli bir tür parlak bez

KELER


[isim] [hayvan bilimi]
  • Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)

Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri


RAKET (Kelime Kökeni: Fransızca raquette)


[isim] [spor]
  • Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

REKÂT (Kelime Kökeni: Arapça rekʿat)


[isim] [din bilgisi]
  • Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm

    Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


TRAKE (Kelime Kökeni: Fransızca trachée)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Soluk borusu

TARAK


[isim]
  • Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

[anatomi]
  • İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
[hayvan bilimi]
  • Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
[hayvan bilimi]
  • Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı


TARLA


[isim]
  • Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası

    Denizciler aralarında, karadaki tarla sahiplerinden çok daha fazla, hem çok daha candan yardımlaşırlar. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarla açmak
  • tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
  • tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
  • tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı

Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası


TALAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳ)


[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Evliliğin sona ermesi, erkeğin karısını boşaması

Birleşik Kelimeler: talakıselase


TAKLA


[isim]
  • Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp vücudu üstten aşırtarak öne veya arkaya yapılan dönme hareketi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takla atmak
  • takla attırmak

Birleşik Kelimeler: takla böcekleri, tepetakla, yıldırım takla


TELEK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy