ATEŞLEYEBİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ATEŞLEYEBİLMEK harflerini içeren 6 harfli 83 kelime bulunuyor. 6 harfli ATEŞLEYEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YETMİŞ12, BEŞLİK11, EŞEYLİ11, ŞEBEKE11, BAKİYE10, BEYLİK10, BELİYE10, EŞİLME10, EŞLEME10, EKŞİME10, İŞEMEK10, İŞETME10, İŞLEME10, MEŞALE10, MAİŞET10, ŞEMAİL10, ŞEAMET10, TEŞMİL10, ATEŞLİ9, BİLMEK9, BİLEME9, BİTMEK9, BELLEM9, BELEME9, EYİTME9, EYLEME9, EŞELEK9, KALLEŞ9, KAŞELİ9, MALİYE9, MAİYET9, ŞELALE9, TİMBAL9, TEŞKİL9, TELAŞE9, TEMBEL9, YİTMEK9, YEMLİK9, YETMEK9, YELMEK9, YELEME9, ATELYE8, AKLİYE8, BELLİK8, BELLEK8, EYALET8, EBELİK8, ELİYLE8, KİTABE8, KABİLE8, KATİBE8, LEYLEK8, LEYLAK8, TALEBE8, TAKİYE8, YELTEK8, YELELİ8, ETKİME7, EKİLME7, EKLEME7, EMEKLİ7, ELLEME7, ELEMEK7, ELEMLİ7, ELETME7, İKAMET7, İLETME7, KELEME7, KELİME7, MİLLET7, MAKTEL7, MELİKE7, MELEKE7, TEKMİL7, TELEME7, TEMLİK7, ALETLİ6, KALİTE6, LEKELİ6, TELAKİ6, TELEKE6, TEKİLA6, TELLAK6


ALETLİ


[sıfat]
  • Aleti olan veya aletle yapılan

Birleşik Kelimeler: aletli jimnastik


KALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca qualité)


[isim]
  • Nitelik

    Bizde de Türk edebiyatı ne kadar millî kaynaklara gitmiş ise kalite bakımından o kadar yükselmiştir, denilebilir. - Mehmet Kaplan

Birleşik Kelimeler: kalite çemberleri, kalite kontrolü, kalite riski


LEKELİ


[sıfat]
  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma


TELAKİ (Kelime Kökeni: Arapça telāḳī)


[isim] [eskimiş]
  • Buluşma, kavuşma

TELEKE


[isim] [halk ağzında]
  • Uzun ve sert kanat telekleri

TEKİLA (Kelime Kökeni: İngilizce tequila)


[isim]
  • Sert bir Meksika içkisi

TELLAK (Kelime Kökeni: Arapça tellāk)


[isim]
  • Hamamda hizmet eden ve erkek müşterileri yıkayan erkek

ETKİME


[isim]
  • Etkimek işi, tesir

EKİLME


[isim]
  • Ekilmek işi

EKLEME


[isim]
  • Eklemek işi
[sıfat]
  • Eklenmiş

Birleşik Kelimeler: ekleme dişi


EMEKLİ


[sıfat]
  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
[isim]
  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli


ELLEME


[isim]
  • Ellemek işi

    Kuş yuvasındaki yumurtayı ellemeye gelmez. - Necati Cumalı

[sıfat] [halk ağzında]
  • Elle seçilmiş, iyi

    Elleme kömür.


ELEMEK


[-i]
  • Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek

    Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü

[mecaz]
  • Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak
[spor]
  • Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek

ELEMLİ


[sıfat]
  • Üzüntülü, kederli

    Çektiği elemli aşkla mesut olmasa da bunları sevdiği şüphesizdir. - Abdülhak Şinasi Hisar


ELETME


[isim]
  • Eletmek işi