ATAVİZM Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ATAVİZM harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli ATAVİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AVAZ13, İVAZ13, VAAZ13, VAİZ13, AVAM11, MAVİ11, TAVA10, VAAT10, AZİM8, AZMA8, İMZA8, İZAM8, MİZA8, MAZİ8, AZAT7, AZİT7, ZATİ7, ZAİT7, ATMA5, AMİT5, MİAT5, TAAM5


ATMA


[isim]
  • Atmak işi

    Yolda giderken balgamını herkesin geçtiği yola atmayı çok doğal sayanı neden seveyim? - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: cirit atma, çekiç atma, disk atma, gülle atma


AMİT (Kelime Kökeni: Fransızca amide)


[isim] [kimya]
  • Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı

MİAT (Kelime Kökeni: Arapça mīʿād)


[isim] [eskimiş]
  • Bir şeyin yapılması için tanınan süre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • miadı dolmak
  • miadı gelmek


TAAM (Kelime Kökeni: Arapça ṭaʿām)


[isim] [eskimiş]
  • Yemek, yiyecek

    Yemekte salçalı bir taam vardı. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taam etmek

Birleşik Kelimeler: cennet taamı


AZAT (Kelime Kökeni: Farsça āzād)


[isim]
  • Serbest bırakma
[eskimiş]
  • Okullarda paydos
[sıfat]
  • Serbest bırakılmış olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • azat etmek (veya eylemek)
  • azat olmak

Birleşik Kelimeler: akşam azadı


AZİT (Kelime Kökeni: Fransızca azide)


[isim] [kimya]
  • Azothidrik asit HN3 teki hidrojenin yerine bir kökün geçmesi ile türeyen birleşikler

ZATİ


[zarf]
  • Zaten

    Ben zati çarpılmışım, beni bırak da söyle bakalım, nasıl gideceksin dağın tepesindeki köye? - Ayşe Kulin

[sıfat] [eskimiş]
  • Kendine özgü, kişiye ilişkin, kişisel, özel

    Zatî eşya.

[felsefe]
  • Özünlü

ZAİT (Kelime Kökeni: Arapça zāʾid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çoğaltan, artıran
[isim] [matematik]
  • Artı (+)

AZİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿazm)


[isim]
  • Bir işteki engelleri yenme kararlılığı

    Bu engin ruh, bu tükenmez azim, Türk milletinin varlık sebebidir. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: azmetmek, azmettirmek


AZMA


[isim]
  • Azmak işi
[sıfat] [biyoloji]
  • Melez

İMZA (Kelime Kökeni: Arapça imżāʾ)


[isim]
  • Bir kimsenin herhangi bir belgeyi yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde kullandığı işaret

    Hatıra defterlerimizi onlara uzatarak el yazılarını, imzalarını rica ettik. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[mecaz]
  • Herhangi bir alanda ün yapmış kimse

    Dergi en ünlü imzalara yer veriyor.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imza (veya imzasını) atmak
  • imza etmek
  • imza toplamak
  • imza vermek
  • imzayı basmak (veya çakmak)

Birleşik Kelimeler: imza beyti, imza çizelgesi, imza günü, imza kâğıdı, imza sahibi, imza sirküleri, imza töreni, açık imza, elektronik imza, ıslak imza, tatbik imzası


İZAM (Kelime Kökeni: Arapça iʿzām)


[isim] [eskimiş]
  • Bir kimseyi gönderme, yollama
[isim] [eskimiş]
  • Olduğundan büyük gösterme, büyütme, abartma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izam etmek


MİZA (Kelime Kökeni: İtalyanca misa)


[isim]
  • Kumarda ortaya sürülen para

MAZİ (Kelime Kökeni: Arapça māżī)


[isim]
  • Geçmiş

    Mazinin mefahirini yaşatmak, bir millete yapılacak en büyük hizmet. - Cemil Meriç

[eskimiş] [dil bilgisi]
  • Geçmiş zaman

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maziye karışmak

Birleşik Kelimeler: naklî mazi


TAVA (Kelime Kökeni: Farsça tāve)


[isim]
  • Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap
[madencilik]
  • Maden eritilen saplı pota

    Kurşun tavası.

[denizcilik]
  • Gemilerde borda iskelesinin alt başındaki sahanlık

Birleşik Kelimeler: tava böreği, tava ekmeği, elbasan tavası