ASILSIZLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ASILSIZLIK harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli ASILSIZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ISSIZ12, AZILI10, KIZIL10, SIZAK10, SAKIZ10, SAZLI10, AZLIK9, KAZIL9, ASILI8, ISLIK8, KISSA8, KISAS8, SISKA8, SAKSI8, ASLIK7, ASKLI7, ISLAK7, KASLI7, KILLI7, SALLI7, SALIK7, SAKLI7, ALLIK6


ALLIK


[isim]
  • Al olma durumu

    Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus


ASLIK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)

ASKLI


[sıfat] [bitki bilimi]
  • Sporları ask denen torbalar içinde oluşan (mantar)

ISLAK


[sıfat]
  • Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan

    Baş başa uzandık seninle ıslak / Çimenlerine yaz bahçelerinin - Ahmet Hamdi Tanpınar

Birleşik Kelimeler: ıslak imza, ıslak karga, ıslak mendil, ıslak zemin


KASLI


[sıfat]
  • Kasları sıkı, gelişmiş, adaleli

KILLI


[sıfat]
  • Kılı olan, kıl ile kaplı

    İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi. - Peyami Safa


SALLI


[sıfat]
  • Büyük ve geniş, sal gibi yayvan

    Sallı bir yapı.


SALIK


[isim]
  • Tavsiye

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salık vermek

Birleşik Kelimeler: alık salık


SAKLI


[sıfat]
  • Saklanmış olan

    En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Birleşik Kelimeler: saklı yazı


ASILI


[sıfat]
  • Asılmış olan, asma, asık, muallak

    Bugün son kuraklığın on ikinci yılıdır / Hakanın baş ucunda bir kılıç asılıdır - Faruk Nafiz Çamlıbel

[zarf]
  • Asılmış bir biçimde

    Dostlarından birine kızdı mı onun salonda asılı duran resmini alır, ayakyolunun duvarına asar. - Salâh Birsel


ISLIK


[isim]
  • Dudakların büzülerek veya parmağın dil üzerine getirilmesiyle çıkarılan ince ve tiz ses

    Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık / Yalnız arabacının dudağında bir ıslık - Faruk Nafiz Çamlıbel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıslık çalmak

Birleşik Kelimeler: ıslık dili


KISSA (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṣṣa)


[isim] [eskimiş]
  • Ders çıkarılması gereken anlatı, olay

    Babam, beni ve kız kardeşimi yanına çağırıp birtakım mucize ve keramet kıssaları anlatmayı da severdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: kıssadan hisse


KISAS (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṣāṣ)


[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü kendisine aynı biçimde uygulayarak cezalandırma

    Orada âdeta kısas kaidesi hükümfermadır, öldüren ölüme yollanır. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kısas etmek

Birleşik Kelimeler: kısasa kısas

[isim] [eskimiş]
  • Kıssalar, hikâyeler, öyküler

SISKA


[sıfat]
  • Çok zayıf ve kuru, kaknem, çelimsiz, arık

    Bodrum katında kalan sıska oğlanın salonunun tam üstüne denk düşüyordu odası. - Elif Şafak

[eskimiş]
  • Karın boşluğuna su dolmuş olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıska olmak
  • sıskası çıkmak


SAKSI


[isim]
  • Pişmiş toprak, plastik vb.nden yapılan, çiçek yetiştirmekte kullanılan kap

    Yaz kış yeşil, bir saksı ıtır pencerede. - Ahmet Muhip Dranas

[argo]
  • Baş, kafa

Birleşik Kelimeler: saksıgüzeli, saksı toprağı