ARSIZLAŞABİLMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



ARSIZLAŞABİLMEK harflerini içeren 8 harfli 65 kelime bulunuyor. 8 harfli ARSIZLAŞABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAZLAŞMA17, LAMBASIZ16, ARABASIZ15, BARIŞMAK15, KABZIMAL15, ZIBARMAK15, AZABİLME14, AŞABİLME14, BAŞARMAK14, BAŞLAMAK14, ERBAŞLIK14, KREMASIZ14, MARKASIZ14, MERAKSIZ14, RAKAMSIZ14, SIKLAŞMA14, SIZLAMAK14, SIRMAKEŞ14, SARMAŞIK14, SALLABAŞ14, ARILAŞMA13, AŞILAMAK13, ALMAZLIK13, ALAKASIZ13, BALSAMLI13, BASILMAK13, BASMALIK13, BAKLAMSI13, KIRLAŞMA13, KAMERSİZ13, KASLAŞMA13, MARAZLIK13, MEZARLIK13, ŞIRLAMAK13, ZIRLAMAK13, ASABİLME12, ALLAŞMAK12, BALSAMİK12, KASABALI12, LAMBALIK12, ŞARLAMAK12, ARABALIK11, AKABİLME11, ALABİLME11, ALABALIK11, BALLAMAK11, ISKALAMA11, IRAKSAMA11, İSLAMLIK11, KABARALI11, SIRALAMA11, SIRLAMAK11, SALMALIK11, SARILMAK11, SELAMLIK11, ARILAMAK10, ARIKLAMA10, IRALAMAK10, MASARİKA10, MAKARALI10, MİSKALLE10, SALLAMAK10, KİRALAMA9, KARAMELA9, LAKRİMAL9


KİRALAMA


[isim]
  • Kiralamak işi
[ekonomi]
  • Bir taşınır veya taşınmazın kullanım hakkının belli bir süre için ve belli bir kira karşılığında kiracıya verilmesi
[ekonomi]
  • Anlaşmaya göre kira süresinin bitiminde mülkiyetin kiracıda bırakılabilmesi durumu

KARAMELA (Kelime Kökeni: İtalyanca caramella)


[isim]
  • Karamel

LAKRİMAL (Kelime Kökeni: Fransızca lacrymal)


[sıfat] [anatomi]
  • Gözyaşı kemiği bezesi

    İçindeki trajedi barutunu lakrimal bezelerinde ıslatıyor. - Peyami Safa


ARILAMAK


[-i]
  • Bir şeyde herhangi bir ayıp veya kusur bulunmadığını bildirmek, tenzih etmek

ARIKLAMA


[isim]
  • Arıklamak işi

IRALAMAK


[-i]
  • Belirli bir ıra ile belirtmek, karakterize etmek

    Düşkünlere yardım Türk'ü ıralayan bir erdemdir.


MASARİKA (Kelime Kökeni: Yunanca)


[isim] [anatomi]
  • Bağırsakları tutan karın iç zarı

MAKARALI


[sıfat]
  • Makarası olan, makara ile çalışan

Birleşik Kelimeler: makaralı kuş


MİSKALLE


[zarf]
  • Çok az ölçüde, çok az miktarda

    Muhabbet kantarla, alışveriş miskalle.


SALLAMAK


[-i]
  • Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek

    Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Beklenmedik bir başarı kazanmak

    Seçimlerde Ankara'yı salladı.

[mecaz]
  • Zor durumda bırakmak
[argo]
  • Bir işi sürekli olarak başka bir zamana ertelemek, savsaklamak

    Ev sahibinin gözünü boyarım, kalan borcu bir müddet daha sallarım diyordu. - Sermet Muhtar Alus

[nesnesiz] [argo]
  • Vurmak, atmak

    Sokaktan geçen bir adam, bunları ayırdı, ikisine birer tokat salladı... - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sallamamak

Birleşik Kelimeler: kuyruksallayan


ARABALIK


[isim]
  • Garaj

    Odasının tam altına tesadüf eden bu arabalığa girince. - Ercüment Ekrem Talu

[sıfat]
  • Araba dolduracak miktarda olan

    Bir arabalık odun.


AKABİLME


[isim]
  • Akabilmek işi

ALABİLME


[isim]
  • Alabilmek işi

ALABALIK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Alabalıkgillerden, soğuk ve duru sularda yaşayan, eti turuncu ve lezzetli bir tatlı su balığı, ala (Trutta faris)

Birleşik Kelimeler: alabalık yağı


BALLAMAK


[-i]
  • Bal sürmek