ARSIZLAŞMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ARSIZLAŞMA harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli ARSIZLAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Arsızlaşma ile başlayan 5 harfli kelimeler. arsızlaşma ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Arsızlaşma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SIZMA11, ARSIZ10, LAZIM10, SARIZ10, SARIŞ10, SAZLI10, ZARSI10, ZAMLI10, ARIZA9, AŞAMA9, ALMAŞ9, MARAZ9, MALAZ9, SALAŞ9, ŞAMAR9, ALAZA8, MISRA8, SIRMA8, SARIM8, IRAMA7, MASAL7, SALMA7, SARMA7, SALAM7, ARAMA6, ALARM6, MARAL6


ARAMA


[isim]
  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]
  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi


ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)


[isim]
  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek


MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Dişi geyik

IRAMA


[isim]
  • Iramak işi

MASAL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)


[isim]
  • Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Boşuna söylenmiş söz

    Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masal gibi
  • masal okumak (veya anlatmak)

Birleşik Kelimeler: masal âlemi, kocakarı masalı, kurt masalı, peri masalı


SALMA


[isim]
  • Salmak işi
[halk ağzında]
  • Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
[sıfat]
  • Başıboş gezen (hayvan)

    Salma sığır.

[sıfat]
  • Sürekli akan (su)
[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salma gezmek (veya dolaşmak)
  • salma salmak

Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk


SARMA


[isim]
  • Sarmak işi

    Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner

[askerlik]
  • Çevirme
[madencilik]
  • Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk
[sıfat]
  • Sarılarak yapılan

    Sarma yay.

Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması


SALAM (Kelime Kökeni: İtalyanca salame)


[isim]
  • Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek

Birleşik Kelimeler: Macar salamı


ALAZA


[isim] [halk ağzında]
  • Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan vb

MISRA (Kelime Kökeni: Arapça miṣrāʿ)


[isim] [edebiyat]
  • Dize

SIRMA


[isim]
  • Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel

    Açık gri etrafı iki parmak kalınlığında sarı sırma işlemeli, gayet zarif bir kumaş. - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • Bu telden yapılmış veya bu tel gibi olan

    Altın yaldızlı ve siyah çiçekli aynalar duvarlara sırma kordonlarla asılıdır. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: sırma saç


SARIM


[isim]
  • Sarma işi
[fizik]
  • Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası

ARIZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriża)


[isim]
  • Aksama, aksaklık, bozulma
[coğrafya]
  • Engebe
[müzik]
  • Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arıza yapmak


AŞAMA


[isim]
  • Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
[spor]
  • Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap

Birleşik Kelimeler: aşama sırası


ALMAŞ


[isim]
  • İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe
[mantık]
  • Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem