ARHAVİ harflerinden oluşan 26 kelime bulunuyor. ARHAVİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Arhavi kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
ARHAVİ16, HAVARİ16
5 Harfli Kelimeler
HAVAİ15, HAVRA15
4 Harfli Kelimeler
HAVİ14, HAVA14, VAHA14, VAHİ14, AVAR10, VİRA10, AHAR8, AHİR8, HARA8
3 Harfli Kelimeler
HAV13, VAH13, VAR9, AHA7, AHİ7, HAR7, ARA3, ARİ3
2 Harfli Kelimeler
AV8, AH6, HA6, AR2, RA2
AR
(Kelime Kökeni: Fransızca are)
[isim]
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ar damarı çatlamış
- ar dünyası değil kâr dünyası
- ar etmek
- arına dokunmak
- ar namus tertemiz
- ar ve hayâ perdesi yırtılmak
- ar yılı değil, kâr yılı
Birleşik Kelimeler: ar belası
[kimya]
-
Argon elementinin simgesi
RA
[kimya]
-
Radyum elementinin simgesi
ARA
[isim]
-
İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, aralık, boşluk, mesafe
[sinema] [tiyatro]
-
Bir oyunda, bir filmde izleme sırasında dinlenmek üzere verilen kısa süre, antrakt
[spor]
-
Toplu jimnastik dizilmelerinde, sıradakilerin birbirlerinden yanlamasına olan uzaklıkları
[spor]
-
Spor karşılaşmalarında oyuncuların dinlenmek ve taktik almak için kullandıkları süre
Ata Sözleri ve Deyimler
- arada çıkarmak
- arada kalmak
- arada kaynamak
- aradan çekilmek
- aradan çıkarmak
- aradan çıkmak
- aradan kaldırmak
- aradan sıyrılmak
- araları limoni olmak
- aralarına kara kedi girmek
- aralarında dağlar kadar fark olmak
- aralarındaki buzları eritmek
- aralarından kara kedi geçmek
- aralarından su sızmamak
- araları şekerrenk (veya serin) olmak
- arası (veya araları) açılmak (veya açık olmak veya bozulmak)
- arası geçmeden
- arası hoş (veya iyi) olmamak
- arası hoş (veya iyi) olmamak
- arasına (veya aralarına) karışmak
- arasını (veya aralarını) açmak (veya bozmak)
- arasını (veya aralarını) bulmak
- arası olmamak
- arası soğumak
- ara vermeden
- ara vermek
- araya (veya aralarına) soğukluk girmek
- araya almak
- araya girmek
- araya gitmek
- araya kaynayıp gitmek
- araya koymak
- araya vermek
- arayı açmak
- arayı soğutmak
- arayı yapmak
Birleşik Kelimeler: ara bağlantı, ara başlık, ara bono, arabozan, ara bozucu, ara bulma, ara bulucu, ara cümle, ara deniz, ara eleman, ara kapı, ara kararı, ara kazanç, ara kesit, ara konakçı, ara mal, ara nağme, ara pası, ara seçim, ara sıcak, ara sınav, ara sıra, ara sokak, ara söz, ara tümce, ara yerde, ara yön, arayüz, arada bir, açık ara, bir ara, o ara, uzak ara, beşibirarada, bu arada, apış arası, çatı arası, devletler arası, devre arası, gezegenler arası, gözeler arası, hafta arası, hücreler arası, kentler arası, kıtalar arası, kişiler arası, kulüpler arası, mahalle arası, memleketler arası, milletlerarası, okullar arası, öğle arası, satır arası, şehirler arası, tavan arası, toplumlar arası, uluslararası, ülkeler arası, üniversiteler arası, metinler arasılık
ARİ
(Kelime Kökeni: Arapça ʿārī)
[sıfat] [eskimiş]
[isim]
-
İran'dan geçerek Kuzey Hindistan'a yerleşen halk veya bu halktan olan kimse
Birleşik Kelimeler: Ari dil
AH
[isim]
[ünlem]
[ünlem]
-
(a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz
Ah başım!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ah alan onmaz
- ah almak
- ah çekmek
- ah etmek
- ahı çıkmak
- ahını almak
- ahını yerde koymamak
- ahı tutmak
- ahı yerde kalmamak
- ah yerde kalmaz
Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah
HA
[ünlem]
[bağlaç]
[bağlaç]
[edat] [kaba konuşmada]
[teklifsiz konuşmada]
-
(ha:) Soru bildiren bir söz
Sen de geldin ha?
Ata Sözleri ve Deyimler
- ha babam (ha)
- ha babam de babam
- ha bire
- ha deyince
- ha gayret
- ha şöyle
- ha şunu bileydin
[kimya]
-
Hahniyum elementinin simgesi
AHA
[edat] [halk ağzında]
-
İşte
Bizim köy aha şuracıkta!
AHİ
[sıfat]
[isim] [halk ağzında]
[isim]
-
Ahilik ocağından olan kimse
HAR
[isim]
Birleşik Kelimeler: har gür, har hur
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
- harı başına vurmak
- harı geçmek
AHAR
[isim] [eskimiş]
-
Hattatların kâğıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan özel bir karışım
AHİR
(Kelime Kökeni: Arapça āḫir)
[sıfat]
[zarf]
Birleşik Kelimeler: ahir ömürde, ahir vakit, ahir zaman, cemaziyelahir, evvel ahir
HARA
(Kelime Kökeni: Fransızca haras)
[isim]
-
Atların yetiştirildiği ve bakımlarının yapıldığı, hayvanların rahatça hareket etmelerini sağlayan alanların bulunduğu tesis
Karacabey harası.
[isim] [eskimiş]
AV
[isim]
[mecaz]
-
Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- ava çıkmak
- ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
- ava giden avlanır
- av avlanmış, tav tavlanmış
- av avlayanın, kemer bağlayanın
- av vuranın değil, alanın
Birleşik Kelimeler: av dönemi, av hayvanı, av köpeği, av mevsimi, av sezonu, av tezkeresi, av yasağı, sökün avı, sürek avı, sürgün avı
VAR
[sıfat]
-
Mevcut, evrende veya düşüncede yer alan, yok karşıtı
[isim] [dil bilgisi]
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- var etmek
- varla yok arası
- var ol!
- var olmak
- varsa ... yoksa ...
- var yok
Birleşik Kelimeler: var gücüyle, var hızıyla, var kuvvetiyle, varoluş, varsanı, varsayım, varsaymak, varyemez, var yılı, vara yoğa, varı yoğu
AVAR
[isim]
-
Kuzeydoğu Kafkasya'da, Dağıstan Federe Cumhuriyeti'nde yaşayan bir halk
[isim]
-
III-V. yüzyıllar arasında Moğolistan'da, VI-IX. yüzyıllar arasında Orta Avrupa'da yaşamış bir halk