ARANABİLME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ARANABİLME harflerini içeren 4 harfli 87 kelime bulunuyor. 4 harfli ARANABİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Aranabilme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Aranabilme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ABLA6, ABLİ6, ABRA6, BİRA6, BARİ6, BARA6, BANİ6, BANA6, BALE6, BALA6, BİNA6, BİLE6, BERİ6, BELİ6, BELA6, BERN6, İBRE6, İBRA6, İBNE6, NEBİ6, ARMA5, ANAM5, ANMA5, AMİR5, ALEM5, ALİM5, ALMA5, AMAL5, AMAN5, AMEL5, AMİL5, AMİN5, ERİM5, ENAM5, EMİR5, EMİN5, EMAN5, ELİM5, ELMA5, İNME5, İNAM5, İMLA5, İMAR5, İMAN5, İMAL5, İLME5, İLAM5, LİME5, LİMA5, LAMA5, LAME5, MİRA5, MİNE5, MARN5, MANİ5, MANA5, MALİ5, MALA5, MAİN5, MAİL5, MERİ5, MERA5, MENİ5, MEAL5, MALE5, NEMA5, NAME5, RAMİ5, REMİ5, ANAL4, ALAN4, AİLE4, ERİN4, ERİL4, ENLİ4, ELAN4, ENİR4, İNAL4, İARE4, İANE4, İLAN4, LİRA4, LAİN4, NAİL4, NALE4, NARA4, RİNA4


ANAL (Kelime Kökeni: Fransızca anal)


[sıfat] [tıp]
  • Anüsle ilgili
[zarf]
  • Anüs yoluyla

ALAN


[isim]
  • Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
[mecaz]
  • Bir çalışma çevresi

    Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır. - Nurullah Ataç

[fizik]
  • İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası

    Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı.

[sinema] [televizyon]
  • Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü
[spor]
  • Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha

Birleşik Kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı


AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)


[isim] [toplum bilimi]
  • Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik

    Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin

[halk ağzında]
  • Eş, karı

Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile


ERİN


[sıfat]
  • Ergen

ERİL


[sıfat] [dil bilgisi]
  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

ENLİ


[sıfat]
  • Eni büyük olan, geniş

    Kenarları gençliğinde işlediği enli dantellerle çevrili patiska örtülü minderlerde oturuyordu. - Cahit Uçuk


ELAN (Kelime Kökeni: Arapça elān)


[zarf] [eskimiş]
  • Şimdi, şu anda, hâlâ, henüz, daha

    Zaten evlerinde elan sinide, yer sofrasında yemek yiyorlar. - Refik Halit Karay


ENİR


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir tür yaban mersini

İNAL


[isim]
  • Kendisine inanılan kimse

İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)


[isim] [eskimiş]
  • Eğreti, ödünç

    Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa


İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)


[isim] [eskimiş]
  • Yardım

    Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal


İLAN (Kelime Kökeni: Arapça iʿlān)


[isim]
  • Duyuru

    Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilan etmek
  • ilan vermek

Birleşik Kelimeler: ilanıaşk, ilan panosu, ilan tahtası, duvar ilanı, el ilanı


LİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca lira)


[isim]
  • Yüz kuruş değerinde Türk para birimi, teklik

    Bu pazarlığın yapıldığı zamanda liranın kıymeti vardı. - Refik Halit Karay

[eskimiş]
  • Yedi gram ağırlığında altın sikke, liralık, sarı lira

Birleşik Kelimeler: ata lira, sarı lira


LAİN (Kelime Kökeni: Arapça laʿīn)


[sıfat] [eskimiş]
  • Lanetlenmiş, melun

Birleşik Kelimeler: şeytanılain


NAİL (Kelime Kökeni: Arapça nāʾil)


[sıfat]
  • Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nail olmak