ARABİZASYON Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ARABİZASYON harflerini içeren 4 harfli 67 kelime bulunuyor. 4 harfli ARABİZASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BOZA10, AYAZ9, BOYA9, BRİZ9, BAZA9, ZİYA9, ZAYİ9, BAYİ8, OYSA8, OZAN8, ROZA8, SOYA8, SOBA8, SABO8, YABA8, ZONA8, ASYA7, ARAZ7, AZAR7, ABİS7, BORA7, BARO7, İZAN7, İYON7, NİZA7, NAZİ7, ORYA7, ONAY7, ROBA7, SİYA7, SABA7, SABİ7, SAYA7, YASA7, ZİRA7, ZİNA7, ZARA7, ARYA6, AYİN6, AYNA6, AYNİ6, AYAR6, AYAN6, ABRA6, BİRA6, BARİ6, BARA6, BANİ6, BANA6, BİNA6, İBRA6, ORSA6, RİYA6, YANİ6, YARA6, ARSA5, ASAR5, ASRİ5, NİSA5, ORAN5, ONAR5, SANA5, SARİ5, SARA5, SAİR5, NARA4, RİNA4


NARA (Kelime Kökeni: Arapça naʿre)


[isim]
  • Haykırma, bağırma

    Akıncıların naralarıyla savaş alanı çınladı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nara atmak (veya basmak)


RİNA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Tırpana

ARSA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarṣa)


[isim]
  • Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer

Birleşik Kelimeler: arsa payı


ASAR (Kelime Kökeni: Arapça ās̱ār)


[isim] [eskimiş]
  • Eserler

Birleşik Kelimeler: asarıatika

[isim]
  • Yüzyıllar

ASRİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣrī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çağdaş

NİSA (Kelime Kökeni: Arapça nisā)


[isim] [eskimiş]
  • Kadın

ORAN


[isim]
  • Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo

    Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi. - Metin And

[matematik]
  • İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı

    Üçün sekize oranı.

Birleşik Kelimeler: oran dışı, benzeşim oranı, doğum oranı, faiz oranı, ölüm oranı, vergi oranı


ONAR


[sıfat]
  • On sayısının üleştirme sayı sıfatı

    Oraya çıkınca hamallara onar kuruştan hesap göreceksin. - Memduh Şevket Esendal


SANA


[zamir]
  • Sen zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sana taşla vurana sen aşla (veya ekmekle veya pamukla) var (veya dokun)
  • sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt
  • sana yalan, bana gerçek


SARİ (Kelime Kökeni: Hintçe)


[isim]
  • Hint kadınlarına özgü giysi
[sıfat] [eskimiş]
  • Başkasına geçen, geçici

SARA (Kelime Kökeni: Arapça ṣarʿa)


[isim] [tıp]
  • Zaman zaman kendini kaybederek olduğu yere düşme, vücutta şiddetli çırpınmalar ve ağız köpürmesi ile ortaya çıkan bir sinir hastalığı, tutarık, tutarak, tutarga, yilbik, epilepsi

    Nefesi kulunca, sıtmaya, havaleye, saraya, çarpıntıya birebirmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


SAİR (Kelime Kökeni: Arapça sāʾir)


[sıfat]
  • Başka, öteki, diğer

    Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var! - Memduh Şevket Esendal


ARYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)


[isim] [müzik]
  • Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça

AYİN (Kelime Kökeni: Farsça āyīn)


[isim] [din bilgisi]
  • Dinî tören, ritüel
[eskimiş] [müzik]
  • Mevlevi tekkelerinde okunan bestelerin tamamı

Birleşik Kelimeler: ayinicem


AYNA (Kelime Kökeni: Farsça āyīne)


[isim]
  • Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat

    Bir elinde cımbız, bir elinde ayna / Umurunda mı dünya? - Orhan Veli Kanık

[sıfat] [argo]
  • İyi bir durumda, yolunda

    İşimiz ayna.

[mecaz]
  • Bir olayı, bir durumu yansıtan, göz önünde canlandıran olay, durum, şey

    Bir ülkenin sanat ve kültür hayatı bir bakıma o ülkenin uygarlık aynasıdır. - Haldun Taner

[denizcilik]
  • Küreğin yassı uç bölümü
[denizcilik]
  • Gemilerde işaretçi erlerin kullandığı dürbün
[denizcilik]
  • Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayna gibi

Birleşik Kelimeler: aynagöz, ayna taşı, ayna tırnağı, döner ayna, boy aynası, cüce aynası, deniz aynası, dev aynası, dikiz aynası, endam aynası, ışık aynası