ANITLAŞTIRILMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ANITLAŞTIRILMAK harflerini içeren 5 harfli 157 kelime bulunuyor. 5 harfli ANITLAŞTIRILMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

IŞIMA11, AŞIRI10, AŞILI10, IŞTIR10, IŞKIN10, KIŞIN10, KIŞIR10, KAMIŞ10, KILIŞ10, TAŞIM10, ARTIŞ9, ARŞIN9, AŞAMA9, AŞKIN9, AŞLIK9, AŞMAK9, ALKIŞ9, ALMAŞ9, AKŞIN9, AKŞAM9, KIŞLA9, KANIŞ9, KARIŞ9, KAŞLI9, KARŞI9, KALIŞ9, NAKIŞ9, ŞIRAK9, ŞANLI9, ŞAMAR9, ŞAMAN9, ŞARKI9, ŞATIR9, TIRAŞ9, TANIŞ9, TAŞLI9, TAŞIT9, TAŞIL9, TAŞMA9, AKTAŞ8, ILIMA8, KAŞAR8, KAŞAN8, KIRIM8, KIMIL8, ŞALAK8, TIKIM8, TRANŞ8, TAŞAK8, TARAŞ8, TALAŞ8, TAŞRA8, ARTIM7, ATMIK7, ATILI7, ALKIM7, IRMAK7, IRAMA7, KITIR7, KATIM7, KALIM7, KINLI7, KIRMA7, KILIR7, KILLI7, KILMA7, LIKIR7, MARTI7, MANTI7, NAMLI7, RAKIM7, TIRIL7, TIRIK7, TINMA7, TIMAR7, TIKMA7, TIKIR7, TANIM7, TARIM7, TAKIM7, ARKIT6, ARTMA6, ARTIN6, ARTIK6, ARAMA6, ANMAK6, ANLIK6, ANLAM6, ANTLI6, ATMAK6, ATAMA6, ANALI6, ALMAN6, ALMAK6, ALLIK6, ALTLI6, ALTIN6, ALTIK6, AKMAN6, ALARM6, ITLAK6, ILTAR6, KITAL6, KARIN6, KANIT6, KANLI6, KANMA6, KARLI6, KATLI6, KATMA6, KATIR6, KARMA6, KAMAN6, KALIN6, KALIT6, KALMA6, KIRAN6, KIRAT6, MANAT6, MARKA6, MARAL6, MALAK6, MAKTA6, MAKAT6, MATLA6, NATIR6, RAMAK6, RAKAM6, TIRAK6, TANRI6, TANIT6, TANIK6, TARTI6, TAKMA6, TATMA6, TATLI6, ANLAK5, ARAKA5, ALKAN5, AKLAN5, AKALA5, ALAKA5, AKTAR5, AKRAN5, KARAT5, KANAL5, KANAT5, KATAR5, KALAN5, TRATA5, TARAK5, TARLA5, TALAN5, TALAK5, TAKLA5, TAKAT5, TATAR5


ANLAK


[isim] [ruh bilimi]
  • Zekâ

ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • İri taneli bezelye

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)


[isim] [kimya]
  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

AKLAN


[isim] [coğrafya]
  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.


AKALA


[isim]
  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)


[isim]
  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka


AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)


[isim]
  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân

AKRAN (Kelime Kökeni: Arapça aḳrān)


[isim]
  • Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, böğür, taydaş, öğür

    Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı. - Necati Cumalı


KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)


[isim]
  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

[anatomi]
  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
[coğrafya]
  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları


KANAT


[isim]
  • Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ

    Bir daldan hızla geçip gitti bir kuş kanadı / Sessizlik bir tüy gibi bir dakika sallandı / Pırıldadı bir ateş böceği sarmaşıkta - Halit Fahri Ozansoy

[askerlik]
  • Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah

    Ordunun sağ kanadı.

[spor]
  • Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanadı altına almak
  • kanat açmak
  • kanat alıştırmak
  • kanat çırpmak
  • kanat germek

Birleşik Kelimeler: çakırkanat, kın kanat, kızılkanat, sağ kanat, sarıkanat, yelkenkanat, burun kanadı, kazkanadı, kuşkanadı, pencere kanadı


KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)


[isim]
  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı


KALAN


[sıfat]
  • Kalma işini yapan
[isim] [matematik]
  • Bir çıkarmanın sonucu
[isim] [matematik]
  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

TRATA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Torbalı balık ağı

TARAK


[isim]
  • Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

[anatomi]
  • İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
[hayvan bilimi]
  • Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
[hayvan bilimi]
  • Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı


TARLA


[isim]
  • Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası

    Denizciler aralarında, karadaki tarla sahiplerinden çok daha fazla, hem çok daha candan yardımlaşırlar. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarla açmak
  • tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
  • tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
  • tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı

Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası