ANTİPROPAGANDA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ANTİPROPAGANDA harflerini içeren 5 harfli 43 kelime bulunuyor. 5 harfli ANTİPROPAGANDA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GARİP13, PARPA13, PAGAN13, DİNGO12, DİGOR12, GRADO12, GİDON12, GADİR11, PANDA11, ARGON10, APOTR10, APORT10, AGORA10, ORGAN10, PİTON10, POTİN10, TONGA10, TAPON10, TANGO10, GAİTA9, GİTAR9, PRİNT9, PARTİ9, RİNGA9, TAPİR9, TAPAN9, DONRA8, ORADA8, ONDAN8, RADON8, ADANA7, AİDAT7, DİNAR7, NADİR7, NADAN7, RANDA7, TORNA6, ATARİ5, ATİNA5, İNTAN5, NARİN5, TİRAN5, TANİN5


ATARİ


[isim]
  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

AT


[isim]
  • Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ata arpa yiğide pilav
  • ata binen nalını, mıhını arar
  • ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
  • ata da soy gerek, ite de
  • at, adımına göre değil adamına göre yürür
  • ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
  • ata et, ite ot vermek
  • ata eyer gerek, eyere er gerek
  • at at oluncaya kadar sahibi mat olur
  • at beslenirken kız istenirken
  • at binenin, kılıç kuşananın
  • at binicisine göre kişner
  • at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
  • at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
  • at gibi
  • atı alan Üsküdar'ı geçti
  • atı atasıyla, katırı anasıyla
  • atım tepmez, itim kapmaz deme
  • atına bakan ardına bakmaz
  • atın bahtsızı arabaya düşer
  • atın dorusu, yiğidin delisi
  • atını sağlam kazığa bağlamak
  • atın ölümü arpadan olsun
  • atın ürkeği, yiğidin korkağı
  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
  • at ile avrat yiğidin bahtına
  • at izi it izine karışmak
  • at koşturacak kadar
  • at koşturmak
  • atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
  • atla deve değil
  • atlarını itlerini nallamak
  • atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
  • atlar tepişir, arada eşekler ezilir
  • at nalı kadar
  • at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
  • at oynatmak
  • at ölür, itlere bayram olur
  • at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
  • at pazarında eşek osurtmuyoruz!
  • atta, avratta uğur vardır
  • attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
  • attan inip eşeğe binmek
  • at var, meydan yok
  • at yedi günde, it yediği günde
  • at yiğidin yoldaşıdır

Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı

[kimya]
  • Astatin elementinin simgesi

İNTAN (Kelime Kökeni: Arapça intān)


[isim] [eskimiş] [tıp]
  • Mikrop

    Yaranın intan ile karışması sizi fazla zayıf düşürmüş. - Reşat Nuri Güntekin


NARİN (Kelime Kökeni: Farsça nārīn)


[sıfat]
  • İnce yapılı, yepelek, nazenin

    Narin bir kızcağızın yanındaki boş yere sokuldu. - Osman Cemal Kaygılı


TİRAN (Kelime Kökeni: Fransızca tyran)


[isim] [tarih]
  • Eski Yunan'da siyasal gücü zorla ele geçiren, onu kötüye kullanan kimse
[sıfat] [mecaz]
  • Acımasız, gaddar, despot

TANİN (Kelime Kökeni: Arapça ṭanīn)


[isim] [eskimiş]
  • Tınlama

TORNA (Kelime Kökeni: İtalyanca torna)


[isim]
  • Ağaç veya metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh

ADANA


[isim]
  • Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Birleşik Kelimeler: Adana kebabı


AİDAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾidāt)


[isim]
  • Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti

    Hele şundan bundan aidat, iane ve yardım toplayıp veya böyle bir yardıma müminleri cebredip vakıf kurmak diye bir şey düşünülemez. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: üye aidatı, üyelik aidatı


DİNAR (Kelime Kökeni: Arapça dīnār)


[isim]
  • Bahreyn, Cezayir, Irak, Karadağ, Kuveyt, Libya, Sırbistan, Tunus ve Ürdün kullanılan para birimi
[eskimiş]
  • Altın liranın yaklaşık dörtte biri değerinde olan eski bir para
[isim]
  • Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri

NADİR (Kelime Kökeni: Arapça nādir)


[sıfat]
  • Seyrek, az bulunur

    Bazı nadir inciler, elmaslar vardır ki onların biri yalnız saltanat tacı olabilir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[zarf]
  • Seyrek

    Üsküp'e o gün nadir görülür bir kar yağmış. - Yahya Kemal Beyatlı


NADAN (Kelime Kökeni: Farsça nādān)


[sıfat] [eskimiş]
  • Bilgisiz, cahil
[mecaz]
  • Nobran, kaba, kötü

    Heyhat ki iyiler gider, nadanlar kalır. - Attila İlhan


RANDA (Kelime Kökeni: İtalyanca randa)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerin mizana direğinin gerisindeki yelken

DONRA


[isim] [halk ağzında]
  • Saç kepeği, kaş konağı

ORADA


[zarf]
  • Sözü edilen yerde

    Her gün birkaç ev kadını orada çalı çırpıyla su ısıtıp çamaşırını yıkıyor. - Azra Erhat

Birleşik Kelimeler: orada burada