ANGLİKANİZM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ANGLİKANİZM harflerini içeren 5 harfli 65 kelime bulunuyor. 5 harfli ANGLİKANİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GİZLİ12, GİZİL12, GAZAL12, GALİZ12, AGAMİ10, KAMGA10, MANGA10, AZMAN9, AZMAK9, AZAMİ9, AKMAZ9, İNGİN9, İLZAM9, KAZMA9, MİZAN9, MALAZ9, MAZAK9, NİZAM9, NAMAZ9, ZALİM9, ZAMAN9, ANZAK8, İNZAL8, İZNİK8, KİLİZ8, KAZAN8, NAZİL8, NAZİK8, NAZAL8, ZANKA8, ANMAK6, ANLAM6, ALMAN6, ALMAK6, AKMAN6, İMLİK6, İLMİK6, İMKAN6, İKLİM6, İKMAL6, KLİMA6, KİLİM6, KAMİL6, KANMA6, KAMAN6, KALMA6, LİMAN6, MİNİK6, MALİK6, MANİA6, MALAK6, ANLAK5, ALKAN5, AKLAN5, İLKİN5, KİNİN5, KİNLİ5, KANAL5, KALAN5, LİNİN5, LAKİN5, NALAN5, NAKLİ5, NAKİL5, NANİK5


ANLAK


[isim] [ruh bilimi]
  • Zekâ

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)


[isim] [kimya]
  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

AKLAN


[isim] [coğrafya]
  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.


İLKİN


[zarf]
  • Başta, başlangıçta, önce, iptida

    Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım. - Adalet Ağaoğlu


KİNİN (Kelime Kökeni: Fransızca quinine)


[isim] [kimya]
  • Kınakınadan elde edilen ve sıtmanın tedavisinde kullanılan beyaz alkaloit, kinin sülfatı

    İkinci gün sıtmadan şüphelendik, kuvvetli dozda kinin verdik. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kinin gibi

Birleşik Kelimeler: kinin sülfatı


KİNLİ


[sıfat]
  • Kindar

KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)


[isim]
  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

[anatomi]
  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
[coğrafya]
  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları


KALAN


[sıfat]
  • Kalma işini yapan
[isim] [matematik]
  • Bir çıkarmanın sonucu
[isim] [matematik]
  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

LİNİN (Kelime Kökeni: Fransızca linin)


[isim] [biyoloji]
  • Hücre çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan ağ biçimindeki ipliksi yapı

LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)


[bağlaç]
  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı


NALAN (Kelime Kökeni: Farsça nālān)


[sıfat]
  • İnleyici, inleyen

NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıma ile ilgili olan

Birleşik Kelimeler: naklî mazi


NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)


[isim]
  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıyan, aktaran, geçiren
[fizik]
  • İletken

NANİK


[isim]
  • Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nanik yapmak


ANMAK


[-i]
  • Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak

    Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa

[-i] [-le]
  • Bir armağanla birinin gönlünü almak