Ane ile Biten 6 Harfli Kelimeler



ANE ile biten 6 harfli 17 kelime bulunuyor. Sonu ANE olan 6 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ane ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Ane olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DİVANE14, AŞHANE13, EFSANE13, ŞAHANE13, BAHANE12, BİGANE12, ECZANE12, VİRANE12, YEGANE12, KUŞANE10, ZAMANE10, KAŞANE9, MEYANE9, NİŞANE9, MESANE8, KEMANE7, TERANE6


TERANE (Kelime Kökeni: Farsça terāne)


[isim] [eskimiş] [müzik]
  • Ezgi, makam, nağme
[mecaz]
  • Çok tekrarlandığından usanç verici bir durum alan söz

    Bu teraneleri çok işittik. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


KEMANE (Kelime Kökeni: Farsça kemāne)


[isim] [müzik]
  • Keman ve kemençe yayı
[müzik]
  • Bir tür halk çalgısı
[denizcilik]
  • Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım

Birleşik Kelimeler: kemane balığı, kemane çekme, kabak kemane


MESANE (Kelime Kökeni: Arapça mes̱āne)


[isim] [eskimiş] [anatomi]
  • İdrar torbası

KÂŞANE (Kelime Kökeni: Farsça kāşāne)


[isim] [eskimiş]
  • Büyük, süslü köşk, saray vb. yapı

    Akrabalarıyla kâşaneler kurarak nasıl yerleştikleri hiç kimsenin gözünden kaçmıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


MEYANE (Kelime Kökeni: Farsça miyāne)


[isim]
  • Çorba vb. yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meyanesi gelmek


NİŞANE (Kelime Kökeni: Farsça nişāne)


[isim]
  • Nişangâh

KUŞANE (Kelime Kökeni: Türkçe kuş + Farsça ḫāne)


[isim] [halk ağzında]
  • Özellikle kuş etlerini pişirmekte kullanılan, yayvan, küçük tencere

ZAMANE (Kelime Kökeni: Arapça zamāne)


[isim]
  • İçinde bulunulan zaman, dönem

    Karısı, evin hayatını, kendisi yokken en akıllı adamlar gibi zamaneye uydurmuştu. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: zamane adamı, zamane çocuğu


BAHANE (Kelime Kökeni: Farsça bahāne)


[isim]
  • Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep

    Birtakım bahanelerle elimden kurtulacağını mı sanıyorsun? - Ahmet Muhip Dranas

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bahane aramak
  • bahane bulmak
  • bahane etmek

Birleşik Kelimeler: sudan bahane


BİGÂNE (Kelime Kökeni: Farsça bīgāne)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yabancı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bigâne düşmek


ECZANE (Kelime Kökeni: Arapça eczāʾ + Farsça ḫāne)


[isim]
  • İlaçların hazırlandığı veya hazır ilaçların satıldığı yer

VİRANE (Kelime Kökeni: Farsça vīrāne)


[isim]
  • Yıkılmış veya çok harap olmuş yapı

    Viranede oynayan çocukların sesleri gittikçe azalıyor. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • viraneye çevirmek


YEGÂNE (Kelime Kökeni: Farsça yegāne)


[sıfat]
  • Biricik, tek

    Yegâne emelim, kızımın bir hanımefendi olarak yetişmesidir. - Attila İlhan


AŞHANE (Kelime Kökeni: Türkçe aş + Farsça ḫāne)


[isim]
  • Aşevi
[halk ağzında]
  • Mutfak

EFSANE (Kelime Kökeni: Farsça efsāne)


[isim] [edebiyat]
  • Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence
[mecaz]
  • Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye vb

    Hamdi'nin hayatına dair uydurulmuş efsanelerden birisi de onun müthiş bir aşk yüzünden bu hâle geldiğidir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]
  • Olağanüstü bir başarı elde etmiş kimse, kurum vb

Ata Sözleri ve Deyimler

  • efsane olmak

Birleşik Kelimeler: kent efsanesi, şehir efsanesi