[isim]

• Hindi veya tavuk etiyle hazırlanan, pişmiş ve dondurulmuş hamur ile birlikte yenen çorba

[isim]

• Kötü, olumsuz iş veya hareketlerde önder olan kimse, sergerde

• Oyunda arkadaşlarına baş olan çocuk

[isim]

• Herhangi bir ekibin, grubun, iş takımının başı

[tiyatro]

• Orta oyununda kolun başında olan ve kola adını veren oyunları düzenleyen, yöneten kimse

[isim]

[askerlik]

• Orduda rütbesi yüzbaşı ile yarbay arasında bulunan ve asıl görevi tabur komutanlığı olan subay

[isim]

• Bar oyunlarında sıranın sağ başında yer alan ve oyunun düzenini sağlayan kimse

[isim]

• Kumsal

[isim]

• Obanın başı olan kimse

[isim]

• Hanlarda çalışan uşakların başı

  Hana gelinceye kadar planını kurmuştu. Odabaşı ile hemen hesabını kesti. - Ömer Seyfettin

[tarih]

• Yeniçeri kuruluşunda görevi alaylarda selam törenlerini düzenlemek ve yönetmek olan subay

[isim]

• Ocak ayının birinci günü

  Ben, bizde yılbaşını kutlulamak diye bir görenek olduğunu bilmiyorum. - Nazım Hikmet

[isim]

[eskimiş]

• XV. yüzyılın sonuna kadar kullanılan, kuşatılan bir şehrin veya kalenin sur ve kapılarını yıkmaya yarayan, ön tarafı koçun başına benzeyen ağır direk

• Bir veya birkaç kişi tarafından taşınan, kol gücüyle vurularak genellikle kapıları kırmakta kullanılan demir araç

• Halı, kilim vb.nde bulunan çapaya benzer bir motif türü

[sıfat]

• Küçük bir kuşun başı büyüklüğünde doğranmış (et vb.)

  Kuşbaşı et.

[isim]

• Ordu iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[fizik]

• Bazı cisimlerin aldıkları ışığı, boyu daha uzun ışık ışınımlarına dönüştürmesi özelliği, floresans

[isim]

[askerlik]

• Orduda rütbesi üsteğmenle binbaşı arasında olan subay

[isim]

[mecaz]

• Yasaların veya toplum kurallarının uygulanamadığı yer