ŞİPŞAKÇILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ŞİPŞAKÇILIK harflerini içeren 5 harfli 41 kelime bulunuyor. 5 harfli ŞİPŞAKÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ŞAPÇI16,
KİKLA
- Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)
AKLIK
-
Ak olma durumu
Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz
- Kadınların makyaj için yüzlerine sürdükleri beyaz bir sıvı, düzgün
Birleşik Kelimeler: yüz aklığı
KALIK
- Kalmış, artmış
- Eskimiş
- Evlenme çağı geçmiş, evde kalmış (kız)
- Eksik, noksan
KILIK
-
Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, üst baş
Delikanlı kopuklar, kılıklarından, giyinişlerinden belli oluyorlar. - Memduh Şevket Esendal
- Bir kimsenin resmi, fotoğraf
Ata Sözleri ve Deyimler
- kılığa bürünmek
- kılığına girmek
- kılıktan kılığa girmek
Birleşik Kelimeler: kılık kıyafet
İŞKÂL (Kelime Kökeni: Arapça işkāl)
- Güçleştirme, zorlaştırma, çetinleştirme
Ata Sözleri ve Deyimler
- işkâl etmek
APLİK (Kelime Kökeni: Fransızca applique)
- Duvar şamdanı, duvar lambası
AŞLIK
- Aş yapmak için hazırlanan ve saklanan şeyler
- Dövüldükten sonra savrularak temizlenen ve kurutulan buğday
- Zahire
AÇLIK
-
Aç olma durumu
Açlıktan gözümüz dönmüştü. - Azra Erhat
- Kıtlık
-
Aşırı istek içinde bulunma
Öğrenme konusundaki yorulmayan açlığımı karşılayan bir okuldaydım. - Ayla Kutlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- açlığını bastırmak (veya gidermek veya öldürmek)
- açlık çekmek
- açlık ile tokluğun arası yarım yufka
- açlıktan gözü (veya gözleri) dönmek (veya kararmak)
- açlıktan imanı gevremek
- açlıktan nefesi kokmak
- açlıktan ölmek
- açlıktan ölmeyecek kadar
Birleşik Kelimeler: açlık grevi, açlık sınırı, açlık kan şekeri, gözü açlık, karnı açlık
ALKIŞ
- Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını anlatmak için el çırpma, alkışlama, kargış karşıtı
Ata Sözleri ve Deyimler
- alkış almak
- alkış kopmak
- alkış toplamak
- alkış tufanı kopmak
- alkış tutmak
Birleşik Kelimeler: alkış ağası
AKÇIL
-
Rengi atmış, ağarmış
Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi. - Refik Halit Karay
-
İçinde ak renk bulunan
İçlerinden birisi akçıl kirpiklerini kırpıştırdı, bir ölüm boyasıyla boyanmışa benzeyen dudaklarını kıpırdattı. - Nazım Hikmet
ÇIKAK
- Çıkılacak yer, çıkıt, mahreç
- Boğumlanma noktası
ÇAKIL
-
Çakıl taşı
Çakıl dolu kamyonla, klakson çalarak yapı yerine girdi. - Aydın Boysan
Birleşik Kelimeler: çakıl çukul, çakıl kuşu, çakıl taşı, çakıl yol
ÇALIK
-
Çarpık
Ağzı burnu çalık.
-
Verev kesilmiş
Kumaşın bir yanı çalık.
-
Doğal olmaktan uzaklaşmış, kendi renginden olmayan
Aklı çalık. Rengi çalık.
- Adı defterden silinmiş
- Yüzünde çıban veya yara yeri olan
-
Yan yan giden
Çalık at.
- Çıban yeri
- Koyunlarda çiçek hastalığı
- Çalgın
Birleşik Kelimeler: çalık kavak, bakır çalığı
ÇALKI
- Çalgıç
- Tırpan
KIŞLA
-
Askerlerin toplu olarak barındıkları yapılar bütünü
Gece gündüz kışlada kaldığımızdan sivil hayat ile temasımız pek azdı. - Falih Rıfkı Atay
- Koyun ve keçi sürülerinin gecelediği veya kışın barındığı kapalı ağıl