ŞİMŞEKSİZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ŞİMŞEKSİZ harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli ŞİMŞEKSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞİŞE10, ŞEMS9, EMİŞ8, MEŞK8, SEZİ8, EŞİK7, EZİK7, EKŞİ7, İKİZ7, KİŞİ7, ŞİKE7, ZEKİ7, ESİM6, İSİM6, MİSK6, ESKİ5, ESİK5, EKİM5, EKSİ5, EMİK5, KİMİ5, SEKİ5

ESKİ

[sıfat]

  • Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı

    Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? - Nurullah Ataç

  • Önceki, sabık

    Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal. - Ayla Kutlu

  • Geçerli olmayan
  • Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan
  • Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan

    Eski öğretmen.

[isim]

  • Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey

    Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]

[alay yollu]

  • Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz

    Mebus eskisi. Müdür eskisi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eski ağza yeni taam
  • eski çamlar bardak oldu
  • eski defterleri kapatmak
  • eski defterleri yoklamak (veya karıştırmak)
  • eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez
  • eski düşman dost olmaz
  • eski hamam eski tas
  • eski hayratı da berbat etmek
  • eski kimliğine bürünmek
  • eski köye yeni âdet getirmek
  • eski kulağı kesiklerden olmak
  • eskisi kadar (veya gibi)
  • eskisini aratmamak
  • eskisi olmayanın yenisi (veya acarı) olmaz
  • eskiye rağbet (veya itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı

Birleşik Kelimeler: Eski Çağ, Eski Dünya, eski eserler, eski göz ağrısı, eski kafalı, eski kurt, eski püskü, eski toprak, eski tüfek, eski yazı, başeski

ESİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Çukur yer

EKİM

[isim]

  • Ekme işi

    Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı. - Ömer Seyfettin

  • Yılın onuncu ayı, teşrinievvel

Birleşik Kelimeler: doku ekimi

EKSİ

[isim]

[matematik]

  • Çıkarma işleminde - işaretinin adı, nakıs

[sıfat]

[matematik]

  • Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), menfi, nakıs, negatif, artı karşıtı

[mecaz]

  • Eksiklik

    Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: eksi sayı, eksi uç

EMİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Emmekten çürüyen yer, emme izi
  • İnsan beyni

KİMİ

[zamir]

  • Birtakımı, bazısı, kimisi

    Kimi duvarlarına renkli taşlar kaktı. Kimi bahçesine ağaç dikti. - Lâtife Tekin

[sıfat]

  • Bazı

    Kimi kez, hikâye yazmanın anlık bir istek olduğunu düşünürüm. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye
  • kimine hay hay, kimine vay vay
  • kiminin parası, kiminin duası

Birleşik Kelimeler: kimi vakit, kimi zaman

SEKİ

[isim]

[halk ağzında]

  • Oturmak için evlerin önüne taş ve çamurdan yapılan set
  • Oturulacak sedir biçiminde taş veya set
  • Toprak üstündeki yükseklik, doğal set, taraça

[coğrafya]

  • Akarsuların iki yakasındaki yamaçlarda, bazı deniz ve göl kıyılarında görülen basamak biçiminde yeryüzü şekli, teras

Birleşik Kelimeler: çökerti sekisi

[isim]

  • Sekil

ESİM

[isim]

[halk ağzında]

  • Yelin esişi

İSİM (Kelime Kökeni: Arapça ism)

[isim]

  • Ad (I)

[mecaz]

  • Kişi, insan

    Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza. - Yusuf Ziya Ortaç

[dil bilgisi]

  • Ad (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isim koymak (veya takmak veya koymak)
  • isim yapmak
  • ismi (bile) olmamak
  • ismi çıkmak
  • ismi geçmek
  • ismi gibi bilmek
  • ismi lazım değil
  • ismini bağışlamak
  • ismini cismini almak
  • ismini cismini bilmemek
  • ismini vermek
  • ismi var cismi yok

Birleşik Kelimeler: isim babası, isim cümlesi, isim çekimi, isim durumu, isim gövdesi, isim hakkı, isim hâli, isim kökü, isim tabanı, isim tamlaması, isimden türeme isim, isimden türeme fiil, ismiyle müsemma, birleşik isim, cins isim, fiilden türeme isim, özel isim, somut isim, soyut isim, takma isim, türemiş isim, yalın isim, aile ismi, kod ismi, soy ismi, topluluk ismi

MİSK (Kelime Kökeni: Arapça misk)

[isim]

  • Asya'nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın karın derisi altındaki bir bezden çıkarılan güzel kokulu madde
  • Mis

Ata Sözleri ve Deyimler

  • misk gibi
  • misk yerini belli eder

Birleşik Kelimeler: misk otu, devaimisk

EŞİK

[isim]

  • Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak

    Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti. - Tarık Buğra

  • Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer

    Adımlarını eşikten atarken saraydan ne vakit ve ne duygularla çıkacaklarını kendileri de bilmiyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın

[mecaz]

  • Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını

    Dünya yeni bir ekonomik bunalımın eşiğinde.

[coğrafya]

  • Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar

[müzik]

  • Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü

[ruh bilimi]

  • Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşiğine yüz sürmek
  • eşiğini aşındırmak
  • eşik (veya eşiğini) atlamak

Birleşik Kelimeler: duyum eşiği

EZİK

[isim]

  • Çarpma, dövülme vb. sebeplerle vücutta oluşan bere

    Vücudu eziklerle dolu idi.

[sıfat]

  • Ezilmiş veya yassılmış

[sıfat]

[mecaz]

  • Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü

[sıfat]

[mecaz]

  • Pısırık

[zarf]

[mecaz]

  • Üzüntülü bir biçimde

    Hiç de ezik bulmaz kızını, hep güvenmiştir ona. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: ezik büzük

EKŞİ

[sıfat]

  • Sirke veya limon tadında olan

[isim]

  • Bu tadı veren şey

    Bu yemeğin ekşisi fazla kaçmış.

[mecaz]

  • Uygunsuz, yakışıksız

    Bu ekşi sözler, bu dik bakışlar, tabii hiç hoşlarına gitmedi. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ekşi yemedim ki karnım ağrısın

Birleşik Kelimeler: ekşi elma, ekşi kiraz, ekşikulak, ekşi maya, ekşi surat, ekşi yonca, ekşi yüz

İKİZ

[sıfat]

  • İkisi bir arada doğan (çocuk)
  • Birbirine tamamen benzeyen

    Rıza boş arsaları, ikiz pembe villaları, havuzlu bahçeyi geçti. - Haldun Taner

[isim]

[bitki bilimi]

  • Aynı çiçekten oluşmuş birbirine yapışık iki meyve

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikiz doğurmak

Birleşik Kelimeler: ikiz anlam, ikizkenar, ikiz ünlü, ikiz ünsüz, çift yumurta ikizi, Siyam ikizi, tek yumurta ikizi

KİŞİ

[isim]

  • Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer

    Sınıfta, sürekli olarak numarası yaramazlar listesinin başına yazılan kişi bendim. - Ayla Kutlu

[dil bilgisi]

  • Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs

    Ben (tekil kişi), sen (tekil kişi), o (tekil kişi); biz (çoğul kişi.) siz (çoğul kişi), onlar (çoğul kişi).

[edebiyat]

  • Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse

[halk ağzında]

  • Eş, koca

[eskimiş]

  • Erkek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kişi arkadaşından bellidir
  • kişi ne yaparsa kendine yapar
  • kişinin kendine ettiğini kimse edemez
  • kişi refikinden azar
  • kişiyi vezir eden de karısı, rezil eden de

Birleşik Kelimeler: kişi başına, kişi eki, kişioğlu, kişizade, kişi zamiri, kişiler arası, kişiye özel, başkişi, bilirkişi, er kişi, gerçek kişi, hatun kişi, istenmeyen kişi, kaynak kişi, tüzel kişi, üçüncü kişi