ŞİDDETLENMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

ŞİDDETLENMEK harflerini içeren 8 harfli 38 kelime bulunuyor. 8 harfli ŞİDDETLENMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞİDDETLE15, DİKLEŞME14, DİŞLEMEK14, DİŞLENME14, DİŞLETME14, DEŞİLMEK14, DELİŞMEN14, DEMLENİŞ14, EŞİTLEME12, EŞLENMEK12, İTLEŞMEK12, İŞLENMEK12, İŞLETMEK12, İŞLETMEN12, NETLEŞME12, ŞENELMEK12, ŞENELTME12, TEKLEŞME12, DİNLETME11, DİNLEMEK11, DİNELMEK11, DİKLENME11, DİLENMEK11, DELİNMEK11, DİKELTME11, DENİLMEK11, DENETMEK11, DENKLEME11, ETKİLEME9, ETLENMEK9, ENİKLEME9, İTLENMEK9, İTELENME9, İTELEMEK9, İTEKLEME9, İNEKLEME9, İNLETMEK9, NİTELEME9

ETKİLEME

[isim]

  • Etkilemek işi, tesir

Birleşik Kelimeler: görsel etkileme

ETLENMEK

[nesnesiz]

  • Şişmanlamak, semirmek

    Kısarak boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş bir hanım var. - Memduh Şevket Esendal

ENİKLEME

[isim]

  • Eniklemek işi

İTLENMEK

[nesnesiz]

[hakaret yollu]

  • Terbiyesizce davranmak

İTELENME

[isim]

  • İtelenmek işi

İTELEMEK

[-i]

  • Sürekli itmek, arka arkaya itmek, iteklemek

    Bu, insanı yanlış yollara itelese de bir çıkış noktası bulunmasına omuz verebilir. - Salâh Birsel

İTEKLEME

[isim]

  • İteklemek işi

İNEKLEME

[isim]

  • İneklemek işi

İNLETMEK

[-i]

  • İnlemesine yol açmak

[mecaz]

  • Çok eziyet vermek, eziyet çektirmek

NİTELEME

[isim]

  • Nitelemek işi

Birleşik Kelimeler: niteleme sıfatı

DİNLETME

[isim]

  • Dinletmek işi

DİNLEMEK

[-i]

  • İşitmek için kulak vermek

    Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak

    Beni dinlersen bu işten vazgeç.

  • Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek

    Doktor kalkar. Kulağını bu gösterilen yere dayar. Dinler. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Uymak, baş eğmek, itaat etmek

    Şaşkınım, çenem, dudaklarım, dilim sanki artık beni dinlemiyorlar. - Ahmet Ümit

DİNELMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Ayakta durmak
  • Ayağa kalkmak, dik durmak

    Önce ayaklarıyla, kollarıyla bir diz çöküp bir dinelerek ölçü aldılar. - Lâtife Tekin

[-e]

[mecaz]

  • Karşı koymak, kafa tutmak

DİKLENME

[isim]

  • Diklenmek işi

    Ama karısının diklenmesi yüreğine oturdu. - Lâtife Tekin

DİLENMEK

[nesnesiz]

  • Sadaka istemek

    Cami kapısında avuç açar dilenirim de onun evine gitmem. - Memduh Şevket Esendal

[-den]

[mecaz]

  • Kendisini acındırarak bir kimseden bir şey istemek

    Karşılığı beklenen sevgiye sevgi denmez / Sevdalılar yalvarır fakat bir şey dilenmez - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: dilenemez dilenci