[isim]

• Üstünde oturulan, yatılan, içi yünle, pamukla doldurulmuş döşek

  Üçümüz birden sürükleyerek şilteyi de dışarı çıkardık. - Ayla Kutlu

[isim]

[eskimiş]

• Avusturya para birimi

• Birleşik Tanzanya Cumhuriyeti Kenya, Somali ve Uganda para birimi

[eskimiş]

• İngiliz lirasının yirmide biri olan para

[isim]

[eskimiş]

• Av

• Avlanan hayvan

• Düşmandan ele geçirilen mal, ganimet

[isim]

• Tahıl için kullanılan, sekiz kiloluk ölçek

[sıfat]

• Bu miktarda olan

  İki şinik arpa almış.

[isim]

• Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri

[sıfat]

• Sevimli, cana yakın, tatlı, hoş

  Gözlerin, dişlerin ve ak gerdanınla / Ne şirin komşumuzdun sen Fahriye Abla - Ahmet Muhip Dranas

[isim]

[eskimiş]

• Kuzey

[isim]

• Briçte bir ekibin, en çok bir el vererek yaptığı oyun

[isim]

• Doğaya ve atalar kültüne önem vermesiyle tanınan Japonların inanç sistemi

[zarf]

• Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda

  Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz. - Abdülhak Şinasi Hisar

• Az sonra, yakında

  Ben arabayı garaja bırakıp şimdi döneceğim. - Cahit Uçuk

• Az önce, biraz önce, demin

  Otobüs şimdi geçti, öbürü ne zaman gelir bilmem.

• Artık, bundan böyle, bu duruma göre

  Sizden kaçan hayvanı da şimdi kim bilir hangi semtte satacaklar? - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

• şimdiden tezi yok
• şimdiye kadar (veya dek)

[isim]

• İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

[sıfat]

• Kabarık, şiş

  Kara Mustafa, şişik davar derisinin her an çatlayabileceğini hissetti. - Mustafa Necati Sepetçioğlu

[isim]

[halk ağzında]

• İki yaşındaki koyun

• Kuzulama dönemine girmiş veya doğurmuş koyun

[isim]

[denizcilik]

• Yük gemisi

  İngiliz bandıralı bir şileple Amazon kıyılarına gideceğiz. - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

• Şişmek işi