ŞEYTANSAÇI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ŞEYTANSAÇI harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli ŞEYTANSAÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SAÇIŞ13,
SANAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣanʿat)
-
Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık
Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi. - Tarık Buğra
-
Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım
İtiraf edelim ki dünkü halkımız henüz sanata karşı hazırlıklı olmadığı için çok büyük müşkülata maruz kalıyordu. - Asaf Halet Çelebi
-
Bir şey yapmada gösterilen ustalık
Konuşma sanatı.
-
Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü
Askerlik sanatı.
- Zanaat
Birleşik Kelimeler: sanat adamı, sanat danışmanı, sanat dünyası, sanat enstitüsü, sanat eri, sanat eseri, sanatevi, sanat filmi, sanat okulu, sanatsever, abstre sanat, betili sanat, betisiz sanat, edebî sanat, figüratif sanat, Gotik sanat, güdümlü sanat, soyut sanat, tezyinî sanat, yedinci sanat, güzel yazı sanatı, tahnit sanatı, temaşa sanatı, görsel sanatlar, grafik sanatları, güzel sanatlar, plastik sanatlar, el sanatları, sahne sanatları, süsleme sanatları
SATEN (Kelime Kökeni: Fransızca satin)
- Atlas (I)
-
Parlak, pamuklu kumaş
Kumardan aldığı ilk parayla siyah satenden arkası kemerli iki adet iç yelek yaptırdı. - Lâtife Tekin
- Bu kumaştan yapılmış
TENYA (Kelime Kökeni: Fransızca ténia)
- Şerit
Birleşik Kelimeler: sığır tenyası
ATAŞE (Kelime Kökeni: Fransızca attaché)
-
Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı
Elçilik ataşelerinde yüzde otuz azaltılmaya gidilmelidir. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: askerî ataşe, ticari ataşe, basın ataşesi, deniz ataşesi, ticaret ataşesi
ÇANTA
-
Kösele, meşin, kumaş vb. hafif malzemeden yapılıp büyüklüğüne göre para, evrak, yiyecek vb. koyup taşımaya yarayan kap
Yanından hiç ayırmadığı çantasında bir kütüphane bulursunuz. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- çantadan yetişmek
Birleşik Kelimeler: çanta çiçeği, çantada keklik, şifreli çanta, avcı çantası, beslenme çantası, çobançantası, ecza çantası, el çantası, evrak çantası, ilk yardım çantası, para çantası, plaj çantası
TAYIN (Kelime Kökeni: Arapça taʿyīn)
-
Asker azığı
Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum. - Erhan Bener
- Asker ekmeği
-
Savaş veya seferberlik dönemlerinde vatandaşlara karneyle dağıtılan ekmek
Çok defa kahvaltı tayınım olan bir dilim kuru ekmekle bir topak tulum peynirini bile tıkınmaya imkân bulamıyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: tayın bedeli, asker tayını
YANIT
-
Cevap
Türk Eli'nin uluları bu sorulara akıllıca ve gerçekçi yanıtlar bulamıyorlardı. - Nezihe Araz
- Canlı organizmaların tedavi veya diğer nedenlerle maruz kaldığı maddelere, durumlara karşı gösterdiği tepkime, reaksiyon
Ata Sözleri ve Deyimler
- yanıt vermek
Birleşik Kelimeler: yanıt hakkı
SAYIN
- Konuşma ve yazışmalarda saygı belirtisi olarak kişi adlarının önüne getirilen söz
TANIŞ
-
Tanıdık (kimse veya yer)
Birdenbire samimileşiverdi, kırkyıllık tanış olup çıktı. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- tanış çıkmak
YANSI
- Bilgisayar veya tepegözle hazırlanan saydamın yansıtılmasıyla perdede ortaya çıkan görüntü
-
Akis
Yüzümün durgun sudaki yansısına eğildim. - İnci Aral
- Işığın parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi, inikâs
- Tepke
YATSI
-
Güneşin batmasından bir buçuk, iki saat sonraki vakit, yatsı vakti
Babam yalnız ilk geceki fener alayına katıldı, yatsıdan az sonra eve döndü. - Necati Cumalı
-
Yatsı ezanı
Gece olmuş, yatsılar okunmuş, daha damat bey gelmemişti. - Sermet Muhtar Alus
- Yatsı namazı
Birleşik Kelimeler: yatsı ezanı, yatsı namazı, yatsı vakti
ÇAYAN
- Akrep, yılan, çıyan, kırkayak vb. zehirli hayvan
SANIŞ
- Sanma işi, zannediş
SIÇAN
- Sıçangillerden, fareden iri, zararlı birçok türü bulunan kemirgen, memeli hayvan (Rattus)
- Küçük yaştaki hırsız
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıçana dönmek
- sıçan deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış
- sıçan deliği aramak
- sıçan deliği bin akçe
- sıçan deliğine paha biçilmez olmak
- sıçan düşse başı yarılır
Birleşik Kelimeler: sıçandişi, sıçan kırı, sıçankulağı, sıçankuyruğu, sıçanotu, sıçan yolu, kör sıçan, dağ sıçanı, fındık sıçanı, funda sıçanı, orman sıçanı, tarla sıçanı, toprak sıçanı, yer sıçanı
SATIŞ
- Satma işi
- Satıcı ile alıcı arasında yapılan ve bir malın alıcıya verilmesi ve bunun karşılığında bir fiyat, bir değer alınması yoluyla yapılan işlem, satım
Ata Sözleri ve Deyimler
- satışa çıkarmak
- satışa gelmek
- satış yapmak
Birleşik Kelimeler: satış bedeli, satış değeri, satış fiyatı, satış merkezi, satış mukavelesi, satış ruhsatı, satış sarayı, satış sözleşmesi, satış şartnamesi, satış yeri, efektif satış, indirimli satış, konsinye satış, kredili satış, önceden satış, peşin satış, tutulu satış, vadeli satış, tanzim satışı