ŞERBETÇİLİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ŞERBETÇİLİK harflerini içeren 7 harfli 30 kelime bulunuyor. 7 harfli ŞERBETÇİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BEŞİKÇİ15, BELEŞÇİ15, ŞEBEKÇİ15, ÇİLEKEŞ13, ÇEŞİTLİ13, ÇEKİŞLİ13, ÇEKİŞTE13, ÇELİŞİK13, ÇELİŞKİ13, ÇEKİLİŞ13, ŞERİTÇİ13, BİLEŞİK12, BİLEŞKE12, BİLETÇİ12, BEŞERLİ12, BELİRİŞ12, ÇEKBERİ12, TEBEŞİR12, ÇEKTİRİ10, EŞİTLİK10, İÇERLEK10, KİREÇLİ10, KEÇİLER10, ŞERİTLİ10, ŞEKERLİ10, BİLEREK9, BELİRTİ9, TERKİBİ9, TEBERLİ9, TEKERLİ7

TEKERLİ

[sıfat]

  • Tekeri olan, tekerlekli

BİLEREK

[zarf]

  • İsteyerek, kasten

BELİRTİ

[isim]

  • Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane

    Tuhaf! Çocukların yüzünde zerre kadar utanma belirtisi yok. - Ahmet Ümit

[tıp]

  • Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan işaret, araz, semptom

Birleşik Kelimeler: belirti bilimi, ön belirti

TERKİBÎ (Kelime Kökeni: Arapça terkībī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Tamlama ile ilgili

TEBERLİ

[sıfat]

  • Teberi olan

    Alayın en önünde de elleri teberli, Bektaşi babaları yer alır. - Salâh Birsel

ÇEKTİRİ

[isim]

[denizcilik]

  • Yelkenleri olmakla birlikte kürekle de yol alan eski zaman gemisi, çektirme

    Bu donanma bizimdi. Kadırgalarıyla, kalyonlarıyla, çektirileriyle bizim. - Orhan Seyfi Orhon

EŞİTLİK

[isim]

  • İki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavilik, müsavat, muadelet

    Böyle bir eşitlik, ehliyeti olan herkesin en yüksek makamlara çıkabilmesi demek. - Cemil Meriç

  • Kanunlar yönünden insanlar arasında ayrım bulunmaması durumu

[toplum bilimi]

  • Bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasi haklar yönünden ayrım bulunmaması durumu

    Bunlar, eşitlikten yana olduklarını söyleseler de yaptıkları işler hep kendi ipliklerini boyamaya dayanır. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: eşitlik derecesi, eşitlik eki, fırsat eşitliği, gün tün eşitliği

İÇERLEK

[sıfat]

  • Yanındakilerden daha içeride, daha geride bulunan

    İçerlek birahanenin uzun koridorunda kendimi çok yabancı buldum. - Peyami Safa

  • İçine çökmüş, derinde olan

    Siyah oyuklarında içerlek gözleri sağa sola çevrildi. - Peyami Safa

KİREÇLİ

[sıfat]

  • Birleşiminde kireç olan veya kireci çok olan

    Bir söylenişe göre, arazi tamamıyla kireçli olduğu için ağaçlar serpilme gücünden mahrum kalıyormuş. - Ahmet Rasim

  • Kireç sürülmüş, kireç bulaşmış

    Bugün ufka bakanın eski deniz yerine / Kireçli bir bataklık çarpıyor gözlerine - Faruk Nafiz Çamlıbel

KEÇİLER

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Keçileri ve çeşitli koyun türlerini içine alan, dağlık, kayalık yerlerde yaşayan, hafif yapılı, çevik, geviş getiren hayvanlar sınıfı

ŞERİTLİ

[sıfat]

  • Şeridi olan

    Beyaz eteği, lacivert ceketi ve altın şeritli kaptan kasketiyle güvertede dolaşıyor. - Refik Halit Karay

ŞEKERLİ

[sıfat]

  • İçinde şeker bulunan
  • Lezzetli, tatlı

    Elmalar ferik elmaları gibi kokulu, şekerli, tatlıdır. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: şekerli kahve, orta şekerli

BİLEŞİK

[sıfat]

  • Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep

[kimya]

  • Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde)

    Su, bileşik bir maddedir.

[isim]

  • Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası

Birleşik Kelimeler: bileşik faiz, bileşik kap, bileşik kesir, bileşik önerme

BİLEŞKE

[isim]

  • Bir araya gelme, toplaşma, birleşme

    İkisinin bileşkesinden doğacak cehennemse birkaç yıl sonra Avrupa'nın genel görünümüne dönüşecektir. - Selim İleri

[fizik]

  • Bir cisme uygulanan birkaç kuvvetin toplam etkisine eşit olan tek kuvvet, muhassala

BİLETÇİ

[isim]

  • Bilet satan görevli

    Bilet kutusunu koltuğunun altına sıkıştırmış, elleri ceplerinde bir otobüs biletçisi geçti. - Necati Cumalı