ŞEFAATÇİLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ŞEFAATÇİLİK harflerini içeren 6 harfli 37 kelime bulunuyor. 6 harfli ŞEFAATÇİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AFİŞÇİ18, FİŞLİK15, FAÇETA15, İFŞAAT15, ŞEFLİK15, ŞEFKAT15, ŞEFAAT15, ATEŞÇİ12, EŞİTÇİ12, FİLİKA12, İTİLAF12, İTİKAF12, İKTİFA12, KAFİLE12, LATİFE12, TELAFİ12, TEKLİF12, AŞKALE9, ATEŞLİ9, AKÇELİ9, ÇELTİK9, ÇATLAK9, EKŞİLİ9, İŞTİAL9, İLETİŞ9, KAŞELİ9, ŞİKELİ9, ŞALAKİ9, TEŞKİL9, ETKİLİ6, İTALİK6, İTİKAL6, İLETKİ6, KALİTE6, TALİKA6, TELAKİ6, TEKİLA6

ETKİLİ

[sıfat]

  • Etkisi olan, kuvvetli, tesirli, müessir, patetik

    Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etkili olmak

Birleşik Kelimeler: etkili madde

İTALİK (Kelime Kökeni: Fransızca italique)

[isim]

  • Eğik yazı

İTİKÂL (Kelime Kökeni: Arapça iʿtikāl)

[isim]

[eskimiş]

[jeoloji]

  • Erozyon

İLETKİ

[isim]

[matematik]

  • Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale

KALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca qualité)

[isim]

  • Nitelik

    Bizde de Türk edebiyatı ne kadar millî kaynaklara gitmiş ise kalite bakımından o kadar yükselmiştir, denilebilir. - Mehmet Kaplan

Birleşik Kelimeler: kalite çemberleri, kalite kontrolü, kalite riski

TALİKA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

[eskimiş]

  • Dört tekerlekli, üstü kapalı, yaylı bir tür at arabası

TELAKİ (Kelime Kökeni: Arapça telāḳī)

[isim]

[eskimiş]

  • Buluşma, kavuşma

TEKİLA (Kelime Kökeni: İngilizce tequila)

[isim]

  • Sert bir Meksika içkisi

AŞKALE

[isim]

  • Erzurum iline bağlı ilçelerden biri

ATEŞLİ

[sıfat]

  • Ateşi olan

    Ateşli hasta.

[mecaz]

  • Heyecanlı, coşkulu

    Bu karanlık günler, senin gibi genç, ateşli, imanlı zabitlerin gayreti ile aydınlanacak. - Samim Kocagöz

[mecaz]

  • Cinsel istekleri güçlü olan

Birleşik Kelimeler: ateşli ateşli, ateşli silah

AKÇELİ

[sıfat]

  • Paraya bağlı, parayla ilgili, mali

    Akçeli haklar.

ÇELTİK (Kelime Kökeni: Farsça ṣeltūk)

[isim]

  • Kabuğu ayıklanmamış pirinç

    Pamuk tutarsa ne âlâ! Ama bu yıl bir de çeltiği deneyelim, demişler. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Birleşik Kelimeler: çeltikkargası, çeltik tarlası

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

ÇATLAK

[sıfat]

  • Çatlamış olan

    Çatlak bardak.

[mecaz]

  • Deli

    Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım? - Oktay Rifat

[isim]

  • Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık

    Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti. - Aka Gündüz

[isim]

  • Ara, aralık

    İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

[mecaz]

  • Değişimin başlangıcı

    Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı. - Emine Işınsu

[isim]

[jeoloji]

  • Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz

    Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. - Tarık Buğra

[isim]

[tıp]

  • Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür

Birleşik Kelimeler: çatlak ses, çatlak zurna, kafası çatlak, kasık çatlağı

EKŞİLİ

[sıfat]

  • İçinde ekşisi bulunan

Birleşik Kelimeler: ekşili çorba

İŞTİAL (Kelime Kökeni: Arapça iştiʿāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Tutuşma, parlama, alevlenme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iştial etmek