Şe ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler

ŞE harfleri ile başlayan 6 harfli 34 kelime bulunuyor. Başında ŞE olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "şe ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Şe olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ŞEFFAF27, ŞEVVAL21, ŞEHVET19, ŞEHEVİ19, ŞEŞÜDÜ18, ŞEŞBEŞ17, ŞEŞPER16, ŞEHNAZ16, ŞEBBOY16, ŞEVKLİ15, ŞEVKET15, ŞEŞÜSE15, ŞEREFE15, ŞEFLİK15, ŞEFKAT15, ŞEFAAT15, ŞEŞYEK14, ŞERGİL13, ŞECERE12, ŞECAAT12, ŞEBNEM12, ŞEYTAN11, ŞERİYE11, ŞERBET11, ŞEBEKE11, ŞEMAİL10, ŞEAMET10, ŞERİAT9, ŞERARE9, ŞENLİK9, ŞERAİT9, ŞENAAT9, ŞELALE9, ŞEKLEN9

ŞERİAT (Kelime Kökeni: Arapça şerīʿat)

[isim]

[din bilgisi]

  • Kur'an'daki ayetlere, Hz. Muhammed'in sözlerine dayanan İslam kanunu, İslam hukuku

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şeriatın kestiği parmak acımaz

ŞERARE (Kelime Kökeni: Arapça şerāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Kıvılcım

    Bir şerare aydınlığında, aklından bin şey geçti. - Peyami Safa

ŞENLİK

[isim]

  • Şen olma durumu, şetaret

    Emine'nin yüzüne öyle bir şenlik, çakırımsı şehla gözlerine öyle bir civeleklik geldi ki... - Osman Cemal Kaygılı

  • Belli günlerde yapılan, coşku veren eğlendirici gösterilerin tümü, bayram

    Ne var ki bu şenlik gününde yüzüne bakan yok. - Tarık Buğra

[sinema]

[tiyatro]

  • Festival

[mecaz]

  • Sevinç, neşe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şenlik görmemiş

Birleşik Kelimeler: donanma şenliği, mahya şenliği

ŞERAİT (Kelime Kökeni: Arapça şerāʾiṭ)

[isim]

[eskimiş]

  • Şartlar, koşullar

    Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. - Atatürk

ŞENAAT (Kelime Kökeni: Arapça şenāʿat)

[isim]

[eskimiş]

  • İğrençlik, kötülük, alçaklık

    Bir müsteşarı elinde bulundurmak için her türlü şenaate katlanabileceğine inanmıyordu. - Peyami Safa

ŞELALE (Kelime Kökeni: Arapça şelāle)

[isim]

[coğrafya]

  • Büyük çağlayan, çavlan

ŞEKLEN (Kelime Kökeni: Arapça şeklen)

[zarf]

  • Biçim bakımından, biçim yönünden

ŞEMAİL (Kelime Kökeni: Arapça şemāʾil)

[isim]

[eskimiş]

  • Dış görünüş
  • Huy, karakter

ŞEAMET (Kelime Kökeni: Arapça şeʾāmet)

[isim]

[eskimiş]

  • Uğursuzluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şeamet tellallığı yapmak

ŞEYTAN (Kelime Kökeni: Arapça şeyṭān)

[isim]

[din bilgisi]

  • Hz. Âdem'e secde etmediği için cennetten kovulan, insanları Allah'ın emirlerine karşı kışkırtan, kötülüğe yönelten cin, iblis

[mecaz]

  • Kötü düşünceli, kötü niyetli kimse

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok kurnaz, uyanık (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şeytana külahı (veya pabucu) ters giydirmek
  • şeytan aldatmak
  • şeytana parmak ısırtmak
  • şeytana uymak
  • şeytan azapta gerek
  • şeytan diyor ki
  • şeytan dürtmek
  • şeytan elini çekmiş
  • şeytan geçmiş gibi
  • şeytan geçti
  • şeytan gibi
  • şeytan görsün yüzünü
  • şeytanın arka bacağı (veya kıç bacağı veya art ayağı)
  • şeytanın bacağını (veya ayağını) kırmak
  • şeytanın gör dediği
  • şeytanın işi yok
  • şeytanın yattığı yeri bilmek
  • şeytan kandırmak
  • şeytan kulağına kurşun
  • şeytan tüyü olmak

Birleşik Kelimeler: şeytanarabası, şeytan bezi, şeytan çekici, şeytan elması, şeytanılain, şeytaniğnesi, şeytan kırmızısı, şeytan kuşu, şeytanmasası, şeytanminaresi, şeytan otu, şeytan örümceği, şeytansaçı, şeytan şalgamı, şeytan taşlama, şeytantersi, şeytantırnağı, şeytan tırnağı, şeytan uçurtması, kör şeytan

ŞERİYE (Kelime Kökeni: Arapça şerʿiyye)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İslam hukukuyla ilgili

Birleşik Kelimeler: şeriye mahkemeleri, hileişeriye

ŞERBET (Kelime Kökeni: Arapça şerbet)

[isim]

  • Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek
  • Belli törenlerde konuklara sunulan şekerli içecek

    Gelin hanım, köşesine yerleştirildikten sonra şerbetler dağıtılmaya başladı. - Etem İzzet Benice

  • Bazı maddelerin suda eritilmişi

    Çimento şerbeti. Gübre şerbeti.

  • Sözlenmek veya nişanlanmak üzere tarafların anlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şerbet gibi
  • şerbet içmek

Birleşik Kelimeler: ahududu şerbeti, baldıranşerbeti, demirhindi şerbeti, ecel şerbeti, karadut şerbeti, kızılcık şerbeti, koruk şerbeti, lohusa şerbeti, nar şerbeti, tutkal şerbeti, vişne şerbeti

ŞEBEKE (Kelime Kökeni: Arapça şebeke)

[isim]

  • Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ
  • Üniversite öğrencilerinin kimlik kartı

[mecaz]

  • Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kimselerin tümü

    Bütün dünyaya eroin gönderen geniş bir şebekenin peşindeydiler. - Reşat Enis

ŞECERE (Kelime Kökeni: Arapça şecere)

[isim]

  • Soyağacı
  • Atların soyunun yazılı olduğu çizelge

Birleşik Kelimeler: şecerename

ŞECAAT (Kelime Kökeni: Arapça şecāʿat)

[isim]

[eskimiş]

  • Yiğitlik

    Şecaat arz ederken merdikıpti sirkatin söyler. - Koca Ragıp Paşa