Şat ile Biten Kelimeler

ŞAT ile biten 13 kelime bulunuyor. Sonu ŞAT olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Şat kelimesinin anlamı nedir? Şat ile başlayan kelimeler. İçinde şat olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

MEFRUŞAT19, TEFRİŞAT17

7 Harfli Kelimeler

GİDİŞAT16

6 Harfli Kelimeler

ŞAVŞAT18, HUKŞAT14, CEMŞAT13, KAYŞAT11

5 Harfli Kelimeler

HAŞAT12, BAŞAT10, KÜŞAT10, İRŞAT8, İNŞAT8

3 Harfli Kelimeler

ŞAT6

ŞAT (Kelime Kökeni: Fransızca chatte)

[isim]

[denizcilik]

  • Sığ sularda ağır yükleri taşımak için kullanılan, altı düz bir çeşit tekne

    Bordadan aşağı şatlara inip torbaları şata bırakarak eli boş geri dönüyor. - Zeyyat Selimoğlu

İRŞAT (Kelime Kökeni: Arapça irşād)

[isim]

[eskimiş]

  • Doğru yolu gösterme, uyarma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • irşat etmek

İNŞAT (Kelime Kökeni: Arapça inşād)

[isim]

[eskimiş]

  • Şiir okuma, şiir söyleme
  • Bir şiiri, bir edebiyat eserini topluluk önünde, yüksek sesle ve gerektiği biçimde okuma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inşat etmek

BAŞAT

[sıfat]

  • Baskın

Birleşik Kelimeler: başat karakter

KÜŞAT (Kelime Kökeni: Farsça guşād)

[isim]

[eskimiş]

  • Açma, açılış
  • Tavlada bir tür oyun

[mecaz]

  • Güzellik, hoşluk

KAYŞAT

[isim]

[jeoloji]

  • Kayşama sonucu yerinden kopmuş parça

HAŞAT

[sıfat]

[argo]

  • Darmadağınık, işe yaramaz, bozuk, kötü
  • Yorgun, bitkin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • haşadı çıkmak
  • haşat etmek
  • haşat olmak

CEM (Kelime Kökeni: Arapça cemʿ)

[isim]

  • Toplama, bir araya getirme

    Haymana'da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler. - Atatürk

[eskimiş]

[dil bilgisi]

  • Çokluk

[eskimiş]

[matematik]

  • Toplama

Birleşik Kelimeler: cem ayini, cemetmek, cemevi, ayinicem

HUKŞAT (Kelime Kökeni: İngilizce hook shot)

[isim]

[spor]

  • Çengel atış

GİDİŞAT (Kelime Kökeni: Türkçe gidiş + Arapça -āt çokluk yapan ek)

[isim]

  • Olayların durumu, işlerin gelişme biçimi

    Böyle ölçülü bir açıdan bakınca mahpushanede gidişat iyi sayılır. - Kerim Korcan

  • Tutum, durum, davranış

    Kişilerin kim olduklarını, gidişatlarının nereye varacağını, doğru, yanlış hareketlerindeki sorumluluk derecelerini iyi biliyor. - Necati Cumalı

TEFRİŞAT (Kelime Kökeni: Arapça tefrīşāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Döşeme işleri
  • Döşemenin gerektirdiği bütün parçalar veya eşyanın tümü

    Görüyorum ki salonun tefrişatı henüz tamamlanmamış. Bütün koltuklar yerleştirildikten sonra tekrar geliriz. - Haldun Taner

ŞAVŞAT

[isim]

  • Artvin iline bağlı ilçelerden biri

MEFRUŞAT (Kelime Kökeni: Arapça mefrūşāt)

[isim]

  • Ev, iş yeri vb. yerleri döşemek için gerekli eşya, döşeme

    Burası, yeni mefruşatla döşenmiş zarif bir yatak odası. - Peyami Safa