ŞARAPÇILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ŞARAPÇILIK harflerini içeren 6 harfli 52 kelime bulunuyor. 6 harfli ŞARAPÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇIRPIŞ18, ÇARPIŞ17, APIŞIK15, APIŞAK14, APAÇIK14, AÇILIŞ14, ÇIPLAK14, ÇAPALI14, ÇARPIK14, PLAKÇI14, PAŞALI14, PARKÇI14, PAÇALI14, ÇAPRAK13, ÇAKŞIR13, PLAÇKA13, ŞAPRAK13, ŞAPLAK13, ŞARKÇI13, KAPILI12, ARIKÇI11, AŞIKLI11, AÇKILI11, ALIŞKI11, ALIŞIK11, AKIŞLI11, ÇIRALI11, ÇAKILI11, IŞILAK11, ILIKÇA11, KAPALI11, KIRÇIL11, PIRLAK11, PARALI11, ŞIRALI11, ARAKÇI10, ARAÇLI10, ALIKÇA10, ALAÇIK10, ÇARKLI10, ÇARLIK10, IRAKÇA10, PARLAK10, ŞARKLI10, ÇALKAR9, ARILIK8, IRAKLI8, KARILI8, ARKALI7, ARALIK7, ARAKLI7, KARALI7

ARKALI

[sıfat]

  • Arkası olan

[mecaz]

  • Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı

    Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz

ARALIK

[isim]

  • Ara

    İki masa arasında bir metre aralık var.

  • Uygun, elverişli durum, fırsat
  • Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
  • Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel
  • Tuvalet
  • Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas

[sıfat]

  • Yarı açık, tam kapanmamış

    İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Çetin Altan

[ekonomi]

  • Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre

[fizik]

  • Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık

[müzik]

  • İki nota arasındaki perde uzaklığı

[müzik]

  • Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk

    Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.

[spor]

  • Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aralık vermek

Birleşik Kelimeler: aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı

[isim]

  • Iğdır iline bağlı ilçelerden biri

ARAKLI

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

KARALI

[sıfat]

  • Karası (II) olan
  • Üzeri kalemle karalanmış

Birleşik Kelimeler: aklı karalı

ARILIK

[isim]

  • Temizlik, saffet, sililik
  • Günahsızlık

    Aynı anda, gözlerini ovuşturduğunu, sonra bir çocuk arılığıyla gülümsediğini gördü. - Tahsin Yücel

[isim]

  • Kovanların konulduğu yer, kovanlık

IRAKLI

[isim]

  • Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

KARILI

[sıfat]

  • Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan

Birleşik Kelimeler: karılı kocalı, çok karılı

ÇALKAR

[isim]

[halk ağzında]

  • Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak

ARAKÇI

[sıfat]

[argo]

  • Araklayan, çalan (kimse)

ARAÇLI

[sıfat]

  • Araçla yapılan veya olan, vasıtalı

Birleşik Kelimeler: araçlı jimnastik

ALIKÇA

[sıfat]

  • Alık benzeri

    Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan

[zarf]

  • (alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde

    O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek

ALAÇIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak

    Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal

  • Keçeden yapılan çadır

ÇARKLI

[sıfat]

  • Çarkı olan

[isim]

  • Her iki yanda birer çarkı bulunan vapur

Birleşik Kelimeler: yandan çarklı

ÇARLIK

[isim]

[tarih]

  • Çar olma durumu
  • Çarın yönetiminde bulunan devlet

    Rusya'da çarlık devrilmişti. - Tarık Buğra

IRAKÇA

[sıfat]

  • Biraz uzak, uzak gibi