ŞAPÇI ile Oluşan Kelimeler (ŞAPÇI Kelime Türetme)
ŞAPÇI harflerinden oluşan 12 kelime bulunuyor. ŞAPÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Şapçı kelimesinin anlamı nedir? Şapçı ile başlayan kelimeler. İçinde şapçı olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
ŞAPÇI16
4 Harfli Kelimeler
APIŞ12, ÇIPA12, AŞÇI11, AÇIŞ11
3 Harfli Kelimeler
ŞIP11, ÇAP10, ŞAP10, AŞI7, AÇI7
2 Harfli Kelimeler
AŞ5, AÇ5
AŞ
- Yemek
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşını, eşini, işini bil
- aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
- aş taşınca kepçeye paha olmaz
- aş tuz ile, tuz oran ile
Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı
AÇ
-
Yemek yemesi gereken, tok karşıtı
Aç ne yemez, tok ne demez. - Divanü Lügati't-Türk
-
Yiyecek bulamayan
Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de tam 23 saattir açım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Gözü doymaz, haris
Ne aç adam!
-
Çok istekli, hevesli
Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız. - Ayla Kutlu
-
Karnı doymamış olarak
Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. - Orhan Kemal
Ata Sözleri ve Deyimler
- acından kimse ölmemiş
- acından ölmek
- aç açık kalmak
- aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
- aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
- aç at yol almaz, aç it av almaz
- aç ayı oynamaz
- aç bırakmak
- aç doymam, tok acıkmam sanır
- aç doyurmak
- aç elini kora sokar
- aç esner, âşık gerinir
- aç gezmektense tok ölmek yeğdir
- açın gözü ekmek teknesinde olur
- açın imanı olmaz
- açın karnı doyar, gözü doymaz
- açın koynunda ekmek durmaz
- açın kursağına çörek dayanmaz
- açın uykusu gelmez
- aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
- aç ile eceli gelen söyleşir
- aç kalmak
- aç köpek fırın deler
- aç kurt aslana saldırır
- aç kurt gibi
- aç kurt yavrusunu yer
- aç ne yemez, tok ne demez
- aç susuz kalmak
- aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
- aç, yanından kaç
Birleşik Kelimeler: aç açına, aç biilaç, açgöz, aç karnına, gözü aç, karnı aç
AŞI
- Birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyik
-
Bu eriyiğin uygulanması
Çiçek aşısı. Kolera aşısı. Tifo aşısı.
- Bir ağacın dalı veya gövdesi üzerine, aynı familyanın daha iyi bir türünden alınan dal, göz, tomurcuk vb. parçaları kaynaştırma işi
- Bu yolla eklenen parça
-
Aşılı (bitki)
Sana yeni aşı güllerimi göstereceğim. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşı olmak (veya vurulmak veya yapılmak)
- aşı vurmak (veya yapmak)
Birleşik Kelimeler: aşı boyalı, aşı boyası, aşı kâğıdı, aşı taşı, çatal aşı, kakma aşı, karma aşı, yarma aşı, çiçek aşısı, göz aşısı, kalem aşısı, yaprak aşısı
AÇI
- Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye
-
Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi
Her oyunda, ele aldığım konu için yeni bir şekil, dramatik açıdan ve sahneleme açısından yeni bir üslup bulmaya çalışıyorum. - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: açıortay, açıölçer, açı ölçüm, bütünler açı, çevre açı, dar açı, dış açı, dış ters açı, dik açı, doğru açı, geniş açı, iç ters açı, komşu açı, merkez açı, ölü açı, sınır açı, tam açı, ters açı, tümler açı, yöndeş açılar, bakış açısı, görme açısı, görüş açısı, saat açısı, tepe açısı
ÇAP
-
Cisimlerin genişliği, kutur
Tüfeklerin çaplarını sorsanız cevabını veremezler. - Ömer Seyfettin
-
Büyüklük
Gövdesi ise yaklaşık dört karış çapında ve üç karış yüksekliğindeydi. - İhsan Oktay Anar
-
Ölçü, ölçek
Bir romanım Türkiye çapında ilk kez bu kadar çok okunuyordu. - Adalet Ağaoğlu
- Yapının veya arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita
-
Bilgi, deneyim ve yeteneklerin tümü, kalibre
Dostumuza da düşmanımıza da hürmet etmeyi, onun çapını doğru tayin etmeyi bilmeliyiz. - Necip Fazıl Kısakürek
- Uç noktaları dairenin çevresi üzerinde bulunan ve çemberin merkezinden geçen doğru parçası
Ata Sözleri ve Deyimler
- çaptan düşmek
Birleşik Kelimeler: açısal çap, dış yarıçap, iç yarıçap, yarıçap, küçük çapta, ufak çapta
- Bozuk, eğri, dolaşık, aykırı
- Bozuk, eğri, dolaşık, aykırı bir biçimde
ŞAP
-
İstekle öperken çıkan ses
Şap diye elinden öptü.
- Birden yere düşme veya çarpma sırasında çıkan ses
Birleşik Kelimeler: şap şap
-
Alüminyum ve potasyum sülfatından veya amonyum alüminyum sülfatından oluşan, sıcak suda eriyen, tadı buruk, antiseptik bir madde
Tevekkeli dememişler: Kırkyıllık şap olur mu, şeker? - Osman Cemal Kaygılı
Ata Sözleri ve Deyimler
- şapa oturmak
- şap gibi
- şap gibi donmak (veya kalmak)
- şap gibi yanmak
Birleşik Kelimeler: şaphane, Şaphane, şap hastalığı, şap taşı, kızılşap
- İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası
AŞÇI
-
Yemek pişirmeyi meslek edinen kimse
Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim. - Reşat Nuri Güntekin
- Yemek pişirip satan kimse
- Yemek yenilen dükkân, aşevi, lokanta
Birleşik Kelimeler: aşçı baltası, aşçıbaşı
AÇIŞ
- Açma işi
Birleşik Kelimeler: açış konuşması
ŞIP
- Düşen su damlasının çıkardığı ses
Ata Sözleri ve Deyimler
- şıp diye
Birleşik Kelimeler: şıpsevdi, şıpşıp, şıp şıp
APIŞ
- Butların iç tarafı
Birleşik Kelimeler: apış arası
ÇIPA (Kelime Kökeni: İtalyanca ceppo)
- Gemilerin dalgalara, akıntılara kapılarak yer değiştirmemesi için suya atılan, zincirle gemiye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç, çipo, demir
- Döviz kurlarını belirlemek için esas alınan ölçü
ŞAPÇI
- Şap yapan veya satan kimse