ŞAPKALIK Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
ŞAPKALIK harflerini içeren 3 harfli 21 kelime bulunuyor. 3 harfli ŞAPKALIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ŞIP11,
AKA
- Ağabey
ÂLÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿlā)
-
İyi, pekiyi, daniska
Beni Konya Lezzet Lokantası'na götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: arşıâlâ, ne âlâ, pekâlâ, dik âlâsı
-
Karışık renkli, çok renkli, alaca
Ala kilim eskimiş.
- Alabalık
- Açık kestane renginde olan, ela (göz)
- Kekliğin boynundaki siyah halka
Ata Sözleri ve Deyimler
- ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
Birleşik Kelimeler: alabacak, alabalık, alabaş, alaçam, ala gün, alakarga, ala sulu, alatav, dağ alası, deniz alası, göl alası
KAK
-
Elma, armut vb. meyvelerin kurutulmuşu
İki sipahinin yancıklarında biraz peksimet, biraz da dut kakı olduğu hâlde daha bir lokma yemiş değillerdi. - Nihal Atsız
- Zayıf ve kuru (kimse)
KAL
- Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
Birleşik Kelimeler: kalhane
- Söz, lakırtı, laf
Ata Sözleri ve Deyimler
- kale almamak
LAK
- Uzak Doğu'da yetişen Amerikan elmasından çıkan zamk
- Boyacılıkta kullanılan, kırmız böceğinin üst deri bezlerinin salgıladığı madde
AKI
- Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan
Birleşik Kelimeler: ışık akısı, ışınım akısı
KIL
- Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı
- Keçi tüyü
-
Keçi tüyünden yapılmış veya dokunmuş olan
Sana kız mı verirler / Kıl şalvar giymeyincek - Halk türküsü
- Huysuz, geçimsiz (kimse)
- Bitkilerde görülen, genellikle silindirimsi, içi boş, çok ince uzantı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıl (kadar) kalmak
- kıl gibi
- kılı kıpırdamamak
- kılı kırk yarmak
- kılına dokunmamak
- kılına halel gelmemek
- kılını (bile) kıpırdatmamak (veya oynatmamak)
- kıl kapmak
- kıl olmak
Birleşik Kelimeler: kıl burun, kıl çadır, kıl dönmesi, kılkapan, kıl keçisi, kılkıran, kıl kurt, kılkuyruk, kıl kuyruk, kıl otu, kıl payı, kıl testere, kıl yumağı, kılı kılına, emici kıllar
AŞK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaşḳ)
-
Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi, sevda, amor (II)
Gönlüm düştü bu sevdaya / Gel gör beni aşk neyledi - Yunus Emre
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşka düşmek
- aşka gelmek
- aşk ağlatır, dert söyletir
- aşk olmayınca meşk olmaz
- aşk olsun
- aşk yapmak
Birleşik Kelimeler: aşkmerdiveni, ilanıaşk, karşılıksız aşk, yasak aşk, yıldırım aşkı
KAŞ
-
Gözlerin üzerinde kemerli birer çizgi oluşturan kısa kıllar
Alnında boncuk boncuk terler birikmişti, kaşlarının üstüne doğru sızıyordu. - Mahmut Yesari
- Eyerin ön ve arkasındaki çıkıntılı bölüm
- Sarp kayalık, uçurum
- Bağ ve bahçelerde toprak yığarak yapılan sınır, set
- Ocağın veya şöminenin üst tarafında bulunan, üzerine malzeme konulan çıkıntı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaş (veya kaşını) yıkmak
- kaş göz etmek
- kaş göz işareti yapmak
- kaşı (veya kaşları) çatılmak
- kaşını gözünü eğmek
- kaşının altında gözün var dememek
- kaş ile göz, gerisi söz
- kaşla göz arasında
- kaşlarını çatmak
- kaş yapayım derken (veya yaparken) göz çıkartmak (veya çıkarmak)
Birleşik Kelimeler: kaşbastı, kaş jölesi, çatık kaş, çatma kaş, karakaş, baca kaşı, civankaşı, eyer kaşı, ocak kaşı, yüzük kaşı
- Antalya iline bağlı ilçelerden biri
ŞAL (Kelime Kökeni: Farsça şāl)
-
Genellikle Hindistan'da dokunan, özel motifleri olan değerli bir yün kumaş
Genç kadın, yün şalını başına almışken çıkardı. - Reşat Enis
-
Kadınların omuzlarını örtmek için kullandıkları geniş atkı
Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı / Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: şal kuşak, şal örneği
ŞAK
- Eni geniş bir şeyle vurulduğunda çıkan ses
Ata Sözleri ve Deyimler
- şak diye
Birleşik Kelimeler: şak şak
- Yarma, yarılma
- Yarık, çatlak
Birleşik Kelimeler: şakketmek
AŞI
- Birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyik
-
Bu eriyiğin uygulanması
Çiçek aşısı. Kolera aşısı. Tifo aşısı.
- Bir ağacın dalı veya gövdesi üzerine, aynı familyanın daha iyi bir türünden alınan dal, göz, tomurcuk vb. parçaları kaynaştırma işi
- Bu yolla eklenen parça
-
Aşılı (bitki)
Sana yeni aşı güllerimi göstereceğim. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşı olmak (veya vurulmak veya yapılmak)
- aşı vurmak (veya yapmak)
Birleşik Kelimeler: aşı boyalı, aşı boyası, aşı kâğıdı, aşı taşı, çatal aşı, kakma aşı, karma aşı, yarma aşı, çiçek aşısı, göz aşısı, kalem aşısı, yaprak aşısı
ALP
- Yiğit, kahraman
Birleşik Kelimeler: alperen, alpyıldızı
KÂP (Kelime Kökeni: Arapça kaʿb)
- Aşık kemiği
Ata Sözleri ve Deyimler
- kâbına varamamak
- İçi gaz, sıvı veya katı herhangi bir maddeyi alabilen oyuk nesne
- Kap kacak
- Türlü şeylerin taşınması veya saklanması için kullanılan torba, kılıf, çanta, sepet, sandık vb
- Kapak, cilt
Ata Sözleri ve Deyimler
- kabına sığmamak
Birleşik Kelimeler: kap kacak, bileşik kap, birleşik kap, ayakkabı, deney kabı, kurutma kabı, su kabı, bileşik kaplar, birleşik kaplar
- Gövdeyi omuzların üstünden çepeçevre saracak biçimde yapılan bir tür üst giysisi
- Kadınların giydiği kolsuz üstlük
KIŞ
-
Kuzey yarım kürede 22 Aralık-21 Mart tarihleri arasındaki zaman dilimi, sonbaharla ilkbahar arasındaki soğuk mevsim
Kıştı. Yerler iki karış kar tutmuştu. - Tarık Buğra
- Çok soğuk hava
Ata Sözleri ve Deyimler
- kış basmak (veya bastırmak)
- kışı geçirmek
- kış kışlığını, kuş kuşluğunu gösterir
- kış yapmak
Birleşik Kelimeler: kış çorbası, kış dönemi, Kış Dönencesi, kış günü, kış kayıtı, kış kıyamet, kış uykusu, kara kış, yaz kış, yazlı kışlı
- Tavuk vb. kümes hayvanlarını kovalamak için çıkarılan ses