ŞAKKETMEK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
ŞAKKETMEK harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli ŞAKKETMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
EŞME8,
ETEK
-
Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik
Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. - Reşat Nuri Güntekin
- Giysinin belden aşağıda kalan bölümü
-
Giysinin alt kenarı
Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu. - Peyami Safa
- Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü
-
Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü
Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü
Baca eteği. Boru eteği.
- Edep yeri
Ata Sözleri ve Deyimler
- eteğe varmak
- eteği ayağına dolaşmak
- eteği kirlenmek
- eteğindeki taşı dökmek
- eteğinde namaz kılınmak
- eteğinden ayrılmamak
- eteğinden el çekmek
- eteğine düşmek (veya sarılmak)
- eteğine yapışmak (veya sığınmak)
- eteğini başına atmak (veya sarmak)
- eteğini çekmek
- eteğini toplamak
- eteğini tutmak
- eteğiyle mum söndürmek
- etek açmak
- eteklerini indirmek
- eteklerini toplamak
- etekleri tutuşmak
- etekleri uzamak
- etekleri zil (veya ıslık veya çalpara) çalmak
- etek öpmek
- etek silkmek
- etek takmak (veya giymek)
Birleşik Kelimeler: etek bağı, etek belde, etek bezi, etek dolusu, etek etek, etek kiri, etek pisliği, etekserpen, etek taşı, eteği arı, eteği belinde, eteği düşük, eteği temiz, eteğine eğri, eteğine pis, eksik etek, iç etek, maksi etek, midi etek, mini etek, uzun etek, üç etek, çatı eteği, dağ eteği, damak eteği, pencere eteği
KETE
- Yağlı, mayalı veya mayasız hamurdan yapılan çörek
KEKA
-
Keyifli bir durum anlatılırken `ne güzel, ne iyi` anlamlarında söylenen bir söz
Oh! Keka! Efendi efendi, insan gibi yürüyoruz. - Nazım Hikmet
KEKE
- Kekeme
TEKE
- Erkek keçi
- Bir tür karides
- Tüylü devenin erkeği ile tek hörgüçlü dişi devenin geriye melezlenmesinden elde edilen bir tür deve
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekeden süt çıkarmak
Birleşik Kelimeler: teke dikeni, tekesakalı, boynuzluteke
ETME
- Etmek işi
Ata Sözleri ve Deyimler
- etme bulma dünyası
EKME
- Ekmek işi
EMET
- Kütahya iline bağlı ilçelerden biri
EMEK
-
Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü, mesai, zahmet
Ücret emeğin karşılığıdır. - Anayasa
-
Uzun ve yorucu, özenli çalışma
Bir darbe benim bütün o uzun emeklerimi sıfıra indirir. - Hüseyin Cahit Yalçın
- İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci
Ata Sözleri ve Deyimler
- emeği geçmek
- emek çekmek
- emek harcamak
- emek olmadan yemek olmaz
- emek vermek
Birleşik Kelimeler: artık emek, el emeği, göz emeği, sağdıç emeği
KAME (Kelime Kökeni: Fransızca camée)
- Değişik renkli üst üste iki katmandan oluşan ve üstteki katmanına kabartma bir desen yapılan değerli taş
KEME
- Büyük sıçan
- Domalan
Birleşik Kelimeler: karakeme
META (Kelime Kökeni: Arapça metāʿ)
- Mal, ticaret malı
-
Sermaye
Batı'dan aldığımız öteberi arasında en kıymetli meta kendi memleketimizi karış karış dolaşma arzusu olmalıdır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
MEKE
- Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği
Birleşik Kelimeler: sakar meke
- Mısır ve tanesi
- Mısır unundan yapılan ekmek
TEMA (Kelime Kökeni: İtalyanca tema)
-
Asıl konu, temel motif, ana konu
Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı. Tablonun teması.
- Öğretici veya edebî bir eserde işlenen konu, düşünce, görüş, tem, ana konu
- Bir besteyi oluşturan temel motif, ana konu
ATEŞ (Kelime Kökeni: Farsça āteş)
-
Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr
Bu eller, vücuda getireceği tesirle duman ve ateş içinde, bütün bir memleketin son feryadını uyandırarak soğuyup donabilirdi. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
- Tutuşmuş olan cisim
-
Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç
Yemeği ateşten indirdim.
-
Patlayıcı silahların atılması
Top ateşi geceye kadar sürdü.
-
Genellikle hastalık etkisiyle artan vücut sıcaklığı, kızdırma
Ateşi kırktan aşağıya düşmezdi. - Sait Faik Abasıyanık
-
Öfke, hırs, hınç
Fırlayıp ayağa kalkmış, bir duvara yaslanarak ateş fışkıran gözlerle onu seyre başlamıştı. - Tarık Buğra
-
Coşkunluk
Nejat Efendi'nin çalışında Peregrini'nin ihtirası, ateşi yoktu. - Halide Edip Adıvar
-
Tehlike, felaket
Kendinizi ateşe atıyorsunuz.
-
Büyük üzüntü, acı
İçimin ateşi hiç küllenmedi. Seneler geçtikçe daha alevleniyor. Evlat acısı bu. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Ata Sözleri ve Deyimler
- ateş!
- ateş açmak
- ateş almak
- ateş almaya mı geldin?
- ateş bacayı (veya saçağı) sarmak
- ateş basmak
- ateş çıkmak
- ateş demekle ağız yanmaz
- ateş düştüğü yeri yakar
- ateş etmek
- ateşe tutmak
- ateşe vermek
- ateşe vurmak
- ateşe vursa duman vermez
- ateş gibi
- ateş gibi kesilmek
- ateş gibi yanmak
- ateşi başına vurmak
- ateşi çıkmak (veya yükselmek)
- ateşi düşmek
- ateşine yanmak
- ateşini almak
- ateşi uyandırmak
- ateş kesilmek
- ateş kesmek
- ateşle barut bir yerde durmaz
- ateşle oynamak
- ateşler içinde yanmak
- ateş olmayan yerden duman çıkmaz
- ateş olsa cirmi kadar yer yakar
- ateş püskürmek
- ateş saçmak
- ateş vermek
- ateş yağdırmak
Birleşik Kelimeler: ateş balığı, ateş böceği, ateş çiçeği, ateş düşürücü, ateş gecesi, ateş gemisi, ateş hattı, ateş kayığı, ateşkes, ateş kırmızısı, ateş küre, ateş pahası, ateş parçası, ateş tuğlası, ateşten gömlek, alabanda ateş, çapraz ateş, bar ateşi, baraj ateşi, batarya ateşi, fındık ateşi, imha ateşi, Rum ateşi, taciz ateşi, yaylım ateşi