ŞAHSİYAT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
ŞAHSİYAT harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli ŞAHSİYAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AHŞA11,
ASİT (Kelime Kökeni: Fransızca acide)
- Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız
Birleşik Kelimeler: asit alkol, asit borik, asit fenik, asit katalizör, asitölçer, amino asit, asetik asit, borik asit, bromhidrik asit, formik asit, fosforik asit, hidroklorik asit, karbonik asit, klor hidrik asit, klorik asit, laktik asit, margarik asit, nitrik asit, nükleik asit, oksalik asit, oleik asit, palmitik asit, pikrik asit, salisilik asit, silisik asit, sitrik asit, sülfürik asit, tartarik asit, ürik asit, karınca asidi, kuzukulağı asidi, limon asidi, süt asidi
SAAT (Kelime Kökeni: Arapça sāʿat)
-
Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası
Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak. - Azra Erhat
-
Vakit, zaman
Oyuncular meyus olmayarak gene saati geldiği vakit perdelerini açtılar. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir işin yapıldığı belli bir zaman
Yemek saati.
Kahvaltı saati. Uyku saati. Çalışma saati.
-
Günün hangi anı olduğunu gösteren alet
Kolundaki krome saate göz attı. - Refik Halit Karay
-
Sayaç
Elektrik saati. Su saati.
Ata Sözleri ve Deyimler
- saat bir (veya iki, üç ...) yönünde
- saat bu saat
- saat gibi
- saat gibi işlemek
- saati çalmak
- saati saatine uymamak
- saat on bir buçuğu çalmak
- saat tutmak
Birleşik Kelimeler: saat açısı, saat ayarı, saat başı, saat camı, saat cebi, saat çiçeği, saat dairesi, saat dilimi, saat farkı, saat kulesi, saati saatine, alafranga saat, alaturka saat, ampersaat, ana saat, biyolojik saat, çalar saat, elektronik saat, ezani saat, guguklu saat, kilovatsaat, lümensaat, o saat, ölü saat, vatsaat, yerel saat, yeşil saat, zevalî saat, akşam saati, beslenme saati, bilek saati, cep saati, çalışma saati, çay saati, duvar saati, elektrik saati, eşref saati, ezan saati, güneş saati, iş saati, kol saati, konsol saati, kontrol saati, kum saati, masa saati, mesai saati, meydan saati, okuma saati, park saati, su saati, uyku saati, yaz saati, yıldız saati, altın saatler, indirim saatleri
TASA
-
Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam(I)
Gazeteleriniz sürüm tasasına kapıldılar mı hemen İstanbul'un nabzını tutarlar. - Falih Rıfkı Atay
- Tatmin edici olmayan veya tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik içinde bulunulduğunda duyulan tedirgin edici duygu
Ata Sözleri ve Deyimler
- tasa çekmek
- tasa etmek
- tasasına düşmek
- tasası sana mı düştü?
TAYA (Kelime Kökeni: Farsça dāye)
- Dadı
ASYA
- Dünya üzerinde yer alan kıtalardan biri
Birleşik Kelimeler: Asya koyunu
ATAŞ (Kelime Kökeni: Fransızca attache)
- Tutturgaç
SİYA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Kürekleri tersine kullanarak sandalı geriye yürütme
Birleşik Kelimeler: siya siya
SAYA
- Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü
- Gebe koyunların karnındaki yavru yüz günlük olduğunda çobanların yaptığı tören
- Yayla ve kırlarda hayvanlar için yapılan üstü samanla örtülü yer
- Kadın giysisi
-
İş önlüğü
Sırtına giymiş sıkma sayayı / Yedeğine almış ağca mayayı - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- saya gezmek
ŞİTA (Kelime Kökeni: Arapça şitāʾ)
- Kış
YASA
-
Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural
Doğa yasaları.
-
Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun
Buradaki yasaların yabancıların ev satın almalarına mâni olup olmadığını bilmiyordu henüz. - Nermi Uygur
-
Bilimde çok sayıda deney ve gözlemden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum
Yer çekimi yasası. Mendel yasaları.
-
Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti olan alışkıların bütünü
Ahlak yasası.
-
Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel
Düşünme yasaları.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yasa çıkarmak (veya yapmak veya koymak)
Birleşik Kelimeler: yasa dışı, yasa koyucu, yasa önerisi, yasa sözcüsü, yasa tasarısı, yasa teklifi, anayasa, ahlak yasası, başatlık yasası, doğa yasası, ergime yasası, üç durum yasası, düşünme yasaları
AHİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿahd)
-
Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant
Ahdim olsun, bu işi yapacağım.
- Antlaşma
- Devir, zaman
Ata Sözleri ve Deyimler
- ahde vefa
- ahde vefa etmek
Birleşik Kelimeler: ahitname, ahdetmek, Ahd-i Atik, Ahd-i Cedit
HATA (Kelime Kökeni: Arapça ḫaṭāʾ)
-
Yanlış
Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum. - İhsan Oktay Anar
-
İstemeyerek ve bilmeyerek yapılan yanlış, kusur, yanılma, yanılgı
Ağzını topla, dedim ama hatamı anladım. - Burhan Felek
- Suç, günah, kusur
Ata Sözleri ve Deyimler
- hata etmek (veya eylemek veya işlemek)
- hataya düşmek
Birleşik Kelimeler: hatasıyla sevabıyla, ayak hatası
ŞİST (Kelime Kökeni: Fransızca schiste)
- Kolayca yapraklara ayrılabilen, silisli, alüminli tortul kayaçların genel adı
- Kömürle karışık bütün moloz maddelerinin bilimsel adı
- Kil taşı
Birleşik Kelimeler: talk şist
ŞASİ (Kelime Kökeni: Fransızca châssis)
- Motorlu kara taşıtlarının iskelet bölümü
- Fotoğrafçılıkta içine duyarlı bir cam veya kâğıt konulan, yassı, ışık geçirmez kutu
- Yapı işlerinde sürme çerçeve
AYAŞ
- Ankara iline bağlı ilçelerden biri