ŞAHMERDAN Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
ŞAHMERDAN harflerini içeren 4 harfli 44 kelime bulunuyor. 4 harfli ŞAHMERDAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Şahmerdan ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Şahmerdan olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
AHŞA11,
NARA (Kelime Kökeni: Arapça naʿre)
-
Haykırma, bağırma
Akıncıların naralarıyla savaş alanı çınladı.
- Sarhoş veya külhanbeyi bağırması
Ata Sözleri ve Deyimler
- nara atmak (veya basmak)
ARMA (Kelime Kökeni: İtalyanca arma)
- Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)
- Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı
Ata Sözleri ve Deyimler
- arma donatmak
- arma soymak
- arma uçurmak (veya budatmak)
ANAM!
- sese verilen tona göre şaşma, beğenme, acı, üzüntü vb. duygular anlatan söz
-
kadın erkek, büyük küçük herkese karşı kullanılan bir seslenme sözü
Dur, anam, saçını düzelteyim!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
- ana bir, baba ayrı
- anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
- ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
- ana ile kız, helva ile koz
- ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
- anam avradım olsun
- anam babam
- anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
- anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
- anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
- ananın bahtı kızına
- ananın bastığı yavru incinmez
- anan yahşi, baban yahşi
- anası ağlamak
- anasına avradına sövmek
- anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
- anasından doğduğuna bin pişman
- anasından doğduğuna pişman etmek
- anasından doğduğuna pişman olmak
- anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
- anasından emdiği sütü burnundan getirmek
- anasını ağlatmak
- anasını bellemek
- anasını eşek kovalasın!
- anasının gözü
- anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
- anasının kızı
- anasının körpe kuzusu
- anasının nikâhını istemek
- anasının oğlu
- anasını sat! (veya satayım!)
- anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
- anası yerinde
ANMA
- Anmak işi, yâd
- Ölmüş bir insanı hatırlamak için yapılan tören, ihtifal
Birleşik Kelimeler: anma gerilim, anma töreni
AMAN (Kelime Kökeni: Arapça amān)
-
Yardım istenildiğini anlatan bir söz
Aman yakalayın.
-
Bir suçun bağışlanmasının istendiğini anlatan bir söz
Aman, bir daha yapmam!
-
(ama:n) Usanç ve öfke anlatan bir söz
Aman bırak beni! Aman, bu laflardan da bıktık!
-
Rica anlatan bir söz
Aman, acele etmeli, vakit geçiyor. - Sait Faik Abasıyanık
-
Dikkat çekmek için kullanılan bir söz
Aman, çocuğa iyi bakın!
-
Çok beğenmeyi anlatan bir söz: Aman ne güzel şey! Bu anlamda kullanıldığında buna da edatı da getirilebilir
Aman da ne güzel şey!
-
Şaşma anlatan bir söz
Aman efendim, bana öyle şeyler söyledi ki donakaldım.
Ata Sözleri ve Deyimler
- amana gelmek
- aman Allah (veya Allah'ım)
- aman bulmak
- aman dedirtmek (veya amana getirmek)
- aman derim!
- aman dilemek
- aman diyene kılıç kalkmaz
- aman vermek
- aman vermemek
Birleşik Kelimeler: amanname, aman zaman
ENAM (Kelime Kökeni: Arapça enām)
- Yaratılmış bütün canlılar
- Halk
- İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı
EMAN (Kelime Kökeni: Fransızca éman)
- Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi
MARN (Kelime Kökeni: Fransızca marne)
- Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç, pekmez toprağı
MANA (Kelime Kökeni: Arapça maʿnā)
-
Anlam
Ne Hak buyruğun tutarsın ne kul sözün işitirsin / Hiç bilmezsin mana nedir, ne dilde çağırmak gerek - Yunus Emre
Ata Sözleri ve Deyimler
- mana (veya manası) çıkmak
- mana çıkarmak
- manasına gelmek
- mana vermek
- manaya gelmek
Birleşik Kelimeler: tam manasıyla
MERA (Kelime Kökeni: Arapça merʿā)
-
Otlak
Yağmurun altında çobanıyla beraber meraya çıktı, birdenbire şaşırdı. - Ömer Seyfettin
Birleşik Kelimeler: mera bitkileri, mutlak mera, besi merası, dağ merası
NEMA (Kelime Kökeni: Arapça nemā)
- Büyüme, gelişme, çoğalma
- Faiz, ürem
NAME (Kelime Kökeni: Farsça nāme)
-
Mektup
Ertesi sabah tam demir alırken kaptanıderyanın bir namesini aldı. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- name okumak
Birleşik Kelimeler: ahitname, amanname, bahname, beyanname, celpname, davetname, ehliyetname, emirname, falname, fetihname, havalename, ibraname, icazetname, iddianame, ihbarname, ihtarname, istidaname, istifaname, ithafname, ithamname, itimatname, izinname, kanunname, kararname, kefaletname, kıyafetname, menakıpname, muahedename, muahezename, muhabbetname, mukavelename, muvafakatname, müdafaaname, nasihatname, nizamname, pendname, ruhsatname, ruzname, salname, seyahatname, silsilename, siyasetname, şartname, şecerename, şehadetname, şehname, şikâyetname, taahhütname, tabirname, takdirname, talepname, talimatname, talimname, tandırname, tarifname, tasdikname, tavsiyename, taziyetname, telgrafname, temlikname, teşekkürname, vakayiname, vakıfname, vasiyetname, vekâletname, velayetname, zabıtname, zeyilname
ARDA
- İşaret olarak yere dikilen çubuk
- Maden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem
- Ardıl
DREN (Kelime Kökeni: Fransızca drain)
- Ark
- Ameliyat sonrası vücut içinde kalan doku artıklarını ve sıvıları dışarı atmak veya yara üzerindeki iltihabı akıtmakta kullanılan bükülgen tüp, akıtaç
DARA (Kelime Kökeni: İtalyanca tara)
- Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı
- Terazide dengeyi sağlamak için hafif gelen kefeye ağırlık olarak konulan taş, demir, çivi vb., abra
- İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı
Ata Sözleri ve Deyimler
- darasını almak
- darasını düşmek
- daraya atmak (veya çıkarmak)