[isim]

[eskimiş]

• Ortak

[isim]

[halk ağzında]

• Sırtta taşınan yük

• Boynuzunun biri kırık hayvan

[isim]

• Tahıl için kullanılan, sekiz kiloluk ölçek

[sıfat]

• Bu miktarda olan

  İki şinik arpa almış.

[isim]

[halk ağzında]

• Büyümemiş karpuz

[isim]

• Göz, alın ve yanak arasında, elmacık kemiğinin üstünde bulunan çukurumsu bölge

  Ara sıra boynunu, şakaklarını ovdururdu bana. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

• şakakları ağarmak (veya beyazlanmak)
• şakakları atmak

[isim]

• Bir nesne başka bir nesneye birdenbire, şiddetle çarptığında çıkan hışırtılı, sert ses

[isim]

[hayvan bilimi]

• Genellikle Afrika'nın dağlık bölgelerinde sürüler hâlinde yaşayan, değişik renklerde olan, uzun veya kısa kuyruklu türleri bulunan maymun

[sıfat]

[mecaz]

• Çirkin ve arsız (kimse)

[isim]

• Kaba dokunmuş, dayanıklı bir çeşit yün kumaş

  Arkasında siyah şayaktan bir sivil elbise vardı. - Reşat Nuri Güntekin

• Bu kumaştan yapılmış elbise

  Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli, güzel, genç bir âşık. - Ömer Seyfettin

[sıfat]

• Kabarık, şiş

  Kara Mustafa, şişik davar derisinin her an çatlayabileceğini hissetti. - Mustafa Necati Sepetçioğlu

[isim]

[halk ağzında]

• İki yaşındaki koyun

• Kuzulama dönemine girmiş veya doğurmuş koyun

[isim]

• Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık

[mecaz]

• Askerler arasında terhis için kalan gün sayısından önce söylenen bir söz

  Şafak otuz altı.

Ata Sözleri ve Deyimler

• şafak atmak
• şafak sökmek

[sıfat]

[eskimiş]

• Sevecen, şefkatli, müşfik