IŞIKÇI ile Oluşan Kelimeler (IŞIKÇI Kelime Türetme)
IŞIKÇI harflerinden oluşan 8 kelime bulunuyor. IŞIKÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Işıkçı kelimesinin anlamı nedir? Işıkçı ile başlayan kelimeler. İçinde ışıkçı olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
IŞIKÇI15
5 Harfli Kelimeler
ÇIKIŞ13
4 Harfli Kelimeler
ÇIKI9, IŞIK9, IŞKI9
3 Harfli Kelimeler
KIŞ7, KIÇ7, ŞIK7
KIŞ
-
Kuzey yarım kürede 22 Aralık-21 Mart tarihleri arasındaki zaman dilimi, sonbaharla ilkbahar arasındaki soğuk mevsim
Kıştı. Yerler iki karış kar tutmuştu. - Tarık Buğra
- Çok soğuk hava
Ata Sözleri ve Deyimler
- kış basmak (veya bastırmak)
- kışı geçirmek
- kış kışlığını, kuş kuşluğunu gösterir
- kış yapmak
Birleşik Kelimeler: kış çorbası, kış dönemi, Kış Dönencesi, kış günü, kış kayıtı, kış kıyamet, kış uykusu, kara kış, yaz kış, yazlı kışlı
- Tavuk vb. kümes hayvanlarını kovalamak için çıkarılan ses
KIÇ
- Kuyruk sokumu bölgesi, kaba et, kaba but, popo, makat
-
Deniz teknelerinde art taraf
Pantolonunu, ceketini fırlatır, kıç altındaki âdeta kamaramsı yere sokulur, düşünürdü. - Sait Faik Abasıyanık
- Arka bölümde olan
- Bacak, ayak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıç atmak
- kıç attırmak
- kıçına bakarak (veya baka baka)
- kıçına kına yakmak
- kıçına tekmeyi atmak (veya vurmak veya yapıştırmak)
- kıçını yırtmak
Birleşik Kelimeler: kıçüstü, kıçı kırık, kıçın kıçın, kıçtan bacaklı, kıçtankara
ŞIK (Kelime Kökeni: Fransızca chic)
-
Güzel, zarif, modaya uygun
Şık bir elbise.
-
Güzel, modaya uygun giyinmiş olan
Daima müzik vardı, şık kadınlar vardı. - Halide Edip Adıvar
-
Yerinde, uygun
Herkesin içinde dans öğrenmem şık olur. - Peyami Safa
-
Seçenek
Sizin için iki şık var, ya çalışacaksınız ya bu işten vazgeçeceksiniz.
ÇIKI
-
Çıkın
Düğünün hamamı benden. Çerezi, çıkısı hepsi benden. - Abbas Sayar
Birleşik Kelimeler: kirli çıkı
IŞIK
-
Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk
Okuyabilmek için kapıdaki ışık yeterli değildi. - Halide Edip Adıvar
-
Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç
Bir gece yatmışken kalktı, bitişik odaya girdi, ışığı yaktı. - Yusuf Atılgan
-
Aydınlanmak için kullanılan elektrik
Apartmandaki dairelerin ışıkları kapalı, herkes mışıl mışıl uyuyor olmalı. - Ahmet Ümit
-
Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı
Bütün gözlerden manalı ışıklar sıçrıyordu. - Peyami Safa
-
Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb
Sevgili Behçet Necatigil şiirimizin vazgeçilmez ışıklarından biri olarak ayrıldı aramızdan. - Necati Cumalı
- Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ışığı altında
- ışık almak
- ışık tutmak
Birleşik Kelimeler: ışık akısı, ışık aylası, ışık aynası, ışık bacası, ışık çanağı, ışık değneği, ışık eğrisi, ışık göçüm, ışık gölge, ışık hızı, ışık ışını, ışıkkesen, ışık kirliliği, ışık korkusu, ışık küre, ışıkölçer, ışık ölçümü, ışık yılı, ışık yuvarı, ışığa doğrulum, ışığa göçüm, dağınık ışık, yeşil ışık, ay ışığı, burçlar ışığı, buz ışığı, gün ışığı, güven ışığı, projektör ışığı, umut ışığı
IŞKI
- Deri, tahta kazımakta kullanılan, iki ucu saplı eğri bıçak
ÇIKIŞ
-
Çıkma işi
Pencerelerden odaya giriş çıkış kolaydı. - Ayla Kutlu
-
Bir yerden çıkmak için kullanılan nokta
Kaçmayı düşündüklerinde sokağın iki çıkışının da tutulduğunu gördüler. - İhsan Oktay Anar
- Yokuş
- Güreşte cazgırın alana çıkardığı pehlivanların izleyicilere doğru yürüyerek çalım yapmaya başlaması
- Mezuniyet, okul bitirme
- Çıkış belgesi
- Beklenilmeyen bir sırada yapılan sert konuşma
- Uçağın bir havaalanından başka bir havaalanına gitme süreci, sorti
- Kuşatılmış bir bölgedeki birliklerin yaptığı saldırı
- Verilen bir işaretle yarışa başlama, depar
- Çıktı
Ata Sözleri ve Deyimler
- çıkış almak
- çıkış vermek
- çıkış yapmak
Birleşik Kelimeler: çıkış belgesi, çıkış çizgisi, çıkış hakemi, çıkış işlemi, çıkış kapısı, çıkış noktası, çıkış takozu, çıkış tüneli, çıkış yeri, çıkış yolu, durmalı çıkış, iniş çıkış, gemi çıkışı, kafa çıkışı, yangın çıkışı
IŞIKÇI
- Sinema filmlerinin çekiminde veya tiyatro, opera, bale vb. gösteri sanatlarında sahnenin aydınlatılması için gerekli ışık ve elektrik işlemini düzenleyip yapan kimse