ISLAHEVİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ISLAHEVİ harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli ISLAHEVİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HAVLI16,
İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)
- Akıtma
HAİLE (Kelime Kökeni: Arapça hāʾile)
-
Çok acıklı olay
Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Manzum biçimde yazılmış trajedi
İHALE (Kelime Kökeni: Arapça iḥāle)
- İş, mal vb.ni birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihale etmek
- ihaleye çıkarılmak
İLAHE (Kelime Kökeni: Arapça ilāhe)
- Tanrıça
HELİS (Kelime Kökeni: Fransızca hélice)
- Bir silindirin ana doğrularını sabit bir açı altında kesen eğri
HALİS (Kelime Kökeni: Arapça ḫāliṣ)
-
Katışık olmayan, katışıksız, saf
Devşirme değil, cetbecet Türk, özüm gibi halis Sivaslı, aslan gibi kumandan. - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: halis muhlis, halisüddem
İSHAL (Kelime Kökeni: Arapça ishāl)
- Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarma, sürgün, ötürük, iç sürme, cır cır, amel, linet, kabız karşıtı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ishal olmak
Birleşik Kelimeler: kanlı ishal
İHLAS (Kelime Kökeni: Arapça iḫlāṣ)
- Temiz sevgi ve yürekten bağlılık
- İbadetlerdeki içtenlik
- Kur'an surelerinden biri
SİLAH (Kelime Kökeni: Arapça silāḥ)
- Savunmak veya saldırmak amacıyla kullanılan araç
- Savunmak veya saldırmak için kullanılan nesne, etken araç
-
Bir konuda etkili her şey
Yalnız katlanmamı değil katlanmam gereken şeyi yapması için eline silah vermemi de istiyordu. - Reha Mağden
Ata Sözleri ve Deyimler
- silaha davranmak
- silaha sarılmak
- silah atmak
- silah başı etmek
- silah başına
- silah çatmak
- silah çekmek
- silah patlamak
- silah silaha girmek
Birleşik Kelimeler: silahaltı, silah arkadaşı, silahhane, ateşli silah, kimyasal silah, konvansiyonel silah, nükleer silah, pompalı silah, lav silahı
SAHİL (Kelime Kökeni: Arapça sāḥil)
-
Karanın deniz, göl, ırmak boyunca uzanan bölümü, kıyı, yaka, yalı
Üzerinde resmî elbise olduğu hâlde onu, sahile yanaşmış duran küçük ve meçhul bir sandala doğru ilerlerken görüyoruz. - Esat Mahmut Karakurt
Ata Sözleri ve Deyimler
- sahile bindirmek
- sahile vurmak
Birleşik Kelimeler: sahil boyu, sahil çizgisi, sahil devriyesi, sahil kordonu, sahil koruma, sahil seyri, sahil şeridi
ALEVİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalevī)
- Hz. Ali'ye bağlı olan kimse
HASIL (Kelime Kökeni: Arapça ḥāṣil)
- Olan, ortaya çıkan, görünen
Ata Sözleri ve Deyimler
- hasıl etmek
- hasıl olmak
Birleşik Kelimeler: hasılıkelam
ISLAH (Kelime Kökeni: Arapça iṣlāḥ)
-
Düzeltme, iyileştirme
Cezaevlerinin ıslahı.
-
Bir hayvan veya bitki türünden daha iyi verim alabilmek amacıyla yapılan işlem
Tohum ıslah istasyonu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ıslah etmek
Birleşik Kelimeler: ıslahevi, ıslahhane, taşkın ıslahı
İLAVE (Kelime Kökeni: Arapça ʿilāve)
- Ekleme, ulama
- Eklenmiş parça
- Arttırma, büyütme, abartma
-
Ek
Bu eski köşk son yıllarda betonlu, çimentolu ilavelerle biraz asrileşti. - Hikmet Birand
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilave etmek
İSLAV
- Slav