Irmak ile Biten Kelimeler

IRMAK ile biten 450 kelime bulunuyor. Sonu IRMAK olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Irmak kelimesinin anlamı nedir? Irmak ile başlayan kelimeler. İçinde ırmak olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ŞEFFAFLAŞTIRMAK41, ÇAĞDAŞLAŞTIRMAK35, ÇAĞCILLAŞTIRMAK34, BAYAĞILAŞTIRMAK32, BAĞNAZLAŞTIRMAK32, DOĞULULAŞTIRMAK32, HAYVANLAŞTIRMAK32, RUHSUZLAŞTIRMAK30, GARPLILAŞTIRMAK29, SOYSUZLAŞTIRMAK29, SAĞLAMLAŞTIRMAK29, YAYGINLAŞTIRMAK29, BUNGUNLAŞTIRMAK28, ÇIPLAKLAŞTIRMAK28, ÇARPIKLAŞTIRMAK28, DURGUNLAŞTIRMAK28, OLAĞANLAŞTIRMAK28, PLAZMALAŞTIRMAK28, CANSIZLAŞTIRMAK28, ARAPÇALAŞTIRMAK27
Tümünü Gör

14 Harfli Kelimeler

VASIFLANDIRMAK32, ÇOĞULLAŞTIRMAK31, CEVAPLANDIRMAK31, BOĞUKLAŞTIRMAK30, YOĞUNLAŞTIRMAK30, CIVIKLAŞTIRMAK30, DOĞALLAŞTIRMAK29, GAZAPLANDIRMAK29, PIHTILAŞTIRMAK29, SOĞUKLAŞTIRMAK29, ÇOPURLAŞTIRMAK28, DUYGULANDIRMAK28, FACİALAŞTIRMAK28, FAYDALANDIRMAK28, FERAHLANDIRMAK28, SIVIKLAŞTIRMAK28, AZGINLAŞTIRMAK27, ÇOCUKLAŞTIRMAK27, DOGMALAŞTIRMAK27, HADIMLAŞTIRMAK27
Tümünü Gör

13 Harfli Kelimeler

BUĞULAŞTIRMAK29, BUĞULANDIRMAK28, AĞAÇLANDIRMAK27, AĞDALAŞTIRMAK27, HAVALANDIRMAK27, SIVILAŞTIRMAK27, AĞIRLAŞTIRMAK26, GRUPLANDIRMAK26, ZIRHLANDIRMAK25, AFALLAŞTIRMAK24, FENALAŞTIRMAK24, UYDULAŞTIRMAK24, YAPILANDIRMAK24, ARGOLAŞTIRMAK23, BORÇLANDIRMAK23, HIRSLANDIRMAK23, CEZALANDIRMAK23, ARAPLAŞTIRMAK22, AMAÇLAŞTIRMAK22, AYAZLANDIRMAK22
Tümünü Gör

12 Harfli Kelimeler

BAĞDAŞTIRMAK28, ÇAĞRIŞTIRMAK28, BAĞRIŞTIRMAK27, ÇIRPIŞTIRMAK26, ÇARPIŞTIRMAK25, HOŞLAŞTIRMAK25, AĞILANDIRMAK24, DAVRANDIRMAK24, GAZLAŞTIRMAK24, HIZLANDIRMAK24, SAFLAŞTIRMAK24, DIŞLAŞTIRMAK23, HUYLANDIRMAK23, KIRPIŞTIRMAK23, KIVRANDIRMAK23, PAYLAŞTIRMAK23, ŞAHLANDIRMAK23, YOZLAŞTIRMAK23, PUTLAŞTIRMAK22, PUSLANDIRMAK22
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

SIĞIŞTIRMAK26, SIVINDIRMAK24, SIVAŞTIRMAK24, UĞRAŞTIRMAK24, YAPIŞTIRMAK23, KIPIŞTIRMAK22, BOŞANDIRMAK21, ÇIZIKTIRMAK21, ÇIKIŞTIRMAK21, KIZIŞTIRMAK21, KAPIŞTIRMAK21, SAÇIŞTIRMAK21, CIZIKTIRMAK21, ÇALIŞTIRMAK20, ÇAKIŞTIRMAK20, ÇATIŞTIRMAK20, UZLAŞTIRMAK20, AYRIŞTIRMAK19, BOŞATTIRMAK19, BULAŞTIRMAK19
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

APIŞTIRMAK20, ÇIRPTIRMAK20, AZIŞTIRMAK19, ÇARPTIRMAK19, AŞINDIRMAK18, ACINDIRMAK18, AÇINDIRMAK18, ISINDIRMAK17, ILIŞTIRMAK17, KIZILIRMAK17, KIRPTIRMAK17, UYANDIRMAK17, ABANDIRMAK16, ANIŞTIRMAK16, ATIŞTIRMAK16, ACIKTIRMAK16, ALIŞTIRMAK16, ILINDIRMAK16, IKINDIRMAK16, ULAŞTIRMAK16
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

YIĞDIRMAK23, HAPŞIRMAK22, SIĞDIRMAK22, YAĞDIRMAK22, FIŞKIRMAK21, PAVKIRMAK21, SAĞDIRMAK21, SAVDIRMAK20, HIÇKIRMAK19, VARDIRMAK19, FITTIRMAK18, SIZDIRMAK18, YAZDIRMAK18, CAYDIRMAK18, ÇILDIRMAK17, HAYKIRMAK17, KIZDIRMAK17, YAPTIRMAK17, YAYDIRMAK17, ÇIMKIRMAK16
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

ÇIĞIRMAK21, ÇAĞIRMAK20, AĞDIRMAK19, BAĞIRMAK19, KIVIRMAK17, ŞAŞIRMAK16, AZDIRMAK15, IHTIRMAK15, SIZIRMAK15, SIYIRMAK14, AŞTIRMAK13, AÇTIRMAK13, KAÇIRMAK13, TAŞIRMAK13, ANDIRMAK12, ALDIRMAK12, BATIRMAK12, KAYIRMAK12, YATIRMAK12, ASTIRMAK11
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

IRMAK12, AYIRMAK11, ISIRMAK11, ANIRMAK9

6 Harfli Kelimeler

KIRMAK8

5 Harfli Kelimeler

IRMAK7

IRMAK

[isim]

  • Çoğunlukla denize dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir

    Sakarya sanki adı duyulmadık hatta adı konmadık bir ırmaktı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ırmağı geçerken at değiştirilmez
  • ırmak kenarına çeşme yapılmaz

Birleşik Kelimeler: ırmak roman, deli ırmak

KIRMAK

[-i]

  • Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak

    Taşları kırmak. Bardağı kırmak.

  • İri parçalara ayırmak

[nesnesiz]

  • Belirli bir biçimde katlamak

    Forma kırmak.

  • Öldürmek, yok olmasına neden olmak

    Bu yıl soğuk, hayvanları kırdı.

  • Bir şeyin fiyatını azaltmak, indirmek

    Firma verdiği teklif fiyatını son dakikada bir yüzde yirmi daha kırıyordu. - Haldun Taner

  • Tavlada karşı oyuncunun pulunu oyun dışında bırakmak
  • Vücut kemiklerinden birini parçalamak

    Ayol, yapma, gel, düşüp bir yerini kıracaksın! - Osman Cemal Kaygılı

  • Tahılı iri ve kaba öğütmek

[-e]

  • Hareket durumundaki canlının veya taşıtın yönünü değiştirmek, çevirmek, döndürmek

    Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa doğru kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun. - Burhan Felek

[mecaz]

  • Dileğini kabul etmeyerek veya beklenmeyen bir davranış karşısında bırakarak gücendirmek, incitmek

    Bazen bir kelimenin, bir ses tonunun sevdiğimiz bir insanı kırdığını görürüz. - Mehmet Kaplan

[mecaz]

  • Yok etmek

    Bir gündüz olsa belki bu derdi kıracağım / Yoksa bu sensizlikten artık çıldıracağım - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

  • Gücünü, etkisini azaltmak

    Birkaç gün evvel yağan yağmur sıcağı kırmamış. - Burhan Felek

[argo]

  • Kaçmak, uzaklaşmak

[nesnesiz]

[ticaret]

  • Değerinden düşük fiyata almak

    Bono kırmak. Çek kırmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırdığı koz (veya ceviz) kırkı (veya bini) aşmak
  • kırıp dökmek
  • kırıp geçirmek
  • kırıp sarmak

Birleşik Kelimeler: bakterikıran, Kervankıran, sabankıran, saçkıran, sahipkıran, zararlıkıran

ANIRMAK

[nesnesiz]

  • Eşek bağırmak

ASTIRMAK

[-e]

[-i]

  • Asma işini yaptırmak

    Yıkanan çamaşırları evin arkasında, uzak bir yere astırıyorum. - Aka Gündüz

AYIRMAK

[-e]

[-i]

  • Bölmek

    Elmayı dörde ayırmak.

[-e]

[-den]

  • Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak

    Çocuklara pastadan biraz ayırdım.

  • Bir yeri bir engelle bölmek

[-den]

  • Birbirinden uzaklaştırmak

[-i]

  • Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek

[-e]

[-den]

  • Seçmek

    Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır. - Falih Rıfkı Atay

[-i]

[-den]

  • İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak

    Karıyı kocasından ayırmak.

[-i]

[-den]

  • Farklı davranmak, fark gözetmek

    Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım?

  • Bir şey veya yeri, bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, tahsis etmek

    Odayı çocuklara ayırmak.

ISIRMAK

[-i]

  • Dişleri arasına alıp sıkmak

    Dolu bir kadeh içti ve meze yerine alt dudağını ısırdı. - Aka Gündüz

[nesnesiz]

  • Dişleriyle koparmak

    Ekmekten bir lokma ısırırken hole bakıyorum. - Ahmet Ümit

  • Rüzgâr sert esmek, keskin bir biçimde etkilemek

    Ayaz insanın yüzünü ısırıyordu. - Tarık Buğra

  • Kumaş dalamak, kaşındırmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ısıracak it (veya köpek) dişini (veya dişlerini) göstermez

ANDIRMAK

[-i]

  • Benzer yanları bulunmak, çağrıştırmak

    Şiirde gazete havadisini andıran bir mısra da bulunabilir. - Asaf Halet Çelebi

ALDIRMAK

[nesnesiz]

  • Alma işini yaptırmak

    Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım. - Necati Cumalı

[-e]

[-i]

  • Getirtmek

    Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı. - Cahit Uçuk

  • Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak

    Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak.

[-den]

  • Başkasına kaptırmak

    Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet - Emrah

[-e]

[-i]

  • Sığdırmak

    Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız.

[-e]

[mecaz]

  • Önem vermek, değer vermek

    Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz - Enis Behiç Koryürek

BATIRMAK

[-e]

[-i]

  • Bir şeyin sıvı veya yumuşak bir maddenin içine gömülmesine yol açmak, batmasını sağlamak

    Yumuşak lifi alarak kurnaya batırdı. - Cahit Uçuk

[-i]

  • Bir işte kazanç sağlayamaz duruma gelmek

[-i]

  • Yitirmek

    Parasını batırdı.

[-i]

  • Bir kimseyi çekiştirip iyice kötülemek

    Böyle tükürük saçtığına bakılırsa ya politikadan konuşuyor ya birini batırıyordu. - Haldun Taner

[-i]

  • Kirletmek

    Üstünü başını batırmış.

[-i]

[mecaz]

  • Mahvetmek

    Ne saklayayım gaflet ettiğimi / Elimle batırmışım gençliğimi - Cahit Sıtkı Tarancı

KAYIRMAK

[-i]

  • Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek

    Bizi kayıran, arayan yok. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Birini, başkalarının veya işin zararı pahasına tutmak

    Güzelle yüceltirim insanlığı, işim bu / Çirkini, kabayı ve hamı kayıramam ki - Ahmet Muhip Dranas

  • Birine haksız yere kolaylıklar sağlamak, iltimas etmek

YATIRMAK

[-e]

[-i]

  • Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak

    Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[-i]

[-de]

  • Uyutmak

    Gece beni en üst katta bir odada yatırdılar. - Ömer Seyfettin

[-i]

  • Eğmek, yatık duruma getirmek

    Yağmur ekinleri yatırdı.

[-i]

  • Konuk etmek
  • Parayı, işletmek amacıyla bir yere vermek

    Eline geçen serveti emlake yatırıyordu. - Ercüment Ekrem Talu

  • Parayı ödemek amacıyla bir kuruluşa vermek, teslim etmek

    Telefon parasını PTT'ye yatırdım.

  • Bir yiyeceği korumak veya tatlandırmak amacıyla tuz, soğan, yağ vb.nde bir süre bekletmek

    Pastırmayı çemene yatırmak.

[-i]

  • Düzeltmek, bastırmak, yassıltmak

    Kemal Rıfat avucunun içiyle saçlarını yatırıyor. - Attila İlhan

  • Harcamak

    Sınırlı hoca aylığının yarısını her ay kitaplara yatırır. - Haldun Taner

[argo]

  • Başarısızlığa uğramasına yol açmak

AŞIRMAK

[-i]

[-den]

  • Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek

[-i]

[argo]

  • Çalmak, çalıp götürmek, araklamak

    Borcunu ödeyemeyecek fakat bavulunu oradan nasıl aşırabilecekti? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[-e]

[-i]

  • Tehlike içinde bulunan bir şeyi acele kaçırmak

    Yangın büyüyünce eşyayı bostana aşırdılar.

[edebiyat]

  • Başkasının eserinden parçalar alıp kendisininmiş gibi göstermek

AŞTIRMAK

[-e]

[-i]

  • Aşma işini yaptırmak

AÇTIRMAK

[-e]

[-i]

  • Açma işini yaptırmak

    Züğürtlükten, telefonumuz kesildi mi ona bir selam yollar açtırırdık. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açtırma ağzımı
  • açtırma kutuyu, söyletme kötüyü

KAÇIRMAK

[-i]

  • Kaçmasını sağlamak veya kaçmasına imkân yaratmak
  • Bir işi belirlenen zamanda yapamamak

    Maçı kaçırdım.

[nesnesiz]

  • Zor kullanarak yanında götürmek

    Kız kaçırmak.

  • Bir daha ele geçmemek üzere yitirmek

    Fırsatı kaçırdım.

  • Yararlanamamak

    Penaltıyı kaçırdı.

  • Gitmek, kaçmak zorunda bırakmak

    Söylene söylene adamı kaçırdı.

[nesnesiz]

[-den]

  • Çalmak, kimsenin haberi olmadan götürmek, aşırmak

    İcradan eşya kaçırdılar.

[nesnesiz]

[hukuk]

  • Yasal olmayan yoldan bir ülkeye mal sokmak veya çıkarmak

    Uyuşturucu kaçırmak.

  • Ölçüyü, sınırı aşmak, fazlasına gitmek

    Kulübün yemeğinde biraz fazlaca kaçırmıştım. - Haldun Taner

[nesnesiz]

  • Sıvı, gaz vb. sızdırmak

    Çakmak, gaz kaçırıyor.

    Makine buhar kaçırıyor.

[-e]

  • İstemeyerek altını kirletmek

    Donuna kaçırmak.

[nesnesiz]

  • Delirmek

    Zavallı kaçırmış.

  • Bir araç veya aletle iş görürken aracı iyi kullanamama yüzünden kendine veya bir başkasına zarar vermek

    Usturayı elimden kaçırdım, yanağımı kestim.

[-i]

[-den]

  • Birini veya bir şeyi göstermemek

    Karısını benden kaçırıyor.

[spor]

  • Yarışan bir koşucu diğeri tarafından hızla geçilip ara açılmak

[spor]

  • Futbol veya basketbolda savunduğu oyuncuyu boş bırakmak, pas almasına fırsat vermek